93 HARBİNİN CAMİLERİ

93 HARBİNİN CAMİLERİ

ESAT PAŞA

Erzurum Kalesi ile saat Kulesi arasında bulunan Esat Paşa Camisi şehre hakim yüksek bir tepe üzerinde inşa edilmiştir. 1830-1836 M. Tarihleri arasında 7 yıl Erzurum valiliği yapmış olan Esat Muhlis Paşa tarafından, Sultan II. Mahmud adına 1853 yılında yaptırılmıştır. Yapı Erzurum Valiliği yapan Zarif Mustafa Paşa Sultan Abdülmecit’in talimatları doğrultusunda tamir ettirilmiştir. Bundan dolayı tamirat için Talik hatla yazılan cami kitabesinde Sultan Abdülmecit’in tuğrası vardır. Cami geniş bir avlu içerisinde yer almakta olup caminin kuzeydoğusunda tuvaletler ve abdest alma yerleri bulunmaktadır. Erzurum kalesinin güney batısında bulunan caminin yapımında İstanbul’daki Nuru Osmaniye Camisi örnek alınmıştır. Cami dikdörtgene yakın kare planlı olup muntazam ve kaliteli kesme taş işçiliğine sahiptir. Caminin girişi yuvarlak kemerli verilmiş sade görünümlüdür . Cami, merkezinde ahşap destekli, düz tavanlıdır. Girişin üst tarafında mahfil bulunmaktadır. Üst örtü dört destek ile taşınmaktadır. Önünde altı ağaç sütunun taşıdığı çatılı bir son cemaat yeri vardır. Günümüzde kapatılan son cemaat yeri eğimli çatı ile örtülmüştür. İbadet mekanı da toprak damla örtülüdür. Mihrap ve minberin özelliği bulunmamaktadır. Caminin kuzey ve güney cephesinde ikişer, doğu ve batı cephesinde ise üçer pencere yer almaktadır. Caminin mihrabı ve minberi sade verilmiş ve son dönemlerde yapılmıştır.

Caminin minaresi Erzurum’un en yüksek görünümlü minaresidir. Bunda hem minarenin yüksek olması hem de hakim bir nokta üzerinde yapılması etkilidir. Taş kaide üzerine tek şerefeli olan minare Erzurum’un yerli taşı olan kırmızı taştan yapılmıştır. Minare caminin kuzey batısında yer almakta olup kare kaide üzerine yükselen silindirik yapıya sahiptir. Beden duvarları üzerine oturan minarenin pabuç kısmı küp şeklindedir. Bu özelliği ile Erzurum’da tektir. Gün doğumu ve batımı bu minareden daha iyi gözüktüğü için diğer camilere ezan vaktini işaret etmek için minarenin tepesinde lamba bulunmaktadır. Mihrap düz kesme taştan ve sadedir, ancak minber ve vaaz kürsüsü en mükemmel Osmanlı ağaç işlemeciliğinden örnekler sunmaktadır.

Caminin güneyinde hazire bulunmaktadır. 40 kadar mezarın olduğu hazireye Erzurum’da görev yapmış alimler ve paşalar defnedilmiştir. Son cemaat yerinin doğusu sonradan mezar konularak türbeye dönüştürülmüştür. Mezarlardan biri 1866 M. yılında ölen Nakşibendi Mürşidi Osman Efendi’ye aittir.

Cami Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 13.11.1976 tarih ve A.188 sayılı tescil kararı ile koruma altına alınmıştır.

Cami Aziziye ruhunun tetikleyen salaların ilk okunduğu camilerden biridir.

AYAZ PAŞA CAMİ

Kanuni döneminde tamamen Osmanlı topraklarına katılan Erzurum şehrinde yapılan en eski Osmanlı camilerinden biri olan Ayaz paşa halk arasında celalli paşa olarak bilinen ve Kanuni tarafınca atanan dönemin valisi Ayaz Paşa tarafınca yaptırılmıştır. İsmini vermiş olduğu Ayaz paşa mahallesinde yol üstünde bulunmaktadır. Erzurum kalesinin Kuzeyinde yapılan cami Gürcü Kapı’nın güneyine düşmektedir. Caminin üzerinde kitabe bulunmadığından dolayı yapılış tarihi Erzurum salnamelerinden yapılan incelemelere göre 1545 -1549 tarihleri arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Bazı sanat tarihi kitaplarında 1558 tarihi verilmekle birlikte bu tarihin neye göre belirlendiği anlaşılamamaktadır.

Caminin yakınlarında Kurşunlu ve Pervizoğlu camileriyle beraber Erzurum’un eski çarşılarından kavaflar, kevelciler ve kalaycılar çarşısı bulunmaktadır. Osmanlı şehir tipolojisine göre hem mahalle hem de çarşı cami özelliğini taşımaktadır. Bu özelliğinden dolayı Osmanlı dönemi içerisinde merkezi camilerden biri olmuştur. Çünkü Osmanlı şehir tipolojisinde çarşı şehrin merkezidir ve bir anda açılan bir genişlik üzerinde mahallelere çıkılmaktadır. Yani Ayas paşa cami şehir açısından o dönem için tam bir geçiş noktasında yer almaktadır. Bu özelliğinden dolayı hem yaşam alanı olan mahallelere hem de ticaret alanı olan çarşıya aynı anda hitap etmektedir.

Ayaspaşa cami Erzurum şehir tarihi ve şehir belleği açısından birçok özelliği bünyesinde barındırmaktadır. 93 harbinde okunan vakitsiz ezan, 1001 hatim geleneğinin başlatıldığı cami olması, Ramazan aylarında hatimle teravihin kılınması Ayaspaşa camini sadece mimari açıdan değil şehircilik açısından da son derecede önemli bir tarihi eser haline getirmektedir. Dolayısıyla bu tarihi değerimizi sadece anıtsal ve alansal koruma ile değil kentsel koruma metoduyla korunması çevresindeki çarşı ve mahalle dokusunun bozulmadan geleceğe taşınması gerekir.

Cami düzgün kesme taştan inşa edilmesiyle, diğer Erzurum camileriyle ortak özellik göstermektedir. Kareyi andıran bir dikdörtgen plan üzerine kurulan camide 1214-1799 tarihinde Erzurumlu Şeyh Ömer Efendi tarafından yaptırılmış olan avlu bir külliye şeklinde inşa edilerek medrese, hamam ve çeşme inşa edilmiştir. Ancak külliye günümüze ulaşamamıştır. Erzurum Ayaz Paşa Caminin mihrabında süslemeye yer verilmemiş, sade ve az sayıda mukarnas kullanılmıştır. Kıble duvarında yer alan mihrap, taştan yontulmuştur. Mihrabın dışı ise beşgen biçimlidir. Erzurum Ayaz Paşa Cami’nin minberi orijinal değildir ve minaresi ise, kesme taştan ve örme tuğlayla inşa edilmiştir.

Cami, Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 13.11.1976 tarih ve A.188 sayılı tescil kararı ile koruma altına alınmıştır.

Share this content:

Mekanlarımız