ERZURUMU FOTOĞRAFLAYANLAR

ERZURUMU FOTOĞRAFLAYANLAR

ERZURUMU FOTOĞRAFLAYANLAR

Başaran Bey bize kendinizden bahsedebilir misiniz?

Ben 1951 yılında Erzurum Taşmescit Mahallesinde dünyaya geldim. Yeğenağa Mahallesi nüfusuna kayıtlıyım. 1956 yılında ailemin Kavak Mahallesine taşınması ile birlikte çocukluk ve gençlik dönemlerim bu mahallede geçti. Emekliyim, şimdi ticaretle uğraşıyorum. Evliyim, babayım, torun sahibiyim. Balık tutmayı, gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi seviyorum. Bu saydığım şeyleri arkadaşlarımla birlikte yapmak bana çok büyük zevk veriyor. Kendimi bir Erzurum sevdalısı olarak görüyorum.

Fotoğraf merakınız nasıl başladı?

Çocukluğumdan beri fotoğraf çekmeye karşı bir ilgim vardı. Bizim zamanlarımızda yani çocukluk ve gençlik yıllarımda öyle herkeste fotoğraf makinesi yoktu. Ya fotoğrafçılık ile geçimini temin edenlerde yâda geliri yüksek olan insanlarda fotoğraf makinesi vardı. Bu insanlara imrenirdik ve bu makineler ile etrafımıza bakmanın merakı vardı. Daha sonra emekliye ayrıldıktan sonra çok gezmeye başladım. Bir de tabi balıkçılık hobim var. Bundan dolayı birçok farklı yere normalde insanların kolay kolay göremeyecekleri, gezemeyecekleri yerlere gittim. İstedim ki bunları çekeyim ve insanlarla paylaşayım. Özellikle Erzurum’u tanıtmak açısından elimden geleni yapayım dedim.

Fotoğrafçılık anlayışınız ne?

Ben amatör bir meraklıyım. Her şeyden önce bunu belirtmek isterim. Öyle profesyonel bir makinem yok ancak gördüğüm güzel şeyleri çekip insanlara göstermek istiyorum. Erzurum’u tanıtmak, turizme elverişli yerlerini, tarihi eserlerini çekmek ve insanlara sunmak amacındayım. Bu yüzden Erzurum’un en güzel yerlerini çekmeye çalışıyorum. Özellikle bahar ve kış manzaraları hoşuma gidiyor. Fotoğraf çekerken bir tarihi eserin veya mahallenin çok iyi görünmesini istiyorum. Kadraj çok önemli ışık enstantane diyafram bunlar önemli şeyler ama dediğim gibi ben amatör bir fotoğrafçıyım onun için iyi görüntüyü yakalamak benim için önemli.

Fotoğraflarınızı en çok nerelerden çekiyorsunuz?

Fotoğraflarımı çekerken ilk önce şehir içine önem veriyorum, balığa giderken manzara fotoğraflarını çekiyorum. Tarihi eserlerin olduğu yerler benim için önemli yerler. Balığa giderken özellikle Tortum, Aşkale, Pasinler civarından manzaraların fotoğraflarını çekiyorum. Şehri özellikle Tabyalar ve Saat kulesinden çekmek hoşuma gidiyor. Buralardan şehrin tamamını çekme şansınız var. Eskiyi de yeniyi de çekebiliyoruz. Burası Erzurum dörtbin yıllık bir geçmişe sahip en eski yerleşim yeri kale buradan bütün bir şehrin geçmişini, bugününü ve geleceğini görüntüleyebiliyorsunuz.

Fotoğraf çekerken karşılaştığınız sorunlar oluyor mu?

Fotoğraf çekerken karşılaştığım en büyük güçlük insanların sergiledikleri tavırlar oluyor. Bu tavırla ben sadece Erzurum’da karşılaşıyorum. İnsanları yanlış düşünceleri çok oluyor. Neden çekiyorsun, niye çekiyorsun? Beni de çeksene! Gelip kadraja girmeler. Bunlar hoş şeyler değil. Bu tür şeyler olmamalı. Maalesef bu tutum en çok bizim burada Erzurum da var. Bundan dolayı insan, portre fotoğrafı çekmiyorum. Bir sürü yanlış anlaşılmalar oluyor. Ne kadar yazık kadim bir kültür merkezi olan bu şehirde hala bir çok şeyi aşamamış durumdayız. İyi bir fotoğrafı çekmek için rahat olmanız gerekir.

Erzurum hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Ben ilk önce Erzurum tarihi mahallelerine değinmek istiyorum. Bu mahalleler özünü kaybetti. Korunması gereken tarihi eserleri yok edildi. Kadim mahallelere eski isimleri ile hitap edilmelidir. Tarihi eserler onarılmalı, restore edilmelidir. Burada belediyelere büyük iş düşüyor. Eski asıllarına göre

restore edilmeli. Hacılar Hanı restore edilmeli, Kilise kapıda başta ışıklandırma olmak üzere çevre düzenlemeleri yapılmalıdır. Eski çarşılara önem verilmeli buralar canlandırılmalıdır. Kavaflar, bakırcılar şehir için önemli yerlerdir. Bunlar korunmalı bence. Ben bu şehrin her yerini seviyorum. Buralara alış-tık artık, okul arkadaşlarım, mahalle arkadaşlarım var bu şehirde ve bir sürü anım, ama şehir değişiyor. Geçmişe ait hiçbir şey bırakmıyorlar ama aynı zamanda bir yenilikte getirmiyorlar. Bir kentsel dönüşüm furyası var ama kentleşme sistemi yanlış diye düşünüyorum. Ancak başarılı belediye başkanlarımızda var. Özellikle üç belediye başkanını takdir ediyorum. Uzundere Belediye Başkanı Halis Özsoy Uzundere’nin potansiyelini ortaya çıkardı. Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut tarihi eserler konusunda oldukça başarılı çalışmalar yapıyor. Palandöken Belediye Başkanı Orhan Bulutlar ise park ve bahçeler konusunda çok iyi benim başarılı gördüğüm belediye başkanları bunlar. Tabi Büyük Şehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmenin kış boyunca yaptığı karla mücadele, Bat pazarı projesi ve cadde düzenlemeleri de takdir edilmelidir.

Erzurum’u gezmekten hoşlanıyorsunuz, Erzurum coğrafyası hakkında neler söylersiniz?

Erzurum coğrafyası oldukça değişiklik gösteren bir özelliğe sahiptir. Kuzey ilçelerinde Karadeniz iklimi hâkim her türlü meyve yetişiyor. Hemen burada bir konuya değinmek isterim; Erzurum esnafı Uzundere meyvesini Yusufeli meyvesi olarak tanıtıyor. Bu çok ayıp bir şey! Erzurum sadece kış turizmine değil yaz turizmine de elverişlidir. Yani dört mevsim turizm yapıla bilinir.

Şehir adına yetkililerden talep ettiğiniz şeyler var mı?

Bir kere şehrin tanıtımı için önemli olan yerlerin yolların düzeltilmesi gerekir diye düşünüyorum mesela tabyalar, Abdurrahman Gazi Türbesi, Uzundere, Tortum, Dumlu Baba yolları elden geçirilmeli. Uzundere pansiyonlara önem vermelidir. Ilıca ve Pasinler de bahçelerin eskisi gibi bir mesire alanı haline getirilmeli. Şehirdeki tarihi eserlerin etrafındaki kötü görünümler kaldırılsa çok iyi olur.

[embeddoc url=”https://erzurumsevdasi.com/wp-content/uploads/2019/05/ERZURUMU-FOTOĞRAFLAYANLAR.docx” download=”all” viewer=”microsoft”]

Share this content:

Röportajlar