ERZURUMUN ALTIN YILALRI(1948-1985)

İkinci Dünya Savaşı bitmiş, dünya yeni oluşan düzene alışırken Erzurum’da bundan nasibini almıştır.

1949 yılında temeli atılan Et Kombinasını Hayvan Hastanesi takip etmişti. Çünkü bölge hayvancılık merkeziydi. Numune Hastanesi yapılmış ve tüm bölgenin umudu olurken, Veterinerlik Müdürlüğü kurulmuş hayvan hastalıklarıyla mücadele başlamıştı.

Belki şaşıracaksınız ama 1950 yılında konserve fabrikası kurulmuş, üretime geçmiş, bunları Aziziye, Palandöken ve Polat Un fabrikaları takip etmiş, 1955 yılında Şeker Fabrikası’nın temelleri atılarak 11 ayda bitirilmiş, üreticilere muazzam bir kazanç alanı açılmıştı. 1953 yılında İmam Hatip Mektebi açılmış, bunu 1957 yılında Türkiye’nin 5. üniversitesi olan Atatürk Üniversitesi Erzurum için, Doğu için Türkiye için önemli bir bilim yuvası hayata geçirilmişti.

1961 yılında Erzurum Eğitim Enstitüsü eğitim ve öğretime başlamış, bunu Yem Fabrikası, Süt Fabrikası takip etmişti. Aşkale, İspir, Oltu kömür işletmeleri özel sektör , müteşebbis Erzurumlu hemşerilerimiz tarafından işletmeye açılmıştı. 1962 yılında Yenişehir Üst Yolda Baltacıoğlulları Deri ve ayakkabı fabrikası açılırken Hasankale yolu üzerinde Pasinler Tuğla ve Kiremit Fabrikası kurulmuştur., Nazik çarşının üst kısmında Kasımoğlu ve Ülke Bisküvi fabrikası ile Tuzcuay ve Cihan Lastik ayakkabı fabrikaları üretime geçmiş, onlarca atölyede terziler elbise dikmeye devam etmişlerdi.

1969 yılında Yüksek İslam Enstitüsü Eğitime başlarken aynı yıl Aşkale Çimento Fabrikasının da temelleri atılmıştı. Sanayinin altında Biriket ve Kömür fabrikası artan ihtiyacı karşılamak için kurulmuş, Aşkale’de Daphan Un Fabrikası üretime geçmişti. Zirai Donatım Atölyeleri, Sümerbank atölyeleri şehir için değerli birer hazineydi.

1970 sonrası Birinci Organize Sanayi bölgesi kurulurken burada Efgün Makina, Dedebeyoğlu Kazan Fabrikası, Uğur Saraciye fabrikası, Murat Plastik Fabrikası üretime geçmiş şehirde işsizlik problemine çare olmuşlardı.

1975 sonrasında Elektronik Sanayi Fabrikası, Tortum Yapağı Fabrikası, Tütün Fabrikası, Ergaz Sanayi işletmeleri, Tarım Aletleri Fabrikası, Doyasan Yağ Fabrikası, Kandillide kurulan Tavukçuluk entegre Tesisleri, Turalıoğlu Saç Fabrikası şehre muazzam katma değer katmışlar ve iş isteyen herkes iş bulabilmişti.

Eğitim ve öğretime ait tesisler, okullaşma ve öğretmen açığının kapatılması konusunda ciddi yol alınmış, ortaokul ve liseler tüm ilçelere götürülmüştü. 1985 yılına kadar tüm köy ve mezralarda ilkokul binaları tamamlanmış böylece okul olmayan köy kalmamıştı.

TRT Radyosu sanatçı yetiştiren merkez olmuş Raci Alkır, Muharrem Akkuş, İlhami Kanber, Fuat Lehimler ve daha pek çok sanatçı yetişmişti. Spor bu yıllarda büyük gelişme göstermiş, amatör spor kulüpleri 3 Temmuz Stadında muhteşem maçlar yapmış,ö Kayak Kulübü sporcuları Türkiye birinciliklerine abone olmuş, boksta ise Dünya ve Avrupa derecelerini elde eden sporcular yetişmişti.

Büyük ve küçük baş hayvan varlığı giderek artmış 1980’lerde zirveye ulaşmıştı. Bunun sonunda özel sektör devreye girerek et kombinaları kurmuş, yurt dışına et ve et mamullerini ihraç ederek, ülkemize ciddi bir döviz kazandırmışlardı.

Tahıl üretimi özellikle yeşil mercimek üretimi bu yıllar zirve yapmış, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin depoları dolduğu gibi açık alanda bile tahıllar satın alınarak depolanmış, şeker pancarı, patates üretimi zirve yapmıştı.

Bu dönem gerek özel, gerek devlete ait bölge müdürlükleri şehrimizde kurulmuş, uzun yıllar Erzurum bölgenin üssü olmuştur. Ancak ne yazık ki 1990 sonrası bu genel müdürlüklerde birer ikişer şehrimizi terk etmiş, yine kaybeden Erzurum olmuştur.

Evet bütün bu gelişmeler 1985 yılına kadar sürmüş, ancak devamında fabrikaların bir bölümü kendiliğinden kapanırken bir bölümü de özelleştirme kapsamına alınmış, fabrikaları satın alanlar daha sonra bilmediğim nedenlerden dolayı alanlar tarafında çivileri bile sökülerek satılmış böylece “Erzurum da Sanayi Olmaz” diye bir algı oluşturuldu. Ne yazık ki bu algı günümüzde artarak devam etmekte, Erzurum iş bulamayan gençler batıya gitmekte zımnen göç teşvik edilmektedir.

Bir zamanlar 450 000 ton üzerinde şeker pancarı işleyen Şeker Fabrikası da ne yazık ki ekim alanların daraltılması, destekleme primlerinin kaldırılması sonucu bölgede üretilen şeker pancarı dibe vurmuş, Tercan, Mercan ve Çayırlıda olmazsa işlenecek pancarda bulunamayacaktı. Bütün bu gelişmeler sonucu en son satılan fabrikamız da Erzurum Şeker Fabrikası olmuştur.

Özetle otuz kırk yıllık Erzurumun serencamı böyle olmuştu.

5 Ağustos 2018/ ERZURUM

Erzurum Araştırmaları