Hoş Geldin Ey Şehri Ramazan

Hoş Geldin Ey Şehri Ramazan

Ramazanı Şerif; Erzurum ve Dadaşlar için aziz bir misafirdir. Recep ayının gelmesiyle bu misafirin geleceğinin haberi şehre ulaşır. Mübarek bir gölge gibi en kuytu köşelerine kadar şehri kaplar. Bu mübarek misafir için Erzurum hazırlanmaya başlar. Çünkü Erzurum aslında bir Ramazan şehridir. Ramazan ve şehrin böylesine buluştuğu, kucaklaştığı bir başka şehir olduğunu sanmıyorum. Erzurum’da Ramazan aslında ibadet ayından çok öteye kutsal bir gelenek haline gelmiştir. Ramazan ayı geldiğinde Erzurum Ramazan olur. Erzurumluya bayram olur.

Ramazan geleneği içinde temizlikten iftar sofrasına, murakabe ve hatimden teravih namazına ve teravih sonrası eğlenceler vardır. Şaban ayı ile temizlik ayıdır. Bu ayda, gelmesi için on bir ay boyunca yolu gözlenen mübarek misafire yani Ramazan ayına hoş geldin hazırlığı için temizliklere başlanır. Evler temizlenir, camiler temizlenir. Marifet iltifata tabidir derler. Ramazan ayının bereketi ve manevi ikliminden istifade etmek için yapılan bu iltifatlar ile sanki dadaşlar biz senin için evimizi temizledik ey şehri ramazan sende bizim gönül evimizi temizle demektedirler. Şaban ayının son günü yani Ramazan Arifesi banyolar yapılır, hamamlara gidilir, güzel kokular sürülür ve ey şehri ramazan bu ten mezbelesinden kurtulmak için hazırız gel nefsimizi terbiye et denilir.

Şaban ayının son günü yani Ramazan arifesinde kabristan ziyareti yapılır. Baki âleme göçen aile fertlerinin ve bütün müminlerin, Ramazan ayının rahmetinden istifade etmesi için dua edilir.

Ramazan ayında zaman, İftar öncesi ve iftar sonrası olmak üzere ikiye ayrılmıştır. İftar öncesi kuranı kerime ayrılmıştır. Kuran okumasını bilenler her gün en az bir cüz okuyarak hatmi şerif indirirler. Camilerde ve evlerde murakabelerde bulunmak bir Ramazan ayı geleneğidir. Ev hanımları evlerde bir araya gelerek kendi aralarında veya tuttukları bir hafızın okuduğu kuranı kerimi dinleyerek murakabelerde bulunurken, erkeklerde camilerde düzenlenen murakabelere katılırlar, gönüllerinin ve kulaklarının paslarını silerler. Her camide bir günde en az üç murakabe düzenlenir. Bütün bu hatimlerin duaları kadir gecesine yetiştirilmeye çalışılır.

İftar öncesi zamanın bir diğer önemli uğraşısı ise ilkindi namazlarını kıldıktan sonra sabırları zorlayan kadayıf ve pide kuyruklarına girip mis gibi yumurtalı yâda yumurtasız sıcak pideleri ve iftar sofrasının tatlısı olan kadayıfı alıp eve yetiştirmedir. İftar sonrasının tamamlayıcısı olan yumurtalı pidelerde tercih edileni göbekli ve susamlı olanıdır. Erzurum mutfağının muhteşem üçlüsü olan Ayran aşı çorbası, yumurtalı kıyma ve kadayıf dolması İftar sofrasında olmazsa olmazları olarak yer alırlar. Özellikle yaz aylarına denk gelen Ramazanlarda ise envaı meyve ve meyve kurularından yapılan komposto ve hoşaflar oruçlu ağızları serinletir. Ev hanımlarının iftar öncesi en önemli uğraşısı bu sofrayı hazırlamak ve ev halkına sunmaktır.

Yerel yönetimler tarafınca hazırlanan iftar çadırları ise artık yeni bir Ramazan geleneği olarak karşımızda durmaktadır. Bu çadırlar iftara yetişemeyenler veya iftar edecek yeri bulmayan yabancılara, öğrencilere hitap etmekten daha ziyade bir Ramazan etkinliği olarak Erzurum halkınca kabul edilmeye başlanıldı. Bu yüzden olsa gerek iftar sofralarına tanrı misafirleri için konulan fazladan tabaklar yavaş yavaş iftar sofralarımızdan kalkmaya başladı. Bu arada akrabaların, eş ve dostların birbirlerine verdikleri iftar davetlerinin önemini koruduğunu da belirtmemiz gerekir.

İftar bitiminde alelacele içilen birkaç bardak çay veya yenilen meyvelerden sonra teravih için camilere koşulur. İlk günlerde tıklım tıklım olan camiler Ramazan ayının ilerleyen zamanlarında tenhalaşmaya başlar. Her gece bir başka camide teravih namazını kılmak ise bir başka Ramazan geleneğimizdir. Ayaz Paşa ve Gürcü Kapı Camilerinde hatimle Teravih namazı kılınmaktadır. Asırlar boyunca bu iki tarihi camimizde süregelen bu gelenek şehrin büyümesi ile birlikte şehrin yeni semtlerinde hizmete açılan birkaç camimizde daha görünmeye başlandı. Teravih namazının peşine okunan işve âlâna duası Erzurum için bir başka Ramazan geleneğidir. Murat Paşa Camisinin zarif minaresinden yükselen Medine Ezanı yine Erzurum Ramazan geleneklerimiz içinde ayrı bir yeri vardır.

Teravih namazından sonra ertelenen gündüz yaşantısı yaşanmaya başlanır ve sahura kadar devam eden bir koşturmaca şehrin gecesine damga vurur. Semaver çaylarına limon katılarak orucun harareti bastırılmaya çalışılır. Özellikle Erzincan kapı ve çevresindeki kahveler gecenin geç saatlerine kadar dolup taşar. Günümüzde tarihi eserlerimizin restore edilerek çevre düzenlemelerinin yapılarak bir toplumsal yaşam merkezi haline geldiklerini görüyoruz. Yerel yönetimlerce tarihi eserlerin etrafında düzenlenen etkinlikler ile buralar artık başta aileler ve arkadaş topluluklarının bir araya geldikleri ve Ramazan eğlencelerine iştirak ettikleri yerler olarak özellikle genç ve çocukların hafızalarında yer etmeye başladılar. Bu özellikle tarihi eserlerimizin korunması ve geleceğe taşınması açısından önemli bir yer tutmaktadır. Böylece Yakutiye medresesi başta olmak üzere tarihi eserlerimiz artık Ramazan geleneklerimiz içerisinde yer almaya başlayacaktır.

Ramazan ayı geleneklerinden biride Ramazan ayında iftar ve sahur zamanları dışında lokantaların kapalı olması ve oruç tutmayanların dışarda yiyip içmelerine Erzurum halkının müsaade etmemeleridir. Bu tutuculuğumuz her ne kadar eleştirilse de kendine özgü bir Ramazan kimliği olan bu şehrin manevi ruhunun bozulmaması için bu tutuculuğumuzun hoş görülmesi gerekilmektedir.

  • RAMAZAN GELENEKLERİMİZ
  • Ramazan alışverişi
  • Ramazan temizliği
  • Ayran aşı, yumurtalı kıyma,
  • Kadayıf dolması
  • Hatim ve murakabeler
  • Hatim ile teravih namazı kılma
  • Teravih namazını farklı camilerde kılma
  • Murat paşa camisinde Medine Ezanının okunması
  • Teravih namazından sonra işve elana duasının okunması
  • İftar davetleri
  • Limonlu semaver çayı
  • Çocuklara iftarlık olarak horoz şekeri alınması

Share this content:

Erzurum Araştırmaları Uncategorized