SOĞUK CENNET

SOĞUK CENNET

Eyyüp COŞKUN
Eyyüp COŞKUN

Bu tanım büyük bir zevkle okuduğum Soğuk Cennetin Çocukları isimli bir romandan dilime dolandı. Ermeni mezalimini büyük bir ustalıkla anlatan Eşref Özoltulu beyden bu tanımı kullanacağımı kendisine ilettiğimde gösterdiği nezaketle izin vermesi beni mutlu etti.
Romanda bu tanımı niçin kullandığını bilmem ama Erzurum gerçekten bir soğuk cennet. Belki hemen cennette soğuk olur mu hiç buradan kaçan kurtuluş nidaları yükselmiş olabilir. Evet ben de Erzurum dışında Kocaeli ilinde çeşitli nedenlerle yaşamına devam ettiren bir Erzurumluyum. Ama Erzurum gerçekten soğuk bir cennet.
Soğuk nedeniyle arazilerimiz kar altında kaldığından bir çok zararlı böcekten korunuyor. İlaçlamadan dolayı toprağımızın kalitesi düşmedi. Kısa süren serin yazlarda bozulmamış bu bereketli topraklarda açan yüzlerce çiçek dünyanın en kaliteli ballarının Erzurum’da toplanmasına neden oluyor.
İklimsel ve coğrafik özellikleri nedeniyle yetişen yem bitkileri ve otlaklarında belki de milyarlarca lirayla ölçülecek organik hayvancılık yapmamız mümkün. Soğuk iklim daha kaliteli ve yüksek et verimini artırarak yerli ırklardan inanılmaz kalitede et elde etme imkanımız var.
Serin havası sayesinde bir çok zararlı bakteri ve virüsün Erzurum’da etkisini azalttığını bir tıp makalesinde okuduğumda hayretlere düşmüştüm.
Soğuk havalarda karşıladığımız ısınma maliyeti ile burada serinleme maliyetini karşılaştırdığımda iklimsel maliyetin hemen hemen aynı olduğunu söyleyebilirim. En azından klima çarpmasına maruz kalmıyoruz.
Soğuk iklimin sayesinde insanları birbirine daha çok yaklaştıran kapalı mekan kültürünü geliştirmiş ve toplumsal dayanışmamızı daha çok artırmışız.
Soğuk iklimin sıcak kanlı insanları olmuşuz. Belki de soğuk havalardan dolayı bilime daha çok düşkünlük gösteren ve zamanında bütün bir dünyaya ününü duyuran bir şehir olmuşuz.                                                                               

Share this content:

Erzurum Tanımları