Üzerimize Düşeni Yapıyor muyuz?

Üzerimize Düşeni Yapıyor muyuz?

Aslında vatandaş olarak üzerimize düşen sadece oy vermek değil. Buna ilave olarak yapmamız gereken iki önemli görevimiz var. Bunlardan birincisi oy vermek kadar önemli olan, bilinçli oy vermek. Özellikle de yerel seçimlerde; partiden çok, kimin daha iyi hizmet vereceğini değerlendirerek oy kullanmak.

Son dönemlerde yapılan seçim veya halk oylaması sonuçlarına baktığımızda görüyoruz ki memleketimizde oy kullanma oranları %80’lerin altında. Abartısız olarak sokakta karşılaştığımız her beş Erzurumlunun en az biri oyunu kullanmamış. Dördünün kullandığına şükür diyenler olacaktır fakat benim anlamadığım; bir insan “Beni kim yönetirse yönetsin” veya “Yönetimde beni kim temsil ederse etsin, önemli değil” diye nasıl düşünebilir? Ne yazık ki; beş veya on dakikasını ayırıp oyunu kullanmayanların büyük bölümü, her firsatta seçilenleri eleştiren, onlardan daha iyi memleketi idare etme yeteneğine sahip olduğunu düşünen ve parlak fikirlerini dedikodu yaparcasına harcayanlardır.

Aslında vatandaş olarak üzerimize düşen sadece oy vermek değil. Buna ilave olarak yapmamız gereken iki önemli görevimiz var. Bunlardan birincisi oy vermek kadar önemli olan, bilinçli oy vermek. Özellikle de yerel seçimlerde; partiden çok, kimin daha iyi hizmet vereceğini değerlendirerek oy kullanmak. Daha iyi hizmet deniliyor ya, bu hizmetlerin neler olduğunu ve nasıl yerine getirileceğini de 09.07.2004 tarih ve 5215 Sayılı Belediye Kanunundan okuyup bilgi sahibi olmamız gerekir. Söz konusu kanunun “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14’üncü Maddesinin bir bölümünü bilgilerinize sunuyorum.[1]

Öncelikle adaylarımızla ilgili olarak en azından aşağıdaki konularda bilgi sahibi olmamız ve onların da bu bilgilere göre değerlendirileceğini bilmelerini sağlamamız gerekir:

1. Imar planları, çevre sorunları, tarihi ve turistik varlıklarımızın korunması, kültür ve sanatımızın geliştirilip yaygınlaştırılması, sosyal hizmetler, gençlik ve spor, ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi gibi konularda tespit ettiği problemler nelerdir ve bu problemleri nasıl çözmeyi düşünüyor?

2. Her geçen gün hayatımızı daha da zorlaştıran çarpık kentleşme, trafik, toplu ulaşım, çevre sağlığı gibi konularda iyileştirme projeleri neler, bu projelerini nasıl ve hangi kaynaklarla gerçekleştirecek?

3. Hizmet sunumunda engelli, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun hangi yöntemlerin uygulanmasını düşünüyor?

4. Yeterli bilgi, beceri, yeteneğe; kısaca bu iş için gerekli donanıma sahip mi?

5. Dürüst ve yasal mevzuata uyarak çalışma; yolsuzluk, kayırmacılık, usulsüzlük gibi siyasi hastalıklarla mücadele etme konularında güven veriyor mu?

6. Seçildiği görev ve bulunduğu makamca yapılacak tüm faaliyetlerde; görev yaptığı sürece şeffaflık ve hesap verebilirlik konusunda hassas davranarak azami özeni gösterecek mi?

7. Seçildiği görevi yaparken ticari faaliyetlerde bulunan kuruluşlarla varsa ortaklık veya yönetim ilişkisini ne şekilde sürdürecek?

8. Herkesin erişimine açık olarak; birinci derece akrabaları dâhil olmak üzere mal bildiriminde bulunup, bunu belirli aralıklarla örneğin her yıl tekrarlayacak mı?

9. Seçime hazırlık döneminde yaptığı harcamaları kaynakları ile birlikte seçimden önce açıklayabilecek mi? 10. Bu sorulara doyurucu, mantıklı ve anlaşılır şekilde cevap verebiliyor mu?

Bu soruları aklımızın erdiği kadar uzatabiliriz. Yeter ki peşin hükümlü, ön yargılı olmadan bilgi sahibi olmaya çalışalım. Mutlaka siyasi düşüncemizin etkisi olacaktır fakat mahalli seçimlerde mümkün olabildiğince siyasi düşünceden etkilenmeden bireysel değerlendirme yapabilmek, memlekete daha iyi hizmet edecek adayı seçme konusunda isabetli davranmamızı sağlayacaktır. Çoğunlukla adayları belirle- yenler bu memlekette yaşamadığı için vatandaş olarak bilinçli olmak, doğru değerlendirme yapmak daha da önem taşıyor günümüzde. Bu konularda değerlendirme yapıp, kişisel olarak o göreve kimin daha uygun olduğunu düşünüyorsak oyumuzu ona vermemiz gerekir. Sırfo partinin veya şu partinin adayı diye, değerlendirme yapılmadan, gözü kapalı, bilinçsizce verilecek oyun, hiç oy vermemek kadar memleketimiz için faydasız olacağı da unutulmamalı.

Adaylarımız bizi bilgilendirirken tüm seçmenlere doğrudan ulaşmaları mümkün değil. Bu konuda bilişim teknolojilerinin kullanılması hem adayları, hem de seçmenin işini kolaylaştıracaktır. Adaylarımız talip oldukları görevin seviyesine uygun olarak hazırlayacakları bilgileri elektronik ortamda seçmenlerle paylaşabilirler. Bu bilgiler ne kadar doyurucu ve yukarıda değindiğim konulara cevap olursa o ölçüde etkili olacaktır. Aynı zamanda başlangıçta verilen bu bilgiler, seçildiğinde yapacağı hizmetlerin değerlendirilmesi açısından seçmenler için de bir referans olacaktır. Sonuç olarak; siyasi görüşümüz ne olursa olsun “bilinçli” olarak ve mutlaka oy vermeliyiz. Bilinçli oy verme konusunda üşengeçlik gösteriyorsak, bize düşen çok önemli bir görevi yapmadığımız için seçilenleri eleştirme hakkımızın da şaibeli olacağını bilmeliyiz.

Bilinçli oy vermekten başka ikinci görevimiz de, parlak fikirlerimizi dedikoduya kurban etmemektir. Aramızda tartışabiliriz, konuşabiliriz, fakat bu düşüncelerin boşa harcanmaması gerekir. Yani beğenmediğimiz veya ihtiyaç olduğunu düşündüğümüz işleri, projeleri, uygulamaları veya problemler karşısındaki çözüm önerilerimizi ilgili kurumlara iletmemiz gerekir. Eğer iletirsek onların çalışmalarına mutlaka katkı sağlayacaktır. Eskiden bir düşünceyi, isteği veya çözüm önerisini iletmek çok zordu. Günümüzde bu iş o kadar kolaylaştı ki, evimizde oturduğumuz yerden istediğimiz her yere ulaşabiliyoruz. Tüm belediyelerimizin ve kurumlarımızın internet siteleri var. Bu sitelere yazılanlar belediyeler ve diğer kurumlar tarafından çok sıkı bir şekilde takip ediliyor. İnternetim yok veya kullanamıyorum diyenler de eline bir kâğıt alıp, dileklerini, isteklerini veya çözüm önerilerini yazıp ilgili kuruma gönderebilirler. Bu şekilde davrandığımızda; vatandaş olarak görevimizi yapmamızın ötesinde, vatandaşın beklentileri konusunda ilgili kurumların ihtiyaç duyduğu çok değerli bilgilere sahip olmalarını da sağlamış oluruz. Ayrıca seçim zamanlarında isteklerimizin yerine getirilme derecesini, seçtiğimiz kişileri değerlendirirken kullanabiliriz. Bunlar bizim görevlerimiz. Adaylarımızın da çok önemli bir görevi var adaylık döneminde. Her ne kadar 15-20 yıldır her genel seçim öncesi gündeme gelen “siyasi ahlak yasası” bir türlü çıkarılamamış olsa da; bilmemiz gereken konular diye yukarıda ifade ettiğim bilgileri vatandaşa doğru ve sağlıklı bir şekilde ulaştırmak için çaba harcamak. Bunu yaparken de diğer adayları karalamadan, doğru ve dürüstçe yöntemler kullanmak.

[1] Belediyenin görev ve sorumluluklari

MADDE 14.- Belediye, kanunlarla münhasıran başka bir kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen mahallî müşterek nitelikteki her türlü görev ve hizmeti yapar veya yaptırır, gerekli kararları alır, uygular ve denetler.

Belediye öncelikle imar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, evlendirme, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50.000’i geçen belediyeler, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açar.

Belediye, coğrafi ve kent bilgi sistemlerini kurar.

Belediye, okul öncesi eğitim kurumları açabilir; Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakım ve onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlayabilir, bu amaçla bakım ve onarımını yapabilir, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa edebilir.

Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir.

Belediye hizmetleri, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır.

Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı, belediye sınırlarını kapsar.

Belediye meclisinin kararı ile mücavir alanlara da belediye hizmetleri götürülebilir.

Sabri TOPDAĞI sabritopdagi@gmail.com

Share this content:

Genel Araştırmalar