TİCARİ AÇIDAN ERZURUM’A STRATEJİK BAKIŞ
TİCARİ AÇIDAN ERZURUM’A STRATEJİK BAKIŞ
Erzurum önemli kaynaklara sahip olmakla birlikte arzu edilen kalkınma seviyesine bir türlü ulaşamayan önemli bir ilimiz. Devletin uyguladığı teşvik sisteminde birçok kolaylık bulunmakla birlikte bu sistem mekanizması istenilen verimlilik ve etkinlikte olmuyor maalesef. Bundaki en önemli sebep yeterli sermaye birikiminin oluşturulamaması ve ilin ekonomik açıdan gelişmiş diğer bölgelerle gerektiği gibi rekabet edememesi etkili oluyor.
Ekonomik kalkınmada üç önemli unsur vardır. Bu unsurlar sırasıyla hammadde, pazar ve o bölgenin ekonomik kültürü. Erzurum ekonomik kültürü açısından ticaret ve hayvancılığa yakın olan bir şehir. Son dönemde yapılan birçok araştırma ise atıl olan birbirinden zengin ve çeşitli hammadde kaynaklarının varlığını gösteriyor. Pazar ise sıkıntılı çünkü büyük pazarlama alanları genellikle ülkenin batısında yer almaktadır.
Bu durumda Erzurum ekonomi kalkınma stratejisi nasıl oluşturulmalıdır. Her şeyden önce doğru ve objektif teşvik uygulamaları yapılmalıdır. Hayvancılık ve yem bitkileri sektöründe teşviklere önem verilmelidir. Böylece Erzurum yeniden hayvancılık sektörünün merkezi haline gelecektir. Canlı hayvancılığın teşviki yanı sıra etlerin işlenmesi, mandıra ve dericilik alanında yapılan teşvikler ile bölge bir endüstri merkezi haline gelip diğer sektörlerin gelişmesi için gerekli olan sermaye ve kurumsal bilinç seviyesinin yükselmesini tetikleyecektir.
Kış turizmi istenilen seviyede gelişmemektedir. Bundaki temel sebep kış turizminin kayak merkezinde bulunan oteller etrafında yürütülmesidir. Kış turizmine dönük tur faaliyetlerinin yetersiz olması nedeniyle kış turizmi sadece havalimanı ile oteller arasında kalmaktadır.
Organik arıcılığın potansiyelinin yüksek olduğu Erzurum arıcılığın teşviki ve arıcılık ürünlerinin başta paketlenmesi olmak üzere işlenmesi ve pazarlamasına dönük çalışmalar ile bu alanda hem ülkeye hem de il ekonomisine ciddi katkılar sağlayacaktır. Erzurum, kış mevsiminin uzun sürdüğü ve bu konuda yapılacak yatırımlar için son derece elverişli bir yer. Konumu, ulusal ve uluslar arası ulaşım kolaylığı ve son dönemde yapılan yatırımların cazibesi Erzurum’un ileride daha iyi noktalara gelebileceği konu- sunda bizleri umutlandırıyor.
Bunların yanı sıra şu anda faaliyetleri sürdürülen rafine tuz tesisi, çimento üretim tesisleri, krom ve manyezit madenciliği ve işleme tesisleri, mermer araştırması ve işleme, patates nişastası, veteriner ilaçları, temizlik malzemeleri, mobilya üretimi, yonga levha, su şişeleme, tibbi tekstil, torbalanmış toz kireç, alçı ve perlit üretimi teşviklerden hak ettikleri payları almaları takdirde Erzurum sanayisinin öncülüğünü üstlenebilecek alt yapıya sahiptirler.
Son yıllarda bölgedeki ulaşım projelerinin yanı sıra, lojistik köy projesinin de hayata geçirilmesiyle, iç ve dış ticaret hacminin artacağını umut ediyoruz. Özellikle Ovit Projesi gibi önemli bir ulaşım projesinin tamamlanması; Erzurum’u Karadeniz’e daha yakınlaştıracak ve ilimizden limana ulaşmak daha kolay olacak. Hızlı tren projesinin hayata geçmesiyle Erzurum Pazar alanlarına ulaşma konusundaki süre ve maliyet dezavantajından kurtulacaktır. Burada şunu ifade etmek istiyorum ki Erzurum, Kars ve Erzincan için yüksek hızlı trenden ziyade hızlı tren daha büyük bir avantaj sağlayacaktır. Ümit ediyoruz ki beklentimiz gerçekleşir ve Erzurum eskiden olduğu gibi bölgede önemli bir ticaret merkezi konumuna gelir. Bizim şehir olarak bu yöndeki çabalarımız ve çalışmalarımız aralıksız sürmelidir
Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ulusal anlamda güçlü sermayelerin acımasızca yok edip, silip süpürdüğü bölgesel küçük işletmelerin ayakta kalabilmesi için ya şirket evlilikleri ya da sermaye birliktelikleri sağlanmalıdır. Kalkınmanın temel öğesinin üretimden geçtiği gerçeğinden hareketle son dönemlerde iş adamlarımız, sanayici ve müteşebbislerimizin gayretleri bizleri mutlu ediyor ve bu manada çok da karamsar olunmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Ortaklık kültürü; işletmelerin büyüyüp, rekabete dayalı ekonomik şartlarda gelişmesine imkân sağlayan ve onları güçlü kılan bir yapıdır. Ağır ekonomik şartlarda ortaklık kültürüyle hareket etmek büyük önem taşıyor. Ferdi sermayelerden ziyade, birleştirilmiş sermayeler daha büyük başarı sağlıyor. Günümüzde ailelerin bile bir arada duramadığı bir ortamda, birbirini hiç tanımayan insanların ortak bir işe kalkışması, birlikte mücadele etmesi çok zor. Ama bunu becerebilenlerin başarıyı da yakalaması işten değil. Şu anda Türkiye’nin 500 büyük kuruluşu listesinde her yıl daha üst sıralara tırmanan Aşkale Çimento da bu yapıya sahip bir örnek kuruluş.
Günümüzde ailelerin bile bir arada duramadığı bir ortamda, birbirini hiç tanımayan insanların ortak bir işe kalkışması, birlikte mücadele etmesi çok zor. Ama bunu becerebilenlerin başarıyı da yakalaması işten değil.
Sanayide ve üretimde çok önde olmayan ilimizde coğrafi ve iklimsel şartları göz önünde bulundurarak çok iyi analizler yapmamız gerekir. İşte bu noktada kış turizmi ve termal turizm önde olmak kaydıyla turizm sektöründe marka olma fırsatını çok iyi değerlendirmemiz gerekmektedir.
Son dönemlerde kendi kaynak ve potansiyellerini iyi analiz edemeyen, yanlış çalışmalar ve tespitler sonucu ellerindeki değerleri kaybeden ve markalaşma adına hiçbir şey yapmayan illerin adı hafızalardan siliniyor. Bu iller ellerindeki bu kıymetleri, potansiyellerini, kaynakları başka illere kaptırmışlardır. Sanayide ve üretimde çok önde olmayan ilimizde coğrafi ve iklimsel şartları göz önünde bulundurarak çok iyi analizler yapmamız gerekir. İşte bu noktada kış turizmi ve termal turizm önde olmak kaydıyla turizm sektöründe marka olma fırsatını çok iyi değerlendirmemiz gerekmektedir. Altyapısı ve potansiyelleri her bakımdan hazır olan ve 2011 Universiade oyunla rından başarıyla çıkmış bir şehir olarak artık kış sporları konusunda başarılı sporcular yetiştirmek ve bu alanda önemli sportif başarılar elde etmek zorundayız. Sadece sporda değil sanayi üretimiyle, ticaretiyle, sosyal ve kültürel projeleriyle gerçek anlamda bir marka şehir olmak mecburiyetindeyiz.
Ali Kartal