Diyardan Sılay’a Sazıyla Sözüyle Sarı Gelin

Diyardan Sılay’a Sazıyla Sözüyle Sarı Gelin

Müzik her ne kadar evrensel olsa da folk tarzındaki müzikte seslendirilen lirik eserin sözleri ve onun ezgileri bir coğrafyaya bir kültüre ve tarihe olan derin bağlılığı gösterir. Erzurum Çarşı Pazar türküsünün ezgi ve sözleri de böyledir. Folk müzikte seslendiren lirik eserler, bir şehre, bir kültüre ve bir tarihe bağlılığı ifade eder. Özellikle Erzurum gibi hareketli ve birçok acıları içinde barındıran bir tarihi geçmişe sahip coğrafyalarda bu çok daha önemli bir hale gelir. Ticaret ve göç yollarının üzerinde bulunan bir şehrin ezgisi elbette geniş bir coğrafyada farklı sözlerle ve usullerle söylenebilir ama Erzurum gibi önemli bir şehrin ezgileri aynı zamana bir sahiplik iddiasının da delili olarak kullanılabilir. İşte bu nedenledir ki Erzurum gibi tarihi ve kültürel zenginliği yüksek olan yörelerin folk tarzı müzikleri aynı zamanda bir siyasi simge haline dönüşme ihtimali yüksektir.

Erzurum Çarşı Pazar isimli türkümüz siyasi simge haline dönen folk müziği örneği olarak yıllardır hem kültürel, hem tarihi hem de siyasi tartışmaların odak noktası haline gelmiştir. Erzurum’un hareketliliğini, canlılığını, ticaretini ve aynı zamanda tarihinden gelen bir hüznü içinde barındıran bu türkü, Erzurum’un temiz aşklarını, töreli âşıklarını bir kültür süzgecinden geçirerek gönülden gelen dilden dökülen manilerin notaya dönüştürerek kuşaktan kuşağa aktaran bir türküdür. Sözleri anlamlıdır, güzeldir, kalbe işler, şehri ve insanı anlatır. Ezgisi de manisi kadar anlamlıdır. Kadim makamlar ve usulü içinde barındırır.

TRT Repertuvarında bulunan 245 Erzurum türküsünden biri olan Erzurum Çarşı Pazar Türküsü ( FEYZİ, 2013 S. 67) neden bir anda Sarı Gelin Türküsü olarak isimlendirilmeye başlanmış ve bir Ermeni Türküsü olarak tanıtılmaya başlanmıştır? Hemen düzeltelim Türkü Türk’e ait demektir. Soruyu şöyle sormak doğru olur. Bir Ermeni folk müziği olarak tescillenmek istenilmiştir?

Bu güzel türkü varlık vergisi dönemini konu edinen ve Hülya Avşar’ın Nora isimli bir Ermeni hanımı canlandırdığı 1999 yılı yapımı “Salkım Hanımın Taneleri” isimli bir filmle bir anda Sarı Gelin adıyla Türkiye’de meşhur oldu ve Türk kamuoyunun gündemine oturdu. Yavuz Bingöl’ün seslendirdiği türkü, sadece ismiyle değil ezgisi ve bazı sözleriyle değiştirilmişti Ya da Erzurum Çarşı Pazar türküsünün değişik versiyonlarından haberi olmayanlar için öyle gelmişti. Burada seslendirilmiş hali ile Sarı gelin Erzurumluların söylediği bildiği ve repertuvarda kayıtlı olan Erzurum Çarşı Pazar türküsü değildi.

Bu filmin hemen ardından Sarı Gelin türküsü kimin tartışması başladı. Bu tartışmaların yoğunlaştığı dönemde Sezen Aksu “Kök” isimli bir albüm çalışmasında, Sarı Gelin türküsünü Ermeni korosu eşliğinde Ermenice söyleme kararı aldı. Erzurum kamuoyu birleşerek güçlü bir tepki gösterdi ve Sezen Aksu bu kararından vazgeçti. Bu iki hadiseden sonra “Erzurum Çarşı Pazar” şu anda herkesin bildiği ismiyle Sarı Gelin Türküsü bu tarihi siyasi çatışmanın bir anda simgesi haline geldi. Aslında halk ezgilerinin ve öykülerinin tartışılması kültürel ve toplumsal hareketliliğin fazla olduğu halkların iç içe yaşadığı coğrafyalar için normaldir. Anadolu’muz da bu hareketlilikten fazlasıyla nasibini almıştır. Özellikle iç içe girmiş toplulukların yaşadığı bölgelerde yaşanan ayrışmalar bu tartışmayı bir anda siyasi boyut içeren bir hale getirebilir. Yukarıda dediğimiz gibi Sarı Gelin türküsü bir anda bir halk ezgisi olmaktan çıkıp ulusal bir mesele haline gelmiştir. Bir arada bulunan toplumların farklı coğrafyalarda zorunlu olarak gerçekleşen ayrışması konuşma dilinden daha evrensel bir dil olan müzik diline dayanan halk ezgilerini kendi dilleri ile birlikte taşımaları bu ezgiler üzerinde bir aidiyet çatışmasına yol açar. Bunun en somut örneği Sarı Gelin türküsünde kendini göstermiştir. Bu Sarı Gelin türküsü kime ait tartışmasından çok daha ötede kendi kültürünü ispatlama ve kültürel kimliğini var etme çabasıdır. Halk ezgilerinde sözler değişebilir ancak müzik sistemi değişmez ve kendini sözlerin söyleniş ritminde belli eder. Sarı Gelin türküsü bu ritmi açık bir şekilde hissettirmektedir. Kadim müzik makamları ve usulleri Sarı Gelin türküsünün söyleniş ritminde kendini belli ediyor. Halk ezgileri her halkın kendi dili ile

söylenebilir. Hatta aynı halk kendi dilinde bunu farklı şekilde söyleyebilir ama ezgisini değiştirmesi pek mümkün değildir. Ezgide söylenen sözler aynı zamanda o ezgide anlatılmak istenen duyguyu ve öyküyü ele verir. Bazen bir halk öyküsü ezgileşir bazen de bir ezginin sözleri öyküleştirilir. Bazen öykümü ezgidir, ezgimi öyküdür belli olmaz. Hoş halka mal olan öykülerde ve ezgilerde kimlik aranmaz, öykülerin gerçekliğine de bakılmaz. Ancak Sarı Gelin türküsü gibi kültürel bir değerin siyasi simge haline gelmesinde bu kaideye pekte dikkat edilmesi mümkün değil gibi gözükmektedir.

Sarı Gelin türküsü üzerinde sürdürülen tartışma şu sorular etrafında yapılmıştır. Sarı Gelin Ermeni kızımı, Türk kızımı? Sarı Gelin sözleri kime ait, bir Türk gencine mi yoksa bir Ermeni gencine mi? Türkü hangi şehre hatta hangi ülkeye bundan da daha öteye hangi ulusa ait? Bu sorulara şimdiye kadar verilen cevaplar maalesef kapsamlı, ciddi ve ilmi anlayıştan uzak hamasi cevaplardan öteye geçememiştir. Türkünün tek bir varyantı ve hatta onun tek bir versiyonu olan “Erzurum Çarşı Pazar” türküsü ve onun sözleri etrafında şehrimizde verilen cevaplar, tartışma konusuna ne kadar yabancı, ilgisiz ve bilinçsiz olduğumuzu gözler önüne sermiştir. Aynı durum tartışmanın diğer tarafları içinde geçerlidir. Bu türkü üzerinde hak iddiasında bulunan herkes sadece kendilerini ilgilendiren varyantlarını temele alarak tezlerini ispatlamaya çalışmaktadırlar. Bu tartışmanın hamasi bir ortamdan çıkarılarak daha objektif bir tutum sergilenebilmesi için ezginin öyküsü, sözleri ve müzik kimliği üzerinden hareket edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmayı yaparken herhangi bir hak iddiasına ilişkin tartışmaya girmeden öykü, söz ve müzik üzerinde durum tespiti yapıp, kararın kamuoyu vicdanına bırakılmasına dikkat etmeye gayret ettik

Makalemizde ilk önce Sarı Gelin halk ezgisinin konusunu teşkil eden öyküleri inceleyeceğiz ve daha sonra bu ezginin varyantlarının mani ve ezgi analizlerini yaparak makalemizi sonuçlandıracağız.

ÖMER YAŞAR ÖZGÖDEK

Share this content:

Erzurum Araştırmaları