Erdal Güzel ile röportaj

Erzurum Kongresinin öneminin anlaşılması ve anlatılması üzerine yüzüncü yıl dönümü kutlama etkinliklerinde aktif rol alan Erzurum Kalkınma Vakfı yönetim kurulu başkanı Eczacı Erdal Güzel ile yaptığımız özel röportajda Erzurum Kongresi ve şehir üzerine konuştuk.

Erzurum Kongresinin önemi hakkında neler söylersiniz?

Erzurum kongresi tarihin önemli dönüm noktalarından biridir. Dünya, Türk ve Erzurum tarihi açısından önemli sonuçları olan ve Dadaşın altın sayfası olarak nitelendirebileceğimiz Erzurum kongresinde alınan kararlar sadece var olma, yok olmama mücadelesinde olan Türk milletinin azmini, kararlılığını, inancını deklare eden, Milli Mücadele yönteminin belirlendiği ilkelerinin tespit edildiği bir kongredir. Bu kongrede emperyalizme karşı mücadele yöntemlerinin belirlendiği bir dizi kararları alarak bugün bile mazlum milletlere rehberlik etmektedir.

Erzurum aslında iki kongreye ev sahipliği yapmıştır. Bunlardan birisi hemen hemen herkesin bildiği 23 Temmuz kongresi iken bir diğeri de pek az insanın bildiği 17 Haziran vilayet Kongresidir. Bu kongre hakkında ne söylersiniz?

Sizin de belirttiğiniz gibi bu kongre hakkında insanlarımızın fazla bir bilgisi yok. Mondros Mütarekesinden sonra birçok bölgede ve şehirde kongre yapma hazırlıkları var. Yaşanılan işgallere ve içinde bulunulan karışıklığa karşı durma ve çözüm bulma arayışları var. Erzurum, birliktelik, inanç ve azimli bir şekilde kongre hazırlıkları yapan bir şehir olarak karşımıza çıkıyor. Milli hassasiyetin yüksek olduğu bu şehirde İzmir, Aydın ve Maraş işgallerini protesto ediyorlar. Bu şehirlerin isimleri parklara, kaplıca bahçelere veriliyor. Amerikan Başkanına protesto telgrafları çekiyorlar. Bu hassasiyeti ve azimleri ile topladıkları 17 Haziran Vilayet Kongresinde, vatan bir bütündür bölünemez, hakimiyeti milliye ve göç edilmemesi yönünde kararlar alıyorlar. Dikkat ederseniz daha sonra toplanan 23 Temmuz Kongresinde alınan kararlar ile birebir örtüşen kararlar bunlar. Mustafa Kemal bu kararların alındığı şehre karşı ilgisi büyük çünkü böyle bir şuur, azim ve inanca sahip bir şehirde toplanacak kongreden alınan kararlar Milli Mücadelenin başlangıcını oluşturacağını görmüştür.

Geçen sene Erzurum Kongresinin 100. Yılını kutladık. Bu kutlamalarda aktif rol alan insanlardan birisi ise sizdiniz. Bu kutlamalar kapsamında yaptığınız etkinlikler ve bunların halk arasında etkileri hakkında bilgi verir misiniz?

Milli Mücadele’nin başlamasının 100. Yıl dönümü kutlamaları kapsamında Ankara, Sivas, Samsun başta olmak üzere ülkemizin muhtelif şehirlerinde kutlama etkinlikleri düzenlendi. Düzenlenen bu etkinlikler kapsamında Erzurum’da düzenlenen etkinliklerin sayı ve nitelik kapsamında en göz doldurucu ve dikkat çekici olduğunu söyleyebiliriz. Bu etkinliklerin düzenlenmesinde Sayın Valimiz Okay Memiş’in olağanüstü gayretleri ve üst düzey destekleri olmuştur. Burada kendilerine teşekkürü bir borç bilirim. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ve belediyelerimizin bu etkinlikler kapsamında ciddi katkıları olmuştur. Bu etkinlikler kapsamında en önemli olanı Mustafa Kemali Erzurum’dan Sivas’a götüren aracın Erzurum’a getirilmesi olmuştur. Ancak şansızlık aracı çalıştıramadık. Tabi aracın eski olması ve yüksek rakım bunda etkili olmuş olabilir. Erzurum kongresinin mührü bütün gayretlerimize rağmen getiremedik buda büyük bir eksiklik olmuştur. ERVAK olarak bastırmış olduğumuz 35 bilim adamının seçilmiş makale ve bildirilerinden oluşturularak hazırlanan Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele’de Erzurum isimli kitap bence bu etkinlikler içerisinde en kalıcı olanıdır. Bir başka önemli çalışma ise Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu hocamızın gayretleri ile ETÜ tarafınca hazırlanan sempozyum olmuştur. Bu etkinliklerin yanı sıra her sene düzenlemiş olduğumuz temsil, tiyatro, delege yakınlarının evlerde misafir etme ve resmi kurum misafirhanelerinde ağırlanması, Kazım Karabekir Paşanın kızı Timsal Karabekir’in davet edilmesi de yüzüncü yıl etkinlikleri kapsamında yeniden yapılmıştır. 100. Yıla özgü bir pul baskısı da yaptırılmıştır. Ancak bütün bu etkinliklere rağmen halkımızın bu önemi tarihi olayın yüzüncü yılına gerektiği gibi ilgi göstermediği, hak ettiği heyecanı yaşamadığını gözlemledim. Bunu da burada ifade etmek isterim. Ne yazık ki 100 yıl önce Mustafa Kemal’i karşılayan, tarihin en önemli dönüm noktalarından birini gerçekleştiren şehir halkının heyacanını, yüzyıl sonraki şehir halkı sergileyememiştir.

Bunun nedenleri nedir?

İlk önce iyimser bir yaklaşım sergileyerek etkinliklerin fazla olduğu ve halkın buna yetişememiş olduğunu söylemek isterim. Ama bir taraftan bir gerçek daha var ki yüz yıl önce kongreyi toplamış olan bu şehir ciddi bir kültürel erozyona uğramış durumda. Yani yüz yıl önceki şehir sakinlerinin çok azının torunları bugün şehirde yaşıyor çoğu yıllar öncesinden göç ederek şehri terk etmiş durumdalar. Tabi Erzurum kongresinin önemini tam olarak algılayıp, anlayıp, anlatamamışız. Bunlardan dolayı olacak ki halkın sahiplenmesi az ve katılımı yetersiz olmuş durumda. Yüz yıl önce şehrin ve ülkenin sorunlarına karşı inanılmaz bir sahiplenme duygusu var biz bugün bu duyguyu gerektiği gibi içimizde barındıramıyoruz. Yüz yıl önce bizim Sıtkı Dursunoğlu’nun yazdığı tarihlerin ağladığı, ellerin öz vatanında nara attığını ifade eden bir marşımız var. Şehir o zamanları top yekûn katılıyor bu mücadeleye ama Erzurum son zamanlarda bu işin farkına varmadı maalesef

Bu sorunu ilgisizliği nasıl aşabiliriz?

Tarihin altın sayfası olarak nitelendirdiğimiz bu olayın halkta yeniden heyecan uyandırabilmesi için tarihi olayların somutlaştırılması gerekir. Bunun için bu tarihi olayların somut örneklerine iyi sahip çıkmamız gerekir. Erzurum bu konuda çok zengin durumdadır. Bu kongre sadece Anadolu ve Türk tarihini etkilememiştir. Özgürlük mücadelesi veren, var olma mücadelesi veren bütün mazlum milletleri etkilemiştir. Bir milli iradeyi hâkim kılmak fikri son derecede önemlidir. 15 Temmuz ihanet gecesinde halkımızın yaptığı mücadele aslında milli iradeyi hâkim kılma mücadelesiydi. Göç edilmeyecektir kararı aslında şehrimizin bugünkü sorunlarının çözümünün temelini teşkil etmektedir. Ülke birliğinin sağlanması bugün bizim ülkemizin olduğu gibi emperyalizmin hedeflediği tüm ülkelerin sorunudur. Biz aslında kış turizminden, termal turizmden, sağlık turizminden daha çok Erzurum kongresini tanıtmalıyız. Kongre kararlarını iyi okumamız, anlamamız, yorumlamamız ve anlatmamız gerekiyor. Göçü nasıl geriye çevirebiliriz, kalkınmayı nasıl sağlayabiliriz bunları konuşmalıyız ve halkımızla paylaşmalıyız. Mustafa Kemal Bandırma vapuruna binim Samsun’a doğru gelirken yanındakilere şunu söylüyor.” Batılılar, demirden, çelikten, silahtan anlarlar ve bunlar güce inanırlar. Fakat bunlar, hürriyet mücadelesinin önemini bilmezler. Biz Anadolu’ya iman ve ideal götürüyoruz. İşte bu iman ve ideal karşılığını Erzurum Kongresinde bulmuştur. İşte bu önemi gelecek nesillere çok iyi anlatıp, içselleştirmemiz gerekiyor. Çok önemli cümleler bunlar bu cümlelerin muhatabı olan bir şehir halkı var etmemiz lazım. Mustafa Kemal İzmir İktisat Kongresinde “Şüphesiz, tarih bu kongremizi büyük bir eser olarak kaydedecek” diyor. İşte biz bu önemli kongreyi toplayan, Millî Mücadeleyi başlatan, cumhuriyetin temellerini atan şehrin vatandaşları olarak övünmemiz gerekiyor. Bunu kendimize bir övünç kaynağı olarak görmemiz gerekiyor. Atatürk’ün hemşerisi olarak övünelim bunu ön plana çıkaralım. Kongrede alınan kararlar bugün içselleştirilerek ve gerek ulusal gerekse uluslararası arenada sürekli olarak karşımıza çıkan sorunların çözümünün temelinde yer aldığını halkımıza ve dünya kamu oyuna anlatarak çözüme kavuşturabiliriz.

Sivil Toplum Kuruluşlarının katkıları ne olmuştur?

Yani enaniyet olmasın ERVAK ön plana çıkmış önemli rol oynamıştır. Erzurum dışında bulunun Erzurumlu Sivil Toplum Kuruluşları ve Erzurumlular bu heyecana ortak olmamışlardır. İsterdik ki Ankara’da yaşayan Erzurumlular buradaki Erzurumlu Sivil Toplum örgütlerinin öncülüğünde Anıt Kabiri ziyaret etselerdi. Kongrenin toplanmasına ve milli mücadeleye ön ayak olan ve kabirleri diğer şehirlerde bulunan bu tarihi kahramanlarımızın kabirleri ziyaret edilse güzel olmaz mıydı? Toplantılar seminerler düzenlenmesini arzu ederdik ama hiçbir katılım şehir dışında olmadı.

Basın özellikle Erzurum yerel medyasının katkısını değerlendirebilir misiniz?

Erzurum yerel medyası elinde gelen desteği verdi. TRT, Erzurum Kongresine ilişkin bir belgesel hazırlayıp yayınladı. Bunun dışında ulusal medyanın fazla bir katkı sağladığını söyleyemeyiz.

Günümüzde yaşadığımız ulusal ve uluslararası sorunları göz önüne aldığımızda Erzurum kongresinde alınan kararları nasıl yorumlarsınız?

Erzurum Kongresi milli iradeyi hakim kılma mücadelesidir. Erzurum kongresi göç sorununa karşı bir duruştur. Erzurum kongresi sorunlara ilmen, bilimsel, siyasal, kültürel, sosyolojik, ekonomik, inanç vb. birçok ana noktadan yaklaşılarak çözümlenebileceğini bize göstermiştir.

Sayın Erdal Güzel son olarak Erzurum’da Atatürk karşıtı bir hareketin başladığını sezinliyoruz. İnsanlarımızı bu harekete karşı nasıl teyakkuz haline geçirebiliriz yada Atatürk’ü Erzurum halkına nasıl anlatabiliriz?

Kişi bilmediğinin ve tanımadığının düşmanı ve cahilidir. Mustafa Kemal Atatürk mazlum milletlere örnek olan bir dünya lideridir. Böyle insanların düşmanı çok olur, seveni de sevmeyeni de fazla olur. Erzurumlu Ziya Paşa’nın dediği gibi aynası iştir insanın lafa bakılmaz. Cumhuriyeti kuran, demokrasiyi ve milli iradeyi hakim kılmak için mücadele eden ve başarılı olan kişidir. Elbette ki Erzurum’ Ermenistan’a vermek isteyenler, İzmir’de denize döktükleri, monarşi bir yönetimin taassubu altında bilinçsizce yaşayanlar ve onların takipçileri Mustafa Kemali elbette hoş görmezler. Bu bir projedir. Emperyalist ülkelerin cahil halk üzerindeki etkin propagandalarının bir ürünüdür. Mustafa Kemal Erzurumluların gönlünde taht kurmuştur. Dadaş kimliğini taşıyanlar bunu çok iyi bilirler. Erzurum’a Atatürk’ü nasıl anlatabiliriz? Bunu bir örnekle bir yaşanan anıyla açıklamak isterim. Erzurum’da meşhur bir İsmail ustamız vardır. Sağlığında iken kendisini görme ve tanıma şansını yakaladığım şehrin filozofu, aydını diyebileceğimiz bu şahıs Cami duvarların hat süslemesini yapan bir hat ustasıydı. 12 eylül 1980 askeri ihtilalinde Amerikalı gazeteciler Erzurum’a gelirler ve Atatürk’ü gören bir kişi ile röportaj yapmak isterler ve askerlerden yardım isterler. Kısa bir arayıştan sonra İsmail ustayı bulurlar ve gazetecileri, İsmail ustanın yanına getirirler. Size ben gördüğüm bildiğim Mustafa Kemali anlatabilirim ancak der ve şu bilgileri verir “Vakit namazlarında Murat Paşa Camisine gelirdi. Sarışın, mavi gözlü 1,60 boylarında Cuma namazlarında hutbe verecek kadar dini bilgisi olan birisiydi.” Biz Mustafa Kemali İsmail usta gibi anlatmalıyız. Bizim hemşerimiz olan, Mebusumuz olan bir dünya lideridir. Bir Erzurumlu olarak bunun şuurunda olup gururunu yaşamalıyız. Burada hemen şunu ifade etmek isterim. Erzurum’da önemli bir proje yürütülmektedir. Erzurum kültür yolu bunu herkes biliyor. Kale ve çevresinde düzenlemelerin yer aldığı bu projede Mustafa Kemalin, Erzurum’a ilk geldiğinde kaldığı ve çalışmalar yürüttüğü, askerlikten istifa edip sivil kıyafetler giydiği ve şu anda Cumhuriyet caddesinde bulunan bir ev vardır. Tam kültür yolu çalışmalarının yapıldığı alanın karşısında bulunan bu evde Kazım Karabekir, ben ve kolordum emrindedir paşam dediği ev burasıdır. Bu evin istimlak edilerek, restore edilip şehir hayatına katılması gereklidir. Bugün bu ev kaderine terkedilerek yıkılmaya mahkum edilmiştir. İlgililerin ve Erzurum Kamuoyunun bununla biran evvel ilgilenmesi gerekmektedir.

RÖPORTAJ ÖMER YAŞAR ÖZGÖDEK

Bir yanıt yazın