Yoncalık Hastahanesi
Yoncalık Hastahanesi
İlk olarak 1835 yılında Erzurum’da Asker Hastanesi olduğu kayıtlarda geçmektedir. Erzurum’da 1875 yılında Yoncalık Kışlası’nda “Asker Hastanesi” inşa edi- lerek faaliyete başlamıştır. Bu hastane, 1883 yılında Sultan Abdülaziz zamanında “Erzurum Merkez Hastanesi” adı altında hizmetlerine devam etmiş, 1902 yılında “Mevki Hastanesi” adını almış ve 1911 yılında hastanenin yatak kapasitesi 500’e çıkarılmıştır.
Yoncalık’taki hastane, Birinci Dünya Savaşı’nda Ruslar tarafından tahrip edilmiş ve işgalden sonra onarım görmüş, 1920 yılında “15. Kolordu Hastanesi” olmuştur. Hastane 1925 yılında Harbiye Kışlası’na (Şu anki İç Tedarik Bölge Başkanlığı binası) taşınmış ve 330 yataklı “Müstahkem Mevki Hastanesi” adını almıştır. 1925 yılın- da, Mustafa Kemal Atatürk tarafından Erzurum’un kalkın- dırılması maksadıyla yapımına başlanan ve inşaatı tamamlanamayan Erzurum Meclis-i Umumi binasının 1930 yılında hastane binası olarak TSK’ye devri gündeme gelmiş ve yapımı hızlandırılmıştır.
Meclis binası olarak başlanıp hastane binasına dönüştürülen inşaat 1936’da tamamlanmış, Yoncalık’taki askerî hastane yeni binasına taşınmıştır. Hastanenin resmî açılışı 1937 yılında dönemin Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak tarafından yapılmış ve hastaneye adının verilmesi teklif edilmiştir. Mareşal Fevzi Çakmak, özel ismin meclis kararı ile verilmesinin doğru olacağını bildirmiş ve TBMM kararı ile hastaneye “Mareşal Çakmak Asker Hastanesi” adı verilmiştir.(1)
1914 yılında Sarıkamış Harbi sırasında Yoncalık’taki Asker Hastanesi’nde görev yapan Sıhhiye Onbaşı Ali Rıza Eti “Bir Onbaşının Doğu Cephesi Günlüğü’nde Yoncalık’taki hastaneyi anlatırken muntazam hizmetlerin verildiği doktor ve diğer personellerin yeterliliğinden bahseder. 1916’da Erzurum Şehir Yatılı Mektebinde öğrenim gören öğrenciler hatıratlarında, doktorların çoğunun salgın hastalıklardan öldüklerini, hastanede sağlık eğitimi almış tek kişi olarak bir eczacının bulunduğunu şu ifadelerle dile getirmektedirler.
“Başhekim, Edirneli yedek Eczacı Teğmen Ferit Bey’di. Hastanede meslekten hekim yoktu. Kentin berberleri bu hastanenin hem operatörü, hem de dişçisiydiler. Erzurum’un köstekli, sarıklı, şalvarlı, sakallı berberleri ameliyatlarını; ustura, makas, kanca, gazlı bezle yapıyorlardı. Gazlı bezler de kalın Amerikan bezleriydi. Ben berber-operatöre yardımcı (asistan) olarak verilmiştim. Görevim, kaynatılmış bezler üzerindeki ölü bitleri bıçak sırtı ile kazımak, kullanılır hale getirmekti. Berber operatörler yarayı, ustura ile açar, genellikle bıçak ucu ya da parmakla mermiyi yaralının bedenin- den çıkarırlardı.” Anestezi yapılamadığından bu işlem hasta ya çok ızdırap verirdi. Hasta bayılır. Yüzde sekseni de ölürdü. (2)”
Yoncalık’taki hastane Erzurum işgal edildikten sonra 1916- 1918 yılları arasında Ermeniler tarafından da hastane olarak kullanılmış, daha sonra tahribata uğramıştır. Erzurum’un geri alınmasıyla hastane onarılmış, 1924 yılında Erzurum “Yati Mektebi” (öksüzler yurdu) olmuştur. Yüzlerce öksüz çocuğun barınma ve eğitim yeri olan Yatı Mektebi (öksüzler yurdu) aynı zamanda birçok meslek alanında öksüzlerin yetişmesine olanak sağlamıştır. Bu mektepte demircilik, marangozluk, kunduracılık, eczacılık gibi mesleklerin yanı sıra musiki ve resim gibi güzel sanatlarda da eğitim verilmiştir.
(1) Genel kurmay Gülhane Askeri Tıp akademisi askeri hastaneler..
(2) Selahattin Babür (Son saldırı)
Metin Diler