Kasım 23, 2024

ENGELSİZ CAMİ

Camimiz 1350 m2 üzerine kurulu olup 3500 kişilik cemaat kapasitesine sahiptir. Cami Ulu caminin iki katı kapasite büyüklüğüne sahiptir.

Caminin inşasında engelli bir kişinin hiç kimseden yardım almadan camiye girip ibadet yapması amaçlanmıştır. Bundan dolayı ilk önce wc ve abdesthanelerde engelli vatandaşlarımızın ihtiyaçları göz önünde bulundurulmuş ve rahatlıkla ibadet edebilmeleri için cami içerisinde ihtiyaçlarına uygun alanlar ayrılmıştır.

Şehrimizin iklimi dikkate alınarak burada sıcak su kullanılma olanakları sunulmuştur. Şehrimizde ilk kez kullanılan bu özellik daha sonra diğer camilerimize de örnek teşkil etmiştir. Diğer camilerin abdesthanelerinde kullanılan geleneksel kurun yerine Hilton lavabo tarzı kullanılarak abdest alımlarında büyük kolaylık sağlanmıştır.

CAMİNİN MİMARİ ÖZELLİKLERİ

Klasik Selçuklu ve Osmanlı Mimarisinde kullanılan arslan göğüsleri Darulfünun camide kullanılmamıştır. Bu şekilde cami içerisinde ses akustiği, geniş mahfil alanları sağlanmıştır. Camimizin kat yükseklikleri dörder metre tutulmuştur. Böylece camide havadar bir mekan oluşturulmuştur.

Caminin kubbesi Erzurum’un en büyük kubbesidir. Camideki vitraylar Türkiye’deki en büyük vitraylar arasındadır. Birçok camide fil ayaklarının arasındaki kemerlerdeki açıklıkları kapatabilmek için beton vitraylar kullanılırken Darulfunun camide bu açıklıklar çok büyük ısıcamlı vitraylar kullanılmıştır. Cami kubbesinde Türkiye’de ilk kez 3 boyutlu vitraylar üretilerek kullanılmıştır. O vitrayların ortasında gizli sütunlar yerleştirilmiştir.

Cami mihrabında taş mihrap yerine ahşap mihrap kullanılmıştır. Bu mihrapta Erzurum kültürüne uygun olsun diye Yakutiye Medresesi minaresi üzerindeki Selçuklu yıldızları denilen geometrik motifler işaretlenmiştir..

Cami dizaynında Erzurum’un tarihi eserlerinden en azından birer örneğinin bu camide yer almasına dikkat edilmiştir. Selçuklu yıldızları motifleri bu özelliklerden sadece bir tanesidir.

Camiye önden bakıldığında minarelerin ilk kez bir camide gövdenin içerisinde saklandığı görülecektir. Bu Çifte Minareli Medresenin önden görünüşünü hatırlatacaktır.

Caminin giriş taç kapısı Türkiye’deki camilerin içindeki en büyük taç kapısıdır. 12 metre yüksekliğinde 16 metre genişliğindedir. Bu caminin kubbesinde Lalapaşa Camisinde olan dört fil ayağı üzerine oturtma tekniği uygulanmıştır.

ENGELSİZ CAMİ

Camimiz 1350 m2 üzerine kurulu olup 3500 kişilik cemaat kapasitesine sahiptir. Cami Ulu caminin iki katı kapasite büyüklüğüne sahiptir.

Caminin inşasında engelli bir kişinin hiç kimseden yardım almadan camiye girip ibadet

yapması amaçlanmıştır. Bundan dolayı ilk önce wc ve abdesthanelerde engelli vatandaşlarımızın ihtiyaçları göz önünde bulundurulmuş ve rahatlıkla ibadet edebilmeleri için cami içerisinde ihtiyaçlarına uygun alanlar ayrılmıştır.

Şehrimizin iklimi dikkate alınarak burada sıcak su kullanılma olanakları sunulmuştur. Şehrimizde ilk kez kullanılan bu özellik daha sonra diğer camilerimize de örnek teşkil etmiştir. Diğer camilerin abdesthanelerinde kullanılan geleneksel kurun yerine Hilton lavabo tarzı kullanılarak abdest alımlarında büyük kolaylık sağlanmıştır.

CAMİNİN MİMARİ ÖZELLİKLERİ

Klasik Selçuklu ve Osmanlı Mimarisinde kullanılan aslan göğüsleri Darulfunun camide kullanılmamıştır. Bu şekilde cami içerisinde ses akustiği, geniş mahfil alanları sağlanmıştır. Camimizin kat yükseklikleri dörder metre tutulmuştur. Böylece camide havadar bir mekan oluşturulmuştur.

Caminin kubbesi Erzurum’un en büyük kubbesidir. Camideki vitraylar Türkiye’deki en büyük vitraylar arasındadır. Birçok camide fil ayaklarının arasındaki kemerlerdeki açıklıkları kapatabilmek için beton vitraylar kullanılırken Darulfunun camide bu açıklıklar çok büyük ısıcamlı vitraylar kullanılmıştır. Cami kubbesinde Türkiye’de ilk kez 3 boyutlu vitraylar üretilerek kullanılmıştır. O vitrayların ortasında gizli sütunlar yerleştirilmiştir.

Cami mihrabında taş mihrap yerine ahşap mihrap kullanılmıştır. Bu mihrapta Erzurum kültürüne uygun olsun diye Yakutiye Medresesi minaresi üzerindeki Selçuklu yıldızları denilen geometrik motifler işaretlenmiştir..

Cami dizaynında Erzurum’un tarihi eserlerinden en azından birer örneğinin bu camide yer almasına dikkat edilmiştir. Selçuklu yıldızları motifleri bu özelliklerden sadece bir tanesidir.

Camiye önden bakıldığında minarelerin ilk kez bir camide gövdenin içerisinde saklandığı görülecektir. Bu Çifte Minareli Medresenin önden görünüşünü hatırlatacaktır.

Caminin giriş taç kapısı Türkiye’deki camilerin içindeki en büyük taç kapısıdır. 12 metre yüksekliğinde 16 metre genişliğindedir. Bu caminin kubbesinde Lalapaşa Camisinde olan dört fil ayağı üzerine oturtma tekniği uygulanmıştır.

SES VE AKUSTİK

Süleymaniye ve Selimiye camilerinde yer alan ses akustiğinin aynısı Darulfünun camisinde yakalanmıştır. Mihrapta hoca normal bir ses tonu ile konuşurken en arkadaki kişi o sesi rahatlıklar duyabilecektir.

İLETİŞİM TEKNOLOJİSİ

Böyle bürük bir camide cemaatin imamdan kopmaması için iletişim teknolojilerinin bütün nimetlerinden istifade edilmiştir. Camii imamı isterse slayt eşliğinde vaaz verebilir. Bunun için cami içerisinde 13 adet projeksiyon yerleştirilmiştir. Otomatik perdeli projeksiyonlardan caminin her yanındaki vatandaşlar vaazı kolayca takip edebilecektir.

SOSYAL DONATI VE OTOPARK ALANLARI

Caminin bir diğer özelliği ise caminin altında yer alan imam, müezzin ve temizlik görevlisinin ikameti için tahsis edilmiş olunan lojmanlar ile haremlik sabahlık esasına göre düzenlenmiş sohbet odaları bulunmasıdır.

Cami için ayrılan alan 10 dönümlük arazinin 1,5 dönümüne cami inşaatı gerçekleştiği düşünülürse geriye kalan 8,5 dönüm üzerinde büyük bir park ve otopark alanının ayrıldığı anlaşılacaktır.

DİVİT KALEM MİNARELER

Bu camindeki en köklü değişiklik minarelerinde yapılmıştır. Klasik minare kültürünün dışına çıkılarak yepyeni bir minare tarzı geliştirilmiştir. Bu mimari anlayış ile ilk önce gürültü sorunu çözülmek istenmiştir. Normalde hoparlörler yatay ses dalgaları vermekte ve buda yakın yerlerde yaşayan insanları rahatsız edebilmektedir. Bu gürültü göz önüne alınarak hoparlörlerin yerleştirilmesinde farklı bir teknik kullandık. Bunun için minarelerdeki klasik şerefe tarzını kullanmadık. Hoparlörleri minarelerin yarık olan kısmına karşılıklı olarak yerleştirilmiştir. Dolayısıyla oradaki karşılıklı ses dalgaları sadece birbirine çarpacak ve çevreyi rahatsız etmeyecektir. Klasik şerefe anlayışı kullanılmayarak minarelerin çevresine bir yüzüğü andıracak şekilde şerefe yerleştirilmiştir. Bu şerefelerin dış düzüne kelime-i Tevhid yazılmıştır. Şereflerin içerisine ise yine hoparlörler yerleştirilmiştir. Bu hoparlörlerden gelen sesler ise dikine gelerek minare çevresinde yere çarparak dağılmaktadır. Böylece ezan sesi uzak mesafelerden duyulmakta yakın çevreyi rahatsız etmeyecek bir düzeyde işitilmektedir.

Minarelere gizli projektörler konularak yapılan aydınlatma sistemi ile geçeleri iki tane yanan mum görüntüsü minarelere kazandırılmıştır.

CAMİDE SİMGELEŞTİRME

Camide sadece şekle dikkat edilmemiş sayılarla simgeleştirmeye de gidilmiştir.

Minarelerde yer alan şerefelerde dört kez kelime-i Tevhid yazılmış böylece ehli sünnet anlayışında bulunan dört hak mezhebe vurgu yapılmıştır.

Cami minarelerinin yükseklikleri 40 metredir. Bununla günlük kılınan namazlardaki rekat sayısı ifade edilmiştir.

Minberdeki basamak sayısı 12 adet olup bununla namazın 12 şartı simgeleştirilmiştir.

Cami pencerelerinde yer alan vitraylardaki 6 çiçek yaprağı ile imanın altı şartı sembolize edilmiştir.

Vitrayların dışarı kısmında yer alan 4 ayrı çiçek motifi ile yine dört mezhebe vurgu yapılmıştır.

Kubbede kullanılan vitrayların ortasına yerleştirilen gizli sütunlarda iman simgeleştirilmiştir.

Cami halısında kullanılan saf deseninde kullanılan bir desen kullanılmıştır. Bununla bütün makam ve mevkileri ayaklarımızın altına alıyoruz denilmek istenilmiştir.

Kubbe çevresine Kuranı Kerimin özeti olarak kabul edilen Mülk suresinin tamamı

yazılmıştır. Bu ülkemizde ilk kez bizim camimizde yazılmıştır.

Camimizin yapımında başta Mimarı olan Fevzi ÇAKMAK olmak üzere emeği ve hizmeti geçen herkese teşekkür ederiz

İSMET HAKKIOĞLU

About The Author

Bir yanıt yazın