Erzurum dünyada nadir olarak rastlanabilecek özelliklere sahip transit ticaret şehirlerinden biridir. Bu şehirlerin özelliği birçok ülkeyi birbirine bağlayan yollar üzerinde olup, değişik güzergahlardan taşınan farklı ticari malların alım ve satımının yapıldığı bir pazar potansiyeline sahip olmasıdır. Baharat yolu, ipek yolu, kürk yolu gibi kadim ticari yolların Anadolu’ya giriş kapısı olan Erzurum; Çin, Orta Asya, Sibirya, Kafkasya ve İran’ı Anadolu içlerine ve oradan da Avrupa ve Orta Doğuya ulaştıran önemli bir yol kavşağıdır. İşte böylesine önemli bir ulaşım noktası olan Erzurum için yol yatırımları olmazsa olmaz yatırımlardır. Erzurum’un bu coğrafik özelliği hazırlanan ve kısmen yapımına başlanan ulaştırma projeleri ile birleşerek şehrin stratejik değerini daha da çok artıracağa benzemekte. Burada Erzurum’un dünyanın değişik bölgelerine erişim kapasitesi, geliştirilecek ulaşım stratejileri ve projeleri üzerinde ayrı ayrı ele alınıp incelemeyi çok isterdik ancak okurlarımızı fazla sıkmamak için sadece Yüksek Hızlı Tren projesi üzerinde kısaca duracağız.
Yüksek Hızlı Tren kısaltılmış haliyle YHT, Saatte 250 Km ve üzeri hızla gidebilen trenlerdir. Yüksek Hızlı trenler bugün Amerika, Avrupa ve Uzak doğuda bulunan birçok gelişmiş ülkenin önem verdiği ve üzerinde titizlikle çalışmış olduğu, önemli yatırımlar yaptığı bir demiryolu ulaşım aracı olarak karşımızda duruyor. Ülkemizde ise İstanbul, Eskişehir, Ankara ve Konya şehirlerimiz Yüksek hızlı tren seferleri ile tanışmış durumda. Bundan 10 yıl önce yani 2009 yılında Ankara- Eskişehir arasında başlayan yüksek hızlı tren seferi birçok şehrin talep etmiş olduğu bir hizmet olarak ülke gündemine oturmuş durumda. Hem dünyada hem de ülkemizde tercih edilen bir ulaşım aracı olmasında aşağıda maddeler halinde saymış olduğumuz YHT avantajları etkili olmuştur.
Yüksek Hızlı Trenin avantajları
-
Enerji tasarrufu,
-
Çevre duyarlılığı,
-
Konforlu olması,
-
Zamandan tasarruf sağlayacak şekilde hızlı olması
-
Karayollarına göre daha güvenilir olması
-
Kara taşıtlarına göre bir anda daha fazla yolcu taşıma kapasitesine sahip olması
-
Hava ulaşım araçlarına göre ise daha ekonomik olması
YHT adı verilen ulaşım sistemi 3 ana birleşenden oluşmaktadır. Bunlardan ilki demiryolu alt yapısı ikincisi lokomotif ve vagon sonuncusu ise işletim sistemidir. Bütün bu bileşenlerin ayrı ayrı ele alıp incelemek ve gereksiz yere teferruata girmemek için şunu söyleyelim bu bileşenlerin ortak özelliği hepsinin saatte en az 250 Km hız yapmaya uygun olacak şekilde tasarlanıp yapılmalarıdır. Burada konu açısından önemli olduğundan dolayı işletim sistemi üzerinde kısa bir ek bilgi vermemiz gerekir. YHT sistemleri üçe ayrılmaktadır. İlki YHT ve konvansiyonel trenlerin ayrı hatlarda çalıştığı sistemlerdir ki Japonya YHT buna örnektir. İkinci sistem ise hızlı tren hatlarında sadece hızlı trenler çalışırken konvansiyonel hatlarda hem konvansiyonel hem de hızlı trenler çalışır. Bu sisteme örnek olarak Fransa hızlı tren sistemini gösterebiliriz. Son sistemimizde ise Konvansiyonel ve hızlı trenler aynı hatlarda birlikte çalışabilir. Bu sistem ise Almanya ve İtalya da kullanılmaktadır.
TÜRKİYEDE TRENİN HIZLANDIRILMA SÜRECİ
Türkiye Demiryolu hızını artırmak için ilk önce Mavi tren uygulamalarına başlamıştır. 1979 Yılında İstanbul Ankara arasında başlayan bu tren seferleri daha sonra yaygınlaşmıştır. 1978 yılında sefere başlayan Mehmetçik treni seferleri 1982 yılında kaldırılmış ve yerine Mavi Doğu Treni seferlerine başlanılmıştır. Doksanlı yıllara doğru bu trende seferden kaldırılmıştır. Mavi tren seferlerinde durulan istasyon sayısı azaltılmış ve bazı güzergahlarda geçiş üstünlüğü ve çekiş gücü daha yüksek olan lokomotiflerin çeker olarak kullanılması ile alt yapısı sağlam olan demiryolu güzergahlarında ulaşım süre ortalaması normal ana hat ekspreslerin üzerine çıkarılmıştır. Bu trenler arasında yataklı olarak hizmet veren İzmir Mavi Treni, İç Anadolu Mavi Treni, Çukurova Mavi Treni ve 4 Eylül Mavi Treni bulunmaktaydı. Bu trenlerin TÜVASAŞ tarafından üretilen tümü mavi boyalı özel vagonları mavi boyalı DE 24000 serisi lokomotifler tarafından çekilmekteydi. Akdeniz ve Ege bölgelerine yönelik bu seferlerde kısmen başarı sağlanmıştır. Günümüzde Mavi İzmir Treni ve Mavi Konya treni seferlerini sürdürmektedir.
Daha sonra hızlandırılmış tren uygulamalarına başlanılmıştır. Başkent ekspresi adı altında İstanbul Ankara arasında başlatılan uygulamada ilk önce demiryolları alt yapısı yeniden elden geçirilmiş ve bazı hemzemin geçitler kapatılmış bazılarında ise sinyalizasyon sistemleri kurulmuştur. Hızlandırılmış trenleri kullanan makinistler belirlenen hız limitlerini %10 geçme hakkı tanınmıştır. Güzergahta bulunan 180 makas yenilenerek yolculuk süresi 45 dakika kısatılmıştır. Böylece ortalama hızı saatte 70 km ve azami 90 km hız yapmaya müsait olan bu hatlar da ortalama hız 140 km azami hız ise 170 km çıkarılmıştır. 4 Haziran2004 tarihinde ilk seferine başlayan bu hızlandırılmış tren sanıldığı gibi hızlı tren olmayıp konvansiyonel bir trenin hız limitinin artırılması ile yolculuk süresinin kısaltılmasını amaçlayan bir uygulamadır. 22 Temmuz 2004 tarihinde hız limiti 80 Km olan viraja 118 km surat ile girilmesinden dolayı yaşanan talihsiz kaza ile 39 vatandaşımız yaşamını yitirmiş ve bu uygulamadan vazgeçilmiştir.
Ülkemizin en büyük iki kenti olan Ankara-İstanbul arasındaki seyahat süresinin azaltılarak daha hızlı ve konforlu aynı zamanda güvenli bir ulaşım imkânı sağlanması amacıyla YHT projesi hazırlanarak uygulamaya sokuldu. Ankara İstanbul Yüksek Hızlı Demiryolu Projesinin ilk etabını oluşturan Ankara-Eskişehir hattı 2009 yılında hizmete açıldı. Polatlı-Konya arasında 212 km uzunluğunda alt yapısı saatte 300 km hıza uygun çift hatlı, elektrikli ve sinyalli yüksek hızlı demiryolu inşa edildi. Hattın 23 Ağustos 2011 tarihinde hizmete açılmasıyla seyahat süresi 1 saat 45 dakikaya inmiştir. Eskişehir-Pendik parkuru ise 25 Temmuz 2014 tarihinde hizmete açıldı. 513 km’lik hat uzunluğunda azami hızı saatte 250 km olan Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Demiryolu Projesiyle iki büyük kent arasında demiryolu seyahat süresi 4 saate inmiştir. Bugün için Ankara, Eskişehir, Konya ve İstanbul arasında YHT seferleri yapılmaktadır. YHT seferlerİ ile demiryolunun yolcu taşımacılığında payı artırılmıştır.
ANKARA SİVAS ARASI YÜKSEK HIZLI TREN SİVAS KARS ARASI İSE HIZLI TREN
Ankara Kars arasında sürdürülen çalışmalar iki şekilde yürütülmektedir. İlk aşamada 405 Km uzunluğunda Ankara Sivas Yüksek Hızlı Tren hattının yapılarak hizmete açılması daha sonra ise Sivas – Erzincan – Erzurum – Kars Hızlı Tren hattının yapılmasıdır. Hızlı tren saatte maksimum 200 km suratle yük ve yolcu taşımacılığı yapılmasına uygun demiryolu ulaşım sistemidir. Yüksek hızlı tren hattı ise en az 250 km hızla yolcu taşınabilecek demir yolu ulaşım sistemidir. Her iki sistemde döşenen hatlarda çalışabilecek şekilde tasarlanmış lokomotif ve vagonlar kullanılmaktadır. Ankara – Sivas YHT hattı inşasına 2008 yılında başlanmış olup Ekim ayı itibariyle yolun %95’lik kısmı tamamlanmış durumdadır. hattın yolcu taşımacılığına 2020 yılında açılması planlanmaktadır. Bu seferlerin başlaması ile birlikte Ankara Sivas arası yolculuk 10 saat kısalarak 2 saatte tamamlanacaktır.
Sivas – Erzincan – Erzurum – Kars arasında döşenecek hat Yüksek Hızlı Tren olarak değil hızlı tren olarak bilinen demiryolu hattı olarak planlanmakta ve projelendirilmektedir. Bu hat saatte maksimum 200 km hıza uygun elektrikli sinyalli trenlerin çalışmasına uygun hat olup Sivas Zara arasında hızlı tren hattı döşenme çalışmalarına başlanılmıştır. Zara – Erzincan arasında ise projelendirme çalışmaları sürdürülmektedir. Erzincan hızlı tren ile Erzurum ve Trabzon’a bağlanacaktır. Bakü – Tiflis- Kars demiryolu bu hatta bağlanılacaktır. Böylece modern ipek yolu projesi gerçekleştirilecektir. Bu hatta düşünülen sistem Fransa ve Almanya’da kullanılan sistemlerin bir karması olacaktır. Hızlı tren ve Yüksek Hızlı Tren Sivas’ta entegre edilecektir. Sivas Kars arasında döşenen yeni demiryolu hattı ile 763 Km olan mevcut hat uzunluğu 710 Km inecektir. Tahminen dört milyar Dolara mal olacak olan bu hattın Sivas – Kars arası şehir mesafeleri ve yolculuk süresi aşağıda verilmiştir
-
Sivas Erzincan arası 245 km olup bu iki şehir arasında hızlı tren yolculuğu 1 saat 23 dakika sürecektir.
-
Erzincan Erzurum arası 215 km olup bu iki şehir arasında hızlı tren yolculuğu 1 saat 8 dakika sürecektir
-
Erzurum Kars arası mesafe 250 Km olup bu iki şehir arasında hızlı tren yolculuğu 1 saat 25 dakika sürecektir.
Hızlı tren ile Sivas Kars arası toplam seyahat süresi 3 saat 56 dakika sürecektir. Erzurum Sivas arası ise 2 saat 31 dakika sürecektir. Hızlı tren sistemi Sivas’ta YHT ile entegre olacağından Kars ile Ankara arasında yolculuk süresi 5 saat 56 dakika olacaktır. Erzurum Ankara arası yolculuk süresi 4 saat 31 dakika olacaktır. Bu hattın Ankara – İstanbul YHT hattı ile yapılan yolculuk süresi 3 saat 58 dakika olduğuna göre Kars İstanbul arasında seyahat süresi 9 saat 52 dakika, Erzurum İstanbul arası ise 8 saat 29 dakika sürecektir.
NEDEN YÜKSEK HIZLI TREN DEĞİLDE HIZLI TREN
Bu soruya iki ana başlık altında cevap verebiliriz. Birincisi yolcu kapasitesi ve maliyet oranı diğeri ise bu hattın uluslararası demiryolları ile birleştirilerek yük taşımacılığında kapasite ve sürat kazandırılmasıdır. Erzincan Trabzon arasında hızlı tren hattı kurularak bölgenin yük taşımacılığının Trabzon limanına bağlanması amaçlanmaktadır. Böylece bu hat ile yolcu ve yük taşıma oranı arasında denge sağlanmaya çalışılmaktadır.
HIZLI TREN ERZURUM’A NE KAZANDIRACAKTIR.
Trabzon limanına demiryolu, Rize limanına karayolu ile bağlandığından dolayı yük taşımacılık maliyeti azalacak ve bir lojistik üs olarak erişim alanı içerisinde olan Çin, Orta Asya, Rusya, Kafkasya, İran, Orta Doğu ve Avrupa ülkelerine ulaşım kapasitesi genişleyecektir. Bu sayede Palandöken Lojistik merkezinin kapasitesi artacak ve Erzurum bir ihracat ve ithalat üssü haline gelecektir.
Artan ulaşım olanakları sayesinde ham madde, yarı mamul ve mamul malların üretim, kaynak ve pazar bölgelerine taşınma maliyeti ve süresi azalacaktır. Özellikle üretim tesislerinin en büyük sorunu olan yedek parça sıkıntısı hızlı ve uygun maliyetli kargo hizmeti ile giderilmiş olunacaktır. Bu bölgede yapılan yatırımların riskliliğini azaltacaktır
Yukarıda belirttiğimiz gibi yolculuk süresi azalacak ve konfor artacaktır. Böylece Erzurum ve çevre illerdeki üniversiteleri hem başarılı öğrencilerin hem de nitelikli akademisyenlerin tercih etmesine yol açarak eğitim kalitesini yükseltecektir.
Şehirlerarasında bütünleşme sağlanacak bu da bilimsel, kültürel, sağlık ve turizm gibi birçok alanda gelişmelerin olmasına katkı sağlayacaktır.
Tren İstasyonumuzun yanına Hızlı Tren garları açılacak ve şehre yeni bir mimari simge kazandırılacaktır.
Ulaşım hızındaki bu artış hava ulaşımının aksine şehirleri birbirine tam anlamıyla bağlayacağından dolayı şehir ve şehircilik anlayışı değişecektir. Erzurum hiç olmadık şekilde bir sağlık, turizm ve üretim merkezi haline gelecektir. Farklı şehirlerden gelen nitelikli insanların toplanacağı bir şehir haline gelecektir. Belki bir Erzincanlı sabah trenine binim Erzurum’da mesaisine gelecek ve akşam evine dönecektir. Erzurumlu bir öğrenci okuduğu Ankara’dan her hafta sonu Erzurum’a gelecek ve sosyal etkinliklerin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Bir Karslı sabah gelip muayene olup akşam evine geri dönecektir. Ama ne olursa olsun bir toplumsal, kültürel, ekonomik hareketlilik yaşanacaktır. Bu özellikle insanların şehre yönelik beklentilerini etkileyecektir. Bu ister istemez şehirciliği farklı bir noktaya çekecektir. Hızlı trenin geçtiği şehirlerde şehircilik sadece kendi şehrinin ihtiyacını değil hızlı tren ile bağlantılı olduğu şehirlerinde ihtiyacını karşılayabilecek ve karşılıklı etkileşime girerek şehircilik planlarını bütünleştirerek, birlikte projeler geliştirerek bölgesel yerel hizmet birlikleri kurulacaktır.
Hızlı treni bekleyen bir şehrin insanları olarak bu değişime hazırlıklı mıyız sorusuna şimdiden cevap arayıp, şehir ve şehircilik anlayışımızı sorgulamamız ve eksikliklerimizi gidermemiz lazım. Yukarıda değindiğimiz gibi erişim alanı yüksek olan bu şehir hızlı tren ile sadece hızlı ve konforlu bir ulaşım aracına kavuşmakla kalmayacak bir üretim, pazarlama, sağlık, turizm, eğitim şehri olarak marka şehir ve cazibe merkezi olabilme şansını da yakalayacaktır.
Ali Kartal- İlknur Çevik