CUMHURİYET SONRASI ERZURUM ŞEHİR YAPISI

CUMHURİYET SONRASI ERZURUM ŞEHİR YAPISI

Erzurum Cumhuriyet tarihi ile birlikte yeni bir şehircilik anlayışı ile tanışmıştır. Burada şehircilik anlayışı biraz daha farklı bir şekilde işlemektedir. Artık planlı şehircilik dönemi başlamıştır. Hedef cumhuriyetin benimsemiş olduğu batılılaşma ve çağdaşlaşma ilkelerine uygun şehircilik ve buna uygun olarak inşa edilen modern şehirler ve bu şehirlerde modern yaşamların sürdürülmesidir. Bu çalışmalar yapılırken 1. Dünya Savaşı ve Ermeni mezalimi nedeniyle harap olan ve 13 Eylül 1924 depremi ile de yıkılan Erzurum şehrinin de yeniden imar edilmesi hedeflenmektedir. Bunun için Vali Haşim İŞCAN döneminde şehir planlama çalışmaları başlatılır ve ilk şehir planı da Fransız Şehir plancısı H.J.Lambert tarafından 1939 yılında yapılır.

LAMBERT PLANI

Lambert planının ana hatları üç kısımdan oluşmaktadır.

1. Yol durumu: Lambert şehri planlarken yol üzerine yaptığı çalışmalarda ilk önce Erzurum’u çevre şehir ve ilçelere bağlayacak 40 metre genişliğinde bir çevre yolu planlamıştır. Şehir içi ulaşımı sağlayacak 18 metre genişliğinde, eski şehrin sur izlerini takip edecek bir ana güzergâh şehir içi ulaşımda planlamış olduğu ilk unsur olarak göze çarpmaktadır. Bunun yanı sıra şehirde kurulan yeni konut alanları ile istasyon arasını birleştiren ikinci bir ana yol şehrin ızgara kent modeline göre planlamak istediğini göstermektedir. Bunların yanı sıra Cumhuriyet Caddesinin etkinliğinin arttırılması, caddenin uzatılarak, bunun üzerinde bir Atatürk Anıtının yapılması Lambert’in yol planlaması içerisinde yer almaktadır. En ilginç planlarından bir tanesi ise şehrin çevresinde, şehri kuşatması önerilen yeşil kuşağın cadde ve park sistemi ile değerlendirilerek bir gezinti yolunun sağlanmasıdır. Yine bu kapsamdaki planlarından bir tanesi de şehrin kuzey batısında havaalanının kurulmasıdır.

2. Yerleşme durumu: Lambert yerleşim planını yaparken maalesef Türk mahalle yapısını ve sosyal hayatını yeterince inceleyememiş ve bir ayrıma dayanan planlama yapmıştır. Bu planlamaya göre halkın oturacağı yerleri işçi ve işçi olmayanların oturacağı yerleri ayırmıştır. Lambert istasyon civarında yeni mahallelerin de kurulmasını düşünmüştür.

3. Yeşil alan: Lambert planının en ilginç yanı yeşil alana önem vermiş olmasıdır. Lambert yeşil alan konusunda yaptığı planlamada dört öğeye önem vermiştir. Bunlar sırasıyla park alanları, ağaçlı yollar, koruluklar ve daha sonra kullanıma açılacak olan alanlardır. Lambert tarihi eserlerin çevresinin açılarak yeşillendirilmesi, her mahalle için bir park alanının kurulması ve şehir çevresinde büyük park alanlarının oluşturulmasını amaçlamıştır. Lambert planında kişi başına 2,6m2 yeşil alan çocuk başına 1,0 m2 çocuk parkı ve kişi başına 6,0 m2 boş alan planlanmıştır.

Bu plan yapıldığı zaman Erzurum nüfusu yaklaşık olarak 50.000 civarındadır. Lambert Erzurum şehrinin nüfusunun 100.000 civarına çıkacağını ve şehrin alanının da 400 hektar olacağını tahmin etmiş ve planını buna göre yapmıştır. Ancak zaman içerisinde Erzurum nüfusu Lambert tarafınca düşünülen sayının çok üzerine çıkmıştır. Bununla paralel olarak da şehrin alanı da hedeflenenden daha büyük bir alana yayılmıştır. Bunun üzerine Lambert planının şehir idarecileri tarafından pek gerçekçi görülmemesi, yeşil alana gereğinden fazla yer verildiğini düşünmeleri ve belediyenin içinde bulunduğu maddi sıkıntı yüzünden gereken kamulaştırma çalışmalarını yapamamaları nedeniyle zaman içerisinde bu plana uymama eğilimi artmış ve plan yürürlükten kaldırılmıştır. Zaman içerisinde köyden gelen göçler ile şehrin dış semtlerinde yığılmalar oluşmuş, plansız şehircilik uygulamaları yapılmıştır. Şehrin eski binaları arasındaki boşluğuna göre yeni binaların yapılması yoluna gidilmiş ve şimdiki şehircilik sorunlarımızın temeli atılmıştır. Lambert planının bugün şehrimizdeki tek yansıması Cumhuriyet Caddesinin uzatılması ve Havuz Başı diye adlandırılan Atatürk anıtının dikilmesi olmuştur. Lambert Erzurum şehrinin tarihi ve kendine özgü mimari dokusuna dokunmak istememiş ve şehri bu kadim şehrin batısında kurmayı planlamıştır. Ancak dönemin yerel siyasetçileri ve halk Lambert’in bu düşüncesine karşı çıkmışlardır.

LAMBERT SONRASINDA HAZIRLANAN ŞEHİR PLANLARI

Lambert planı yürürlükten kaldırıldıktan sonra Erzurum’da planlı şehir uygulamaları durmuş ve ciddi yapısal sorunlar ile karşılaşılmıştır. Bunun sonucunda ciddi gecekondu problemleri başlamıştır. Karşılaşılan bu sorunların çözülmesi için 1957 yılında ikinci defa imar planı hazırlanmış ancak bundan da istenilen neticeler elde edilememiştir. Bunun üzerine 1967 yılında İller Bankası tarafından açılan imar planı yarışması düzenlenmiş ve yarışmayı kazanan Mimar Zeki Yapar’ın hazırlamış olduğu proje uygulanmaya konulmuştur. Bu projede Lambert planının başarısızlığında en önemli unsur olan yetersiz alan tahmininden ders çıkartılmış ve şehir alanı geniş tutulmuştur. Yeşil alan ise kişi başına 7 m2 olarak planlanmıştır. Ancak bu planda da yaklaşık 500 değişiklik yapılmış ve istenilen başarı sağlanamamıştır.

Bütün bu başarısızlıklar sonucunda 1977 yılında Nazım Plan Bürosu kurulmuştur. Bu büronun çalışmaları sonucunda Mimar Alim Çopuroğlu planı uygulanmaya konulmuştur. Bu planda alan geniş tutulmuş ve zengin tarım alanlarına doğru bir şehir genişlemesi ön görülmüştür. Şehrin gelişme alanları olarak güneyde Palandöken Dağı etekleri ve şehrin batı bölgesinde yer alan Gez Köy civarları belirlenmiş ve burada Yenişehir ve Dadaşkent diye iki uydu kent kurulmuştur.

BUGÜNKÜ ERZURUM ŞEHİR YAPISI

Bugünkü Erzurum şehrine dikkat edildiğinde şehrin temelinde Lambert planı, genişlemesinde ise Nazım Plan Bürosunun çalışmaları, Alim Çopuroğlu planı etkili olduğu görülmektedir. Bütün bu çalışmalar neticesinde Erzurum şehrinin merkezi kısmını oluşturan kadim kesimi şehrin surlarını takip ederek iç kaleden dışa doğru açılan çemberimsi bir yol sistemi ile çevrilmiştir. Bu sistem özellikle tarihi eserlerin yoğun olduğu şehirlerde kullanılan bir sistem olup, başta Roma olmak üzere İtalya şehirleri bu tarzda bir yapılanmaya gitmişlerdir. Erzurum merkezi şehir yollarının oluşturduğu çember dört ayrı paçadan oluşmuştur. Bunlardan ilki şehrin iç kalesinden şehre doğru çıkışın yapıldığı yollardır. Bu yollar aynı zamanda şehir kale kapılarının isimleri ile anılmaktadır. Tebrizkapı ile doğuya, Gürcükapı ile kuzeye, Yenikapı güneye, Erzincankapı ile batıya yönelen bu çemberimsi yol sisteminin ikinci kısmı ise tabya surlarının kapıları ile adlandırılan ve şehrin dışarı ile bağlantısını sağlayan kara yollarına şehri bağlayan güzergahlardır. Bunlar ise doğudaki Karskapı, kuzeydoğudaki Kavakkapı (Ardahankapı), kuzeybatıdaki İstanbulkapı, güneybatıdaki Harputkapıdır. Bu kapılar sadece yollara değil merkezi şehrin içinde yer alan semtlere de ad olmuşlardır. Merkezi şehrin bu çemberimsi yapısında üçüncü parça ise şehrin ikame edilen mahallelerini ara yollarla tarihî merkezi kuşatan çembere bağlayan ana yollardır. Bu yollar içerisinde en önemlileri ise İstasyon Caddesi, Kongre Caddesi ve Karskapı Caddesidir. Bu caddelerden İstasyon Caddesi, kuzeyde bulunan demiryolu istasyonu ile Gürcükapı‘yı birbirine bağlamaktadır. Kuzeydoğudan uzanan Kongre Caddesi ise şehrin sanayi kısmını Gürcükapı caddesine bağlamaktadır. Karskapı Caddesi ise şehrin doğusunu Taşmağazalar Caddesine bağlamaktadır. Erzurum merkezini oluşturan çemberin dördüncü parçası ise şehrin ticari ve halk hareketliliğini taşıyan caddelerdir.

Şehrin en önemli caddesi doğu – batı doğrultusunda uzanan Cumhuriyet Caddesidir. Batısında bulunan Havuzbaşı Meydanını, doğusundaki Tebrizkapı’ya bağlamaktadır. Cumhuriyet Caddesinin doğu ucuna eklenen Taşmağazalar Caddesi Erzurum’un en yoğun ticaret merkezleridir. Cumhuriyet Caddesine kuzeyden bağlanan Mumcu, Ayazpaşa ve Çaykara caddeleriyle Cumhuriyet Caddesinin güneyinde bulunan Yunusemre ve Yenişehir semtleri, Erzincankapı, Aliravi caddeleri ve bu ana caddelere bağlı ikinci dereceden caddeler de şehrin hem ekonomik hem ticaret hem de insan hareketliliği açısından canlı alanlarıdır. Şehrin bu tarihi merkezinin etrafında uydu ketler gelişmeye başlamıştır. Özellikle Palandöken eteklerine doğru şehirleşme hızlı bir şekilde artmış ve Yıldızkent ile Kayakyolu olarak adlandırılan iki ayrı yeni uydu kent Yenişehir civarında kurulmuş ve gelişmiştir. 1990’lı yıllarda Hilalkent isimli bir başka uydu kent daha kurulmuştur. 2000’li yıllarda ise Şükrü Paşa semti adında yeni bir uydu kent daha kurulma çalışmasına başlanmış ve günümüzde şehrin en güzide semtlerinden birisi olmuştur.                                           

Ömer Yaşar Özgödek

Share this content:

Erzurum Araştırmaları