İbrahim Erkal’ın Müzik Kimliği

İbrahim Erkal’ın Müzik Kimliği

İbrahim Erkal’ın Müzik Kimliği

Kendisi gibi ses sanatçısı olan kardeşi Abdullah ERKAL, İbrahim Erkal’ın müzik kimliğini anlattı. Müziğinde hangi kaynaklardan beslendiği, müzik tarzını ve bestelerinin yanı sıra müzik hocalığını tüm ayrıntılarıyla Erzurum Sevdası okurları için anlattı

  • İbrahim Erkal müziğe nasıl ilgi duymaya başlamıştır?

Bu ilgi ve yetenek bir baba mirasıdır. Sadece musiki değil manevi değerlerimiz, düşüncelerimiz babamdan aileye geçmiştir. Rahmetlik babamız klarnet çalardı. Aynı zamanda mahallemizde bulunan camide müezzinlik te yapardı. Sabah namazlarında tilavet ettiği Kuran bugün bile ses hafızamızda bir hoş seda olarak yerini almaktadır.

  • İbrahim Erkal müzik eğitimini nasıl ve nerelerden almıştır?

Rahmetlik abim ilkokuldan itibaren müzikle ilgilenmiştir. Okulda müzik öğretmenlerinin vermiş olduğu dersleri büyük bir ilgiyle dinlemiştir. Ses kulağı iyi olduğundan olsa derslerde çalınan ve öğretilen şarkıları hemen öğrenmiştir. İlkokulda flüt, ortaokulda ise mandolin çalmayı öğrenmiştir. Daha sonra Ankara’ya gittiğinde Musa Eroğlu’ndan dersler almıştır. İstanbul’da Selami Bektaş abimizin ortak olduğu telden dile müzik merkezinde hem ders vermiş hem de ders almıştır. O dönemde Arif SAĞ ile iyi bir hemşeri ilişkisi kurmuş ve müzik alanında istişarelerde bulunmuştur. Bu istişareler ona çok şey kattığına inanıyorum. Musa Eroğlu gibi bir ustadan usul, solfej dersleri almıştır. Bu Musa Eroğlu ve Arif Sağ gibi ustaların duruşları bile bir insana çok şey öğretebilir.

  • İbrahim Erkal’ın ses tonu nedir?

Tenor olarak nitelendirilen bir ses tonuna sahipti sesini çok iyi kullanırdı ve kulaklara harika bir tını bırakırdı.

  • İbrahim Erkal’ın yapmış olduğu müzik tarzı tam olarak nedir?

Kendisi ben Türk müziği yapıyorum derdi. Onu fantezi sanatçısı olarak nitelendirerek yanlış yapıyorlar. O ne arabesk yaptı nede fantezi tarzında çalıştı. Abdullah Erkal olarak benim düşüncem rahmetlik abim Türk Sanat ve Halk müziğini sentezleyerek kendisine has bir müzik tarzı geliştirdi bunun ikisini çok iyi bir şekilde birleştirdi.

  • Kendisine modern ozan diyorlar. Narman’da yetişen ünlü ozan Sümmani baba ile etkileşimi ve benzerlikleri nedir? Ozanlık geleneğini müziğine ne oranda yansıtabilmiştir? Ozanların az yada çok bilinen veya bilinmeyen bir manevi yönleri vardır. Bu yönden İbrahim Erkal hakkında ne söyleye bilirsiniz?

Dediğim gibi manevi dünyamızı ilk şekillendiren kişi babamdı. İyi bir gazelhandı ve manevi sırları bilirdi. Babamda, abimde Sümmani babaya gönül veren ona hayran olan insanlardı. İbrahim Erkal Sümmani babanın bazı beyitlerini bestelemişti ve söylemişti. Sümmani babadan sonra onu en çok etkileyen ozan reyhaniydi. O aslında halk değerlerine son derecede önem ve değer verirdi. Ozanlık Allah vergisidir. Reyhani baba elini göğsüne götürüp “sendedir evladım sendedir arayan bulsun demiştir.” Onun eserleri aslında asırlar boyunca gelen değerlere dayanır. Bundan dolayı modern ozanlık İbrahim Erkal’a geçmiştir diyorum.

  • İbrahim Erkal bestelerini hangi ölçüde ve makamda yapmıştır? Bestelerini yaparken temelde hangi enstrümanı dikkate alarak hareket etmiştir?

Uşak makamına ağırlık verirdi. Bu makamı çok severdi. Geçmişten günümüze kadar Uşak makamı bestekarlarından en iyilerinden birisi olduğunu birçok musiki otoritesi kabul etmiştir. Telli enstrümanların hepsini çalardı. Sesli enstrümanlardan ise neyi çalardı. Piyano ve org çalmasını da bilirdi. Ama bestelerini en çok bağlama ve ut üzerinden yapmıştır.

  • Nota bilgisi olanların genelde yorumda zayıf kaldığına dair müzik camiasında bir inanç var ancak İbrahim Erkal bu konuda başarılı olmuş yorum ve notayı buluşturmuştur. Bu konuda neler söylersiniz?

Bunu onun ozanlık geleneğinden beslenmesine ve farklı enstrümanları kullanmasına bağlarım. Yakinen biliyorum ki bu bestelerin büyük bir kısmı anlıktır. Bunun hak vergisi olduğuna inanıyorum. O, Haktan almış Hakka vermişti. Çok çalıştı, çok didindi. Aldığı eğitimin bunda büyük etkisi oldu. Yani eğitimsiz bu işin olması pek mümkün değil. O duygularını sözlerini kendisinin yazdığı şarkılara döktü. Bu sözleri en içten gelen hislerle besteledi. Bestelerini yaparken hakikaten enstrüman bilgisini çok iyi kullanıyordu. Bestelerinde hangi enstrümanın nerede ve ne zaman kullanacağını gayet iyi bilirdi. Onun bestelerinde birbirinden farklı ama ahenkli tınıları duyabilirsiniz. O, halkını anlar ve onun dilinde söylerdi.

  • İbrahim Erkal müzik ekibini oluştururken nasıl ve hangi kriterlere dikkat etmiştir?

O, ekibini zaman içerisinde, müzik yolculuğunda ve mücadelesinde yanında yer alan kişilerle oluşturmuştu. Gönül birlikteliğine önem vermiştir. Hepsi birbirine destek olmuş ve birbirlerini eğitmişler. Sonuçta hakikaten harika işlere imza atmışlar. Burada aile dostumuz Selami Bektaş’ın apayrı bir yeri var.

  • İbrahim Erkal’ın aynı zamanda müzik dersleri vermiştir. Müziğin hangi alanında ve konularında bu eğitimi vermiştir, hocalığı nasıldır, sizde ondan eğitim aldınız mı?

Evet, ben onun talebelerinden biriyim. Kendisiyle usta çırak ilişkimiz vardı. İyi bir öğretmendi. Saz ve ut derslerinin yanı sıra nota, solfej ve usul dersleri verirdi. Onun duruşu bile insana bir ders verirdi. Her yaştan insana gayet mütevazi bir şekilde yaklaşır ve herkesin seviyesine uygun bir şekilde ders anlatırdı.

  • Kendisinin beğendiği veya etkilendiği müzisyenler var mıydı?

Biz aile olarak hoş sedaların peşindeyiz. Rahmetlik abim güzel olan kulağa hoş gelen her müziği dinlerdi.

  • En çok sevdiği bestesi hangisiydi?

İnanır mısınız bilmem ama gerçekten o, bütün bestelerini sever onlar arasında ayrım yapmazdı. Hepsi onun için aynı kıymetteydi.

  • Bizim sormayı unutup ta sizin söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Rahmetlik abim vefalı bir insan ve iyi bir dosttu. Vefa duygusu güzeldi. Sağ olun sizde güzel bir vefa örneği sergileyip onun herkes tarafınca bilinen Erzurum Sevdasıyla aynı ismi taşıyan bu güzel dergide onu unutmayıp ona özel bir sayı hazırlamanız beni mutlu etti. Biz hiçbir zaman Erzurum’un değerlerine küsmedik onlardan ayrılmadık. Dadaşı dadaş yapan Erzurum’un değerleridir. İbrahim Erkal doksanlı ve iki binli senelerinin Türkiye gerçeğidir. O Erzurum’u her fırsatta ve çok iyi bir şekilde tanıttı. Ancak abimin isminin gerektiği gibi yaşatılmaması beni gerçekten içerletti. Sadece girişi bir ara sokak üzerinde olan bir kültür merkezine abimin ismi verildi. Gerçekten rahmetlinin dediği gibi dostuna tuzak bize yasak bir şehir haline getirilmesi bizi çok üzdü. Sizin gibi vefalı insanlar, kurumlar sağ olsun.

Abdullah Erkal

        Röportaj:Eyyüp COŞKUN

Share this content:

Röportajlar