Kıyasettin Temelli ve  Müzik Kimliği

Kıyasettin Temelli ve Müzik Kimliği

YENER TEMELLİNİN AĞZINDAN BABASI

Kıyasettin Temelli ve Müzik Kimliği

 Selçuk ÖZDEMİR: Sizde babanız gibi sanatçı özelliği olan birisiniz. Babanızın Sanatçı kimliği hakkında bilgi verebilir misiniz?

Yener Temelli: Tabi ki, babamın on parmağında on marifet vardı. Bu sanatçılığı açısından da geçerliydi. Babam bir fotoğrafçıydı, müzisyendi, ressamdı. Ama en çok ön plana çıkanı müzisyenliğiydi. Babam hem alaylı hem mektepli olan bir müzisyendi. Türk müzik tarihçisiydi. TRT sanatçısıyım birçok eğitimlere katıldım. Erzurum Radyosuna gelen birçok eğitmenle çalıştım ve şunu gördüm ki babam bilimsel açıdan bu eğitmenlerden eksik değil hatta daha fazla bilgiliydi.

Selçuk ÖZDEMİR: Müzik hayatı nasıl başlamış.

Yener Temelli: Aslında biz temelden müzisyen bir aileyiz. Babamın dedesi, kopuz çalarmış. Benim dedem yani babamın babası Temel Temelli ise bandoda basso çalarmış. Babam ise dedemin kahvesinin müdavimlerinden biri olan Kemani Haydar’dan nota dersleri almış. Daha 9 yaşında iken müzik hayatını planlamış ve hangi enstrümanları çalacağını belirlemiş. Fuat Lehimlerden usul ve Erzurum yöresinin tavırlarını almış ki bu çok önemlidir.

Selçuk ÖZDEMİR: Hangi enstrümanları çalarmış?

Yener Temelli: Babam; kabak kemane, klarnet, saz, cümbüş başta Erzurum’a özgü olan sallamalı tef ve diğer ritim sazları çalardı. Zaten beni en çok etkileyende bu ritim sazlar olmuştur. Unutmadan şunu da söyleyeyim babam Erzurum Radyosunun ilk kabak kemane sanatçısıdır. Babamın bu kadar Enstrüman çalması nedeniyle Radyo programlarında eksik kalan sazı hemen tamamlar ve o gün gelmeyen yâda kadroda eksik olan sazı çalardı. Çok yönlülüğünü babam burada da sergilerdi. Bu kadar çok enstrümantal çalması onu koro şefliği konusunda tamamen bir yetenek haline getirmiştir. Hayatında bu kadar çok farklı insanı bir arada toplayabilmesi ve bunlarla uyumlu ilişkiler kurmasını bu özelliğinin etkisi olmuştur. Bir çok farklı konuda aynı anda ve birbirini aksatmadan uğraşmasının sırrı yine bu enstrümantal bilgisi ve koro şefliğini de yatmaktadır.

Selçuk ÖZDEMİR: Kiyasettin Temellinin müzik rengi neydi, ne tür müzikle uğraşırdı, sesi nasıldı?

Yener Temelli: Babam her şeyden önce bilimsel olarak çalışan birisiydi. Kalıp üzerine, notaya uygun, ölçülü çalardı yani o türkü yâda şarkı üzerinde oynamazdı. Bana da aynı şeyi tavsiye etti. Yani bir şarkının, türkünün orijinal hali ile çalmamızı, yorumlamamızı isterdi. Kendisi üst düzeyde bir koro şefiydi. Ritim duygusu çok iyiydi. Tasavvuf, Sanat ve Halk müziği dallarında çalışırdı. Ses tonu olarak baritondu. Yani kalın ve ince arasında bir ses tonuna sahipti. Özellikle Sanat müziğinde beste yapmıştır genelde rast makamı ağırlıklı çalışırdı.

Selçuk ÖZDEMİR: Besteleri, derlemeleri var mıydı?

Yener Temelli: Fuat Duruların okuduğu Müzeyyen isimli türkünün söz ve müziği babama aittir. Bahçelerde pırasa dağlarında kar yağsa türküsünün derlemesini babam yapmıştır. Sözleri Zeki Kurnuç’a ait olan Erzurum oylum oylum türküsünün müziği da babama ait. Aslında babamın birçok derlemesi ve bestesi var. Bunların belgeleri bizde, bütün bunları bir araya getirip yayınlama ve seslendirme fikrimiz var.

Selçuk ÖZDEMİR: Babanızın müzik kariyeri hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Yener Temelli: Babam İslam eğitim Enstitüsünde dini musiki hocasıydı. Belediye konservatuvarını 1966 1967 yılları arasında Güneş sinemasının yanındaki binada kurdu. Ancak belediyede konservatuvarın ne işi var diye babama çok zorluklar çıkartıldı. Buradaki öğrencileriyle birlikte TRT Erzurum Radyosuna geçti ve sanat müziği korosunu burada kurdu. Zeki Sözergil bu öğrencilerinden birisidir. Babam, Güzel Sanatlar Fakültesinin hem kurucusu hem de müzik bölüm başkanıydı. Erzurum musiki konservatuvar ve sporcu yetiştirme derneğini 1974 yılında kıraathanede kurdu ve geliştirdi. Daha sonra buradaki faaliyetlerini Kültür Müdürlüğüne aktardı. Bugün hala Kültür Müdürlüğünde bu faaliyetler devam etmektedir.

Selçuk ÖZDEMİR: Babanızın müzik açısından şehre en önemli katkısı ne olmuştur?

Yener Temelli: Babam sevecen ve sanat ruhlu birisi olarak Erzurum müzisyenlerine sahip çıkmış onların rahatça buluşabilecekleri bir ortam hazırlamıştı. Kamil Güncel, Engin Vural, Zeki Sözergil, Terzi Sadık başta olmak üzere birçok sanatçının yetişmesine vesile olmuştur. Bugün hala Temelli kıraathanesi zikredilen bu sanatçıların uğrak yeri olmuştur. Halk ile olan iletişimi ile müziği şehir hayatına indirmiştir. Bugün kıraathaneden içeriye girdiğinizde Erzurum müzik geleneğinin yaşadığını görürsünüz. Mehmet Çalmaşır, Bayram Şengül, Sait Gülebenzer, Ali Çelebioğlu, Faruk Demir ve Engin Vural bu geleneği yaşatan isimler ve bu isimlerin hepsi bu kıraathanede gelip çaylarını içer ve yaren meclisi kurarlar. Bana göre babamın en büyük hizmeti Erzurum müzik hayatına bir ocak olarak burayı kazandırmasıdır.

Share this content:

Röportajlar