Kasım 23, 2024
ERZURUM HANIMEFENDİLERİ 2
 Ayşe Neslihan HATUNOĞLU.

Ayşe Neslihan HATUNOĞLU

AYTEN BOZHALİL

(Doğum 01 Nisan 1941-)

Yakupoğlu ailesinin üç kızından küçüğü olan Ayten Bozhalil, Ziraat Bankasında çalışan bir büyük ablası Belkıs Bozhalil Benlioğlu gibi kamu kuruluşu yerine kendi aile şirketlerinden “YAKIPOĞLU” Ticaretin yöneticisi olmayı tercih edip, çok genç denecek yaşta mağazanın patronu, diğer tabirle tam yetkili söz sahibi olur. Ağabeyi Orhan Bozhalil’in tek dayanağı, güvendiği güçtür. Ayten Hanım o devirde büyük bir beyaz eşya ticarethanesi ve tüp bayii ki İPRAGAZ’ın Erzurum’da ilk ve tek bayinin bayan yöneticisidir. Kiminin Ayten hanımı, kiminin Ayten bacısı, genç yaşlı çoğu kişinin ve bizim jenerasyonun “Ayten ablası” dır. Radyolarda ki İPRAGAZ reklamını hatırlatırcasına, telefon açıp tüp isteyenin karşısına; kibar, bir o kadarda otoriter “buyrun Yakupoğlu İPRAGAZ tüp bayii” diyen sesi duyulurdu. Sipariş verilince takribi geliş vaktiyle adres kaydedilir. İşyerine gelenler içinde keza herkesin tanıdığı güvendiği bir simadır.

Ayten Hanım ticari sorumluluklar dışında ailenin dışarı işlerinden, ille de kız yeğenlerinden her konuda sorumludur. Onların okul aile birliğinde yönetici, okul gezilerinde mihmandarıdır.

Ayten Hanımın bu tam selahiyetli patronluk görevi, evlenip İstanbul’a gittiği1977 yılına kadar aktif olarak devam etmiştir.

Şu anda Ankara’da emekli bir bankacı olan ablası Belkıs Bozhalil Benlioğlu ile emeklilik ve o coşkuyla çalıştığı yılları anarak güzel bir emeklilik hayatı sürmektedir.

Kendilerine sıhhatli uzun ömürler diliyorum.

AYTEN TAFTALI

(Doğum 1931-)

Erzurum Eski Belediye Başkanlarından Mesut Çankaya’nın kızıdır. 1931 yılında Erzurum’da dünyaya gelir. İlk okulu Gazi İlk Okulunda, orta okulu Kız ortaokulunda okur. Ailesinin Ankara’ya nakletmesiyle Kız Enstitüsünü orada tamamlar ve 1953 yılında Ankara Kız Teknik Öğretmen Okulundan mezun olur. Aynı yıl Gümüşhane’ye tayin olur. İki yıl orada görev yaptıktan sonra, güzel anılar bırakarak 1955 yılında Erzurum Kız Enstitüsüne tayin ister. Burada kendi okulu dışında Nene Hatun Kız Öğretmen okulu ve sağlık kolejine de derslere gider. Bu yoğun tempoda okulunda kendi branş dersi olan “Ev Ekonomisi Aile Yönetimi” yanında çocuk gelişimi derslerine de girer. Önce öğretmen, sonra müdür muavini ve Müdüre olarak hizmet verir. 1964 yılında eşinin görevi nedeniyle İstanbul’a nakleder, önce Kadıköy, sonra Moda Kız Meslek Liselerinde görev yapar ve 1984 yılında 30 yıl on ay üzerinden emekli olur.

Erzurum’da görev yaptığı yıllarda, memleketi olması nedeniyle, halkın artı bir ayrıcalıklı saygı, sevgi ve takdirine mazhar olduğunu anlatır. Hatta belediye başkanı eşi olan annesinin dönemiyle, kendi yaşadığı dönemi mukayese ettiğinde; aradaki farkı rahat gözlemlediğini anlatan Sayın Ayten Taftalı hanımefendi, “onların zamanında, hanımlar STK daha çok önem verip, halka hizmet etmeye, bilinçlendirmeye, fakir-fukara yanında yetimi kollamaya gayret ediyor, o yönde etkinlikler düzenliyordu. .Benim öğretmenlik ve idarecilik zamanımda bu hizmetler etkisini göstermişti ki, hanımlar STK yerine eğitime yönelmiş, eğitim ve kamusal alanda çalışmaya, kalan vakitlerini evlerine, ailelerine ayırmaya başlamıştı. Tabi annemlerin dönemindeki şık, şapkalı bayanların azalması bizleri üzerdi. O zaman Erzurum Ankara kadar şık, modern bir şehir, şarkın gerçekten Paris’iydi” diyerek ömrünün memleketinde geçen yıllarına özlemini dile getirdi.

Şimdi İstanbul’da güzel bir emeklilik hayatı yaşayan kıymetli büyüğüme sıhhatli, uzun ömürler diliyorum.

FİKRİYE GÜLLÜDAĞ

(1927-2009)

Erzurum’un kamu da çalışan ilk kadın memuresi olan Fikriye Güllüdağ, 1927 yılında Erzurum’un Hınıs ilçesinde dünyaya gelir,

İlk, orta öğreniminden sonra, 1945 yılında o günkü adıyla İnhisar (Tekel) da memuriyet hayatına başlar. Sonra sırasıyla; PTT’de santral memuru, Numune Hastanesinde ambar memuru, Vilayet yazı işleri memuru, Enerji ve Sanayi Bakanlığı irtibat şefi olarak görev yapar. 33 yıllık memuriyet hayatını 1978 yılında emeklilikle sonlandırır.

Özel hayatında mutlu bir evliliği olan Fikriye Güllüdağ’ın bir kız, iki erkek evladı vardır. Kızı ve bir oğlu öğretmen, diğer oğlu askeri doktor olur. Evlatlarının, torunlarının mutlu günlerini görerek geçen emeklilik hayatı 2009 Ocak ayında yerel gazetelerin “Fikriye Anayı kaybettik“ başlığıyla vefatı duyulur.

Ömrünü geçirdiği memleketinde ebedi istirahatgahına tevdi edilir. Allah rahmet eylesin.

 

HATİCE GEDİKLİ

(1935-2016)

Erzurum’un eski yerli ailelerinden, Narmanlı Camii İmam Hatibi Hafız Şükrü Efendi’nin kızıdır. 1935 yılında dünyaya gelen Hatice Hanım ilk ve orta öğreniminden sonra Erzurum Lisesinden başarıyla mezun olur. O yıllarda henüz Atatürk Üniversitesi kurulmamıştır ancak üniversite kurulursa eğitime kararlıdır.

İlimde evlat ayırımı yapmayan Hafız Şükrü Efendi de kızının bu arzusunu destekler ve Atatürk Üniversitesi açıldığında ilk kayıt yaptıran öğrencilerden biri olarak Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatında öğrenime başlar. Aynı başarı ve heyecanla mezun olur. Hatice Hanım, öğrencilik yıllarında, üniversitenin tanıdığı imkanlarla, bir grup arkadaşıyla birlikte, Fransa’ya gitme şansına sahip olur.

Çalışma hayatına önce Ticaret Lisesinde, sonra Kız Lisesinde öğretmenlik yaparak devam eder. İdeali öğrenim gördüğü Atatürk Üniversitesinde meslek hayatına devam etmektir. Bu nedenle üniversite kütüphanesinde başladığı okutmanlık görevine, Temel Bilimler ve Yabancı Diller Yüksek okulunda devam eder. Yüzlerce öğretmen yetiştirip, öğrencilerin her zaman saygıyla andığı bir hoca olur. 1980’lerin başında emekli olup, İstanbul’a yerleşir.

Erzurum’a bir aile ziyareti maksadıyla gelişinde, o dönemin Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kaya Bilgegil’e de uğrar. Dekan Beyin; “Sizin gibi bir hocaya bölümde ihtiyacımız var. Bizimle çalışırmısınız.” Teklifine hayır diyemez. 1995 yılına kadar önce kendi bölümü Fransız Dili ve Edebiyatında, daha sonra İlahiyat Fakültesinde ders verir. Emekliliğini müteakip, yeniden İstanbul’a yerleşir.

Erzurum ve Üniversite sevgisini son nefesine kadar içinde yaşatır. 2016 yılında yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle vefat eder.

Vazifesini her zaman, samimiyet, ciddiyet ve dürüstlükle eda eden Hatice Gedikli gerçek bir Cumhuriyet kadınıydı. Allah gani gani rahmet eylesin.

 

HURİYE ÖZKAN

(1915-2009)

Huriye Özkan’ın ailesi aslen Kafkasyalı olup zamanında Erzurum’a yerleşmiş, kendisi de 1915’te Erzurum’da doğmuştur. Yüzbaşı olan babası Birinci Dünya Savaşı sıralarında Ruslara esir düşmüş, kendisinden bir daha haber alınamamıştır. Ailece Rus işgali sırasında Amasya’ya göç etmiş, Kurtuluş Savaşı sonrası tekrar Erzurum’a gelmişlerdir. Huriye Hanım, Atatürk zamanında kurulan öğretmen okullarından biri olan Erzurum Kız Öğretmen Okulu’nun ilk mezunlarındandır. İlk görev yeri olan Kars’ta 3 yıl kadar öğretmenlik yaptıktan sonra Erzurum’a tayinini istemiş, önce Erzurum’un ilçelerinden olan Tercan’da bir yıl çalışmıştır.Daha sonra Merkez’de öğretmen olarak çalışmasını sürdürmüş ve İnönü İlkokulu’nda uzun yıllar öğretmen olarak çalışmıştır.

Huriye Özkan’ın ilkokul müdürü olarak ilk görev yeri Ali Ravi İlkokulu olup orada iki yıl okul müdürü olarak görev yaptıktan sonraİnönü İlkokulu Müdürü Fikri Saygın’ın emekli olması üzerine İnönü İlkokulu müdürü olarak çalışmalarını sürdürmüştür. Okul müdürü olduktan sonra okulun arka tarafındaki boş olan alanın okul arsasına dahil olması için çaba göstermiş ve okula öğrencilerin teneffüste oynayabilecekleri geniş bir bahçe kazandırmıştır. Ayrıca o dönemde sobayla ısıtılan okula kalorifer tesisatı yaptırılmasını da sağlamıştır.Eğitime aralıksız olarak 22 yıl sınıf öğretmeni, 22 yıl da yönetici olarak toplam 44 yıl hizmet vermiştir. Yaptığıözverili çalışmalarından dolayı da Hasan Ali Yücel’in Millî Eğitim Bakanlığı devrinden başlamak üzere her dönemde pek çok takdirnameyle ödüllendirilmiştir. 1974’te İnönü İlk Okulu müdürlüğünden emekli olmuştur.

Huriye Özkan tüm yaşamı boyunca eğitime hizmet etmeyi kendisine şiar edinmiş ve Cumhuriyet’in değerlerini yeni nesillere kazandırmak için özveriyle hizmet vermiştir. İnönü İlkokulu’na ilk müdür olarak tayin olduğu dönemde artık eskimiş olan sıraların yenilenmesinden başlayarak okulun onarımı, eğitim-öğretim için eksiklikleri saptayarak tamamlamaması üzerinde titizlikle durmuştur. Fen ve tabiat dersleri için gerekli olan ders araçlarını temin etmiş, o dönemlerde temini çok zor olan, haritalar, mikroskop, fen derslerinde gerekli olan diğer ders araçlarını okula kazandırmıştır. Huriye Özkan ayrıca çocuk kütüphanesi kurmuş, öğrencileri okumaya teşvik edecek değerli kitapları gerek satın alma gerek bağış yoluyla kütüphaneye kazandırmış, zengin bir kütüphane olmasını sağlamıştır. Kütüphanede yer alan kitapları birincisınıftan beşinci sınıfa doğru tasnif ettirerek öğrencilerin yararlanmasını sağlamıştır.

Okuldaki sosyal faaliyetler için mevcut salonunda eğitici filmler gösterilmek üzere sinema makinesi temin etmiş, aynı salonda müsamereler de düzenlenmesini sağlamıştır. Gerek öğretmen gerekse idareci olarak çalıştığı yıllarda, maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarına giyim, eğitim malzemesi, yemek temin etmek için Okul Aile Birliği ve Yardım Derneği ile müşterek çalışmalar yapmış, okul hinterlandında yaşayan okul çağındaki çocukların okula kaydedilmesi ve eğitim almaları için özel çaba sarf etmiştir.

Sonraki yıllarda ülkeye hizmet eden öğrencilerini görmek kendisinin gurur kaynağı olmuştur. Dolu dolu eğitime insanlığa hizmetle geçen ömrünün son yıllarını Ankara’da geçirmiş ve 2009 yılında Ankara’da vefat etmiştir. Allah rahmet eylesin.

İRFAN TAFTALI

(Doğum 1925-)

Erzurum’un eski ailelerinden Köseömerağa mahallesinin yerlilerinden Taftalı Hacı Beyin dört çocuğundan tek kız olanıdır. İrfan Hanım 1925 yılında aynı mahallede dünyaya gelir. Aydın bir ailede yetişir.

Babası ağabeylerine tanıdığı imkanı ona da tanır. PTT’de idareci, subay ve mühendis olan ağabeyleri gibi onu da Erzurum Lisesine gönderir, devamında 1943 yılında Ankara’ya üniversite eğitimine gider ancak gurbet zor gelir. Erzurum’a döner, öğretmen okulu fark derslerini verir ve öğretmen olarak Aziziye ilkokulunda öğretmenliğe başlar. 50’li yılların sonuna kadar aynı okulda görevine devam eder, sonrasında ailesiyle İstanbul’a nakleder. Oradan emekli olur. Kendisine sıhhatli uzun ömürler diliyorum.

NERİMAN ALEMDAR

(1925-2008)

Erzurum’un yerli ailelerinden Alemdar ailesinin iki evladından ilk ve tek kızı olarak 1925 yılnda dünyaya gelir. İlk, orta öğreniminin ardından Erzurum Lisesinden mezun olarak, orta eğitimini tamamlar. Yüksek tahsil için sınavını kazandığı İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünde eğitim görür ve 1950 yılında mezun olarak Erzurum’a döner, Erzurum Lisesinde öğretmenliğe başlar.

Atatürk Üniversitesinin 1957 yılında kuruluşuyla, ilk Erzurumlu kadın akademisyen olarak Fen Fakültesi Biyoloji Bölümüne asistanlık kadrosunda göreve başlar. Kariyerine Amerika da Nebraska Üniversitesinde devam eden Neriman Hanım. Doçent ünvanı ile Erzurum’a döner. Profesör ünvanını aldıktan sonra bir kaç yıl daha Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji bölümünde Profesör Dr. Öğretim üyesi olarak görev yapar. Meslek hayatının son 10 yılını Marmara Ümiversitesin de tamamlar. İlk altı yılını öğretmen, 29 yılını akademisyenlikle icra ettiği, 35 yıllık meslek yaşamından 1985 yılında emekliye ayrılır.

Yaşamının son yıllarını geçirdiği İstanbul’da 2008 yılında vefat eder. Allah rahmet eylesin.

NURHAYAT NARMANLIOĞLU

(1927-2003)

Erzurum’un eski yerli ailelerinden Narmanlıoğlu ailesinin ilk evladı olarak, 1927 yılnda dünyaya gelen Nurhayat Hanım

İlk ve ortaokul eğitiminden sonra, Erzurum Lisesi mezuniyetiyle orta öğrenimini tamamlar.

Yüksek tahsil için önce Istanbul Çapa Kız Öğretmen okuluna, sonra, Ankara Gazi Eğitim Enistitüsüne devam eder ve Fransızca öğretmeni olarak mezun olur. İlk tayin olduğu Kağızman Lisesinde 2 yıl çalışır. Devamında uzun yıllar görev yaptığı Erzurum Kız Orta Okuluna tayin olur. Önce öğretmen, peşine muavin, sonra da Kız Ortaokulunun üçüncü Müdüresi olarak herkesin sevip, saydığı, özellikle kız öğrencilerin idolü olarak uzun yıllar görev yapar. Mesleğinin son üç yılını Istanbul Kabataş Erkek Lisesin de tamamlayarak, 1950 yılında başladığı öğretmenlik görevinde 34 yıl hizmet verip 1984 yılında emekli olur. . Mesleğini yaparken, verilen Askerlik hizmetini Sivil Savunma da görevlendirilerek yerine getirir.

Ömrünün son yıllarını yaşadığı İstanbul’da 76 yaşındayken 2003 yılında duruşundaki vakar ve hanımefendiliğini sevenlerin gönüllerine anı olarak bırakarak vefat eder. Nurlar içinde yatsın.                                                                       

Hazırlayan: Ayşe Neslihan HATUNOĞLU

About The Author

Bir yanıt yazın