HATIRALARLA İBRAHİM ERKAL

HATIRALARLA İBRAHİM ERKAL

HATIRALARLA İBRAHİM ERKAL

 

Kardeşim İbrahim Erkal

İbrahim Erkal’ın ailesi olan bizler 6 kardeş olup, Erzurum’un Narman ilçesinin Câmi Kebir Mahallesi’ndeki mütevazı bir evde dünyaya geldik. İbrahim Erkal, kardeşlerimizin en büyüğü idi. Yani hepimizin ağabeyi idi. Ailemizin maddi durumu düşük olduğu için, daha küçük yaşlarında bile gerek ayakkabı boyacılığı yaparak, gerekse Tuğla Ocağı’nda çalışarak, aile bütçesine katkı sunmak için çırpınırdı. O hem ailesi, hem de komşuları tarafından çok sevilirdi.

İbrahim Erkal’ın müziğe olan ilgisi daha çocukken başlamıştı. Bu bir nevi babamızdan gelen bir mirastı. Babamızın sesi çok güzel olduğu için, câmilerde müezzinlik yapardı. Ayrıca çok iyi bir şekilde klarnet çalabilirdi. İbrahim Erkal, babamızdan gelen bu müzik geleneğini devam ettiriyordu. Hem çocukluğunda hem de gençliğinde düğünlerde, bayramlarda şarkılar söylüyordu. O yıllarda Narman’da piyesler düzenlenir, tiyatrolar organize edilirdi. İbrahim Erkal ise sahnelerde eserlerini seslendirirdi. Fakat onun müzik adına daha büyük hayalleri vardı. Bu yüzden gençlik yıllarında İstanbul ve Ankara’ya gidip orada garson olarak çalıştı. Yeri geldiğinde dizmiş olduğu sandalyelerin üzerinde gecelerce yattı. Lakin hedeflerinden asla vazgeçmedi. İlk olarak amatör bir kaset çalışması yaptı. Daha sonra profesyonel anlamda ‘Tutku, Aklımdasın, Canısı’ gibi birçok albüm çıkardı. Türkiye’nin en ünlü sanatçılarından biri oldu.

İbrahim Erkal sanat dünyasında ilerleyip çeşitli imkânlara sahip olduktan sonra da bizlere ağabeylik yapmaya devam etti. Bizimle olan bağını çok sıkı tuttu. Sahip olduğu olanakları tüm ailesiyle paylaştı. Kendisi sevdiklerine hediye vermekten ve onları mutlu etmekten çok büyük bir huzur duyardı. İbrahim Erkal bizim için çok değerli idi. O bizim büyüğümüz, o bizim gururumuzdu. Kardeşleri olarak onunla onur duyuyoruz. Bir gün bana şöyle demişti: ‘Erdal! Abdullah henüz küçük, benim içinse daha erken. Ama bence senin evlenme zamanın geldi!’ Ben de ona demiştim ki; ‘Abi, etme eyleme. 20 yaşındayım. Hem ne işim var, ne de param. Damatlığım bile yok!’ O ise şu şekilde cevap vermişti: ‘Sen aldırma, ben her şeyi hallederim!’ Gerçekten de sadece gerekli parayı göndermekle kalmayıp, Erzurum’un merkezinde bir ev almam için bile yardımcı oldu. Üstelik damatlık olarak ise, kendi albümünde giydiği takım elbiseyi gönderdi. Çünkü ben o takım elbiseyi çok sevmiştim. İbrahim Erkal çok cömertti, çok eli açıktı. Bunu tüm ailesine, tüm yakınlarına yönelik icra ederdi. O ki çok sevecendi. Hepimizi bağrına basardı. Hepimize kol kanat gererdi. Onu çok seviyor ve çok özlüyoruz.

Allah merhum abim İbrahim Erkal’a rahmet etsin. Biz ondan razıydık. Rabbimiz de razı olsun inşâllah. Mekânı cennet olsun!

Erdal Erkal

(İbrahim Erkal’ın Kardeşi)

Share this content:

ERZURUMLULAR