Bundan yüz yıl önce toplanan Erzurum kongresine katılan veya katılma kararı alıp ta gelemeyen o günün vilayet ve livası bugünün ise il ve ilçelerini gösteren haritayı masa üzerine koyup incelersek Erzurum hinterlandının genişliğini görür ve şaşırırız. Erzurum, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Gümüşhane, Bayburt Ağrı, Bitlis, Siirt, Van, Diyarbakır, Kars, Elazığ, Erzincan, Kars, Iğdır, Ardahan, Sivas, Tokat, Amasya illerini kapsayan Erzurum Kongresi coğrafyası aynı zamanda Erzurum’un etkinlik alanını göstermektedir.
Böylesine önemli bir kongrenin yüz yıl önce toplanma gerekçesi, sayılan bu illerimizin Rum Pontus ve Ermenistan Devletlerine peşkeş çekilmesi ve bu isteğe karşı o günkü hükümetin çaresiz bir bekleyişe geçmesiydi. Bugün ise bu bölgenin birçok sorun ile karşı karşıya kaldığı görülmektedir. Ekonomik istikrarsızlık, terör sorunu, göç sorunu, gelişmişlik ve kalkınmışlık alanında yaşanan sıkıntılar, eğitim, sağlık ve akla gelebilecek daha birçok sorun bu illerin ortak kaderi gibi durmaktadır. Burada yaşanan sıkıntı aynı zamanda ülkemizin’ de gelişmişlik ve kalkınmışlık seviyesini etkilemektedir.
Bugün yukarıda sayılan illerimizin bu kadar geri kalmışlığında etkili olan en önemli faktör, sorunu bölgesel olarak ele alıp değerlendirecek ortak bir akıl geliştirememiş olmamızdır. Yüzyıl önce toplanan kongre aslında bu ortak aklın bir yansımasıdır. Türkiye’nin kalkınmış bölgelerine baktığımız zaman birbirleri ile kültürel, coğrafik ve tarihi ilişki içerisinde olan şehirlerin dayanışmasını görürüz. İstanbul, Sakarya ve Kocaeli illeri devlet politikalarının bir sonucu olarak kalkınmış ve gelişmiş iken, Kayserinin öncülüğünde; Nevşehir, Niğde, Gaziantep öncülüğünde ise Hatay, Osmaniye ve Şanlıurfa’nın, Ege bölgesinde ise İzmir öncülüğünde Balıkesir, Manisa, Aydın ve Muğla’nın geliştiği ve kalkındığı görülmektedir.
Yukarıda değindiğimiz gibi Erzurum Kongre Bölgesi olarak nitelendirebileceğimiz illerde gelişmişlik ve kalkınmışlığa öncülük edebilecek bir şehir bulunmamaktadır. Bundan dolayı bu bölgede yer alan illerin ortak bir karar alma ve birlikte hareket edebilme kabiliyetlerini geliştirmeleri şarttır. Yukarıda zikredilen illerin buluşabileceği merkezi il Erzurum’dur. Bu ister istemez Erzurum’u bu bölgeye hitap eden bir şehir olmasını sağlayan bir özelliktir.
Yüzyıl sonra yeni Erzurum Kongresine ihtiyaç olduğu bir gerçektir. Ancak bu kongre tek bir alanı ve konuyu değil birçok alana ve konuyu barındıracak şekilde yapılmalıdır. Böylece Erzurum Kongresi tıpkı Davos toplantıları gibi siyasi, ekonomik, kültürel vb. Birçok ayağı olan bir kongre ve konferans dizisi haline gelecektir. Bölgede başta Atatürk üniversitesi olmak üzere birçok üniversitenin var olması bu kongre için gerekli olan akademik tabanın yeterli düzeyde oluşmasını sağlamıştır.
Bu kongrenin en önemli misyonu bölgenin gelişmesi ve kalkınmasına engel olan sorunların tespiti ve bu sorunların çözüm yollarını görüşmek ve il yöneticilerinin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının ortak çalışmalar yapmalarını sağlamak olacaktır.
Erzurum Kongresi ile Türk Vatandaşlık bilincinin gelişmesi, ortaklaşa iş yapma, kısıtlı kaynakların etkili olarak paylaşılarak verimli kullanılmasını sağlamak, bölgesel kalkınma stratejilerine katkı sağlamak, eğitim, sağlık ve kentsel yatırımların yapılmasında adaleti gözeterek ortak yatırım kararlarının alınmasına zemin sağlamak gibi birçok alanda katkı sağlaması mümkün olacaktır.
Erzurum kongresi ile bütün bu sayılan illerin birlikte hareket etmesi sağlanarak Cumhurbaşkanlık sisteminin gelişmesine katkı sağlaması ve bölgesel yönetimin gelişerek dengeli kalkınma sürecinin başlatılması ve sürdürülmesine yönelik ciddi adımların atılması sağlanacaktır.
DADAŞ OCAKLARI DERNEĞİ GENEL MERKEZİ