Salyanoğulları Karapapak aileleri arasında köklü bir ailedir. Anayurtları kadim Karapapak yurdu Borçalı’nın ARAN ARIXLI köyündendirler. Anadoluya göçmüş birçok Karapapak ailesi gibi Salyanoğulları’da Türkmençay Antlaşması ile Rus egemenliğine giren yurtlarını terk etmek zorunda kalırlar.
Türkmençay Antlaşması sonrasında Rus baskılarının artması sonrası Salyanoğulları’nın reisi Mehmet ağa(deli Mehmet) Osmanlı topraklarına göçe karar verir. Gizlice sınırı geçerek çıldır ilçesinin Urta köyüne yerleşirler. Tam olarak kalış sebebi bilinmemekle beraber Mehmet ağanın en küçük kardeşi Hüseyin efendi Arıklı’da kalır. Arıklı’da kalan Salyaoğulları Hüseyin efendinin torunlarıdır. Salyaoğulları Urta’da Mehmet ağanın oğlu Hacı İsa Bey ile çok daha büyür ve hatırı sayılır bir aile olur. Çıldır bölgesindeki Karapapak beyleri arasında en hatırı sayılır kişidir. Büyük hayvan sürüleri vardır.Ayrıca Osmanlı Ordusuna at yetiştiriyordur. Bölgede Hacı İsa ile beraber büyüyen Salyanoğulları düşmanlarda kazanmıştı. Bir at yarışı sırasında Hacı İsa’ya kem söz edildiğini duyan ailenin gözü kara yiğidi amca oğlu Derviş Bey bu insanlara saldırır ve bunları yaralar. Hacı İsa olayın çok büyümemesi için Derviş Beyi ve abisi Mahmut Ağa’yı Erzurum’un Narman ilçesinin Pırtanos (Çimenli)köyüne yerleştirir. O dönemde bugünkü Meredis köyü de Urta’ya ait bir mezraydı. Salyanoğulları’nın bir bölümüde Meredis’te yaşamaktaydılar.
Tarihte 93harbi olara da bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı akabinde Ruslar Kars ve Ardahan’ı ilhak etmişlerdi. Karapapaklar Rus esaretinde yaşamak istemiyorlardı. Akın akın göç ediyorlardı. Adana, Ağrı,Erzurum,Sivas,Amasya,Kayseri gibi şehirlere göç ettiler. Salyanoğlu aşiret reisi Hacı İsa Bey ben Rus bayrağı altında yaşamaktansa ölmeyi tercih erdim der ve aileyi göç hazırlıklarına başlatır. Göç hazırlıkları tamam olmuş Urta ve Meredis’ten ayrılmak için köyün dışına çıkılmıştır. Hacı İsa Bey için vatandan ayrılmak zordu. Köyüne son bir kez dönerek bakar ve meşhur dizeler ağzından dökülür.
Hacı İsa Bey(Kılıç)
At üstü göç şiiri(destanı)
“Elveda”
Elveda , elveda dumanlı dağlar ,
Göllerde yeşilbaş sonalar kaldı.
Sedri mermer, ağ suvalı otağlar,
Her taşı gevherden binalar kaldı.
Kaleler-kuleler , dem dem hanalar,
Ona mehman oldu ,beyler ağalar.
Medrese mescitler hoş minareler,
Cennete okşayan hanalar kaldı.
Bu sırrın künhüne, yeten olmadı,
Kumandan emrini tutan olmadı,
Pervaneli topun atan olmadı,
Neferler elinde dâneler kaldı.
O zamanda Kars’ın gülleri soldu,
Küffarın ordusu ovaya doldu.
Nur Kümbet Camisi kilise oldu,
Okunmaz hutbeler , selâlar kaldı.
Moskoflar yıkandı İslâm kanıyla,
A’zam’ül evliya Harakani’yle,
Hasret ü zahmetle çok yâranıyla,
Nice Celâl gibi babalar kaldı.
Muhacir sesinden tutuldu düzler,
Ağlayıp kör oldu çok şâhan gözler,
Kabirde mevtalar Fâtiha gözler,
Okunmaz Kur’ân’lar senâlar kaldı.
Yaylalarda , gelin kızlar bezeli,
Ceylânlar durağı , Kevser gözeli,
Koç , kuzu besleyen yurdun güzeli,
Hınzır sürüsüne yaylalar kaldı.
Nazlı yurda daldı , saldad-ı mârı,
Gökyüzünü tuttu ,kuşların zârı,
Masum balaları boğmadır kârı,
Yiyesiz hezâran yuvalar kaldı.
Helâyık oturmuş sızlar derdini,
Tersine döndürür figân gerdünu,
Baykuşlar boş bulmuş , şahbaz yurdunu,
Lâçin yuvasında kargalar kaldı.
Al kanda sümbülü besledi dağlar,
Hicrânda bülbülü bağbânsız bağlar,
Zevk ehlini dağlar ,firaklı çağlar,
Mecnün’u dağlarda Leylâlar kaldı.
Ancak yâdı kaldı ,Kars’ın dillerde,
Göçlerimiz battı boyun ,bellerde.
Ara dere köyler ,ara yollarda,
Kefensiz mübârek , meftâlar kaldı.
Ağlayın yavrular kalan vatana,
Firâka düşüren ,felek utana,
Vatan cüdâlığı benzer sultana,
Hükmettikçe mülke , can alar kaldı.
Kahpe felek gönlün yerini bulsun,
Seninde bağrına ateşler dolsun,
Ezelden dilerdin , bezm böyle olsun,
Harap oldu kırık minâlar kaldı.
Takdir-i ezeldir , beyhude yanma,
Sefil Hacı İsa’yı derdi yok sanma,
Vatanı terk etmek ,gam değil amma,
Emektar Atalar , Analar kaldı.
*****************
Hacı İsa Bey aynı zamanda çok iyi bir şairdir. Göç destanı ve Çıldır koşması olarak da bilinen iki şiiri günümüze ulaşmıştır. Salyanoğlu Hacı İsa Bey güçlü bir şair olduğu için torunlarından birçok büyük şair çıkmıştır. İhsan kılıç(Divan-i) Abdulkadir Bedirbeyoğlu(Gamgüder) Memduh Kılıç(Çağlayan) Ömer Kılıç(Arifi Hacı İsa Bey Urta’da dönemin ünlü saz ve söz sahibi olan aşıklarına ev sahipliği yapmıştır. Hacı İsa Bey Urta’dan ayrıldıktan sonra dönemin büyük şairi Aşık Şenlik Hacı İsa’nın ardından şiirler yazmıştır.
GİDİFTİ
Bozuldu növrağı güzel Çıldır’ın
Elimizin hanedanı gidifdi
Şivil oğlu Daşdan Ağa namında
İsm-i mahı şevket şanı gidikti
Hicret muhacirlik terdibin düzdü
Tarihi bin vasfı hale üç yüzdü
Gatı yay pençeli eflatun sözlü
Lugat imrendür lisanı gidifti
Kazağımızın künhü hem hanedanı
Meclisler muhtarı vezirler hanı
Sahaveti izzetli hasleti ganı
Aklı evvel imtihanı gidifdi
Açık mutfaklıydı teke serdarı
Türlü nazı nimet nanı mütebarı
Kendinden hub kemal var biraderi
Candan aziz kahramanı gidikti
N’oldu Hacı İsa Murat oğlu Ali
Hasyeti nakışkar aşk ehli dini
Kazağımızda biten eflatun gülü
Mağrifetli bir loğman’ı gidifti
Deniz dalgalıydı o ağa kişi
Sivas ülkesinnen gelir teftişi
Battal’dan bahadır rüstem’in eşi
Hamza teki pehlivanı gidikti
Şenlik’en düşmüşem perişan hale
Şad oluf gülmezem bu günnen böyle
İtirdim sağdığı heç gelmez ele
Tığ-ı şimşir Zernişan’ı gidifti