BİLİNÇ6 FANZİN ÜZERİNE

Hem şehrimiz Diyarbakır ile Erzurum başta olmak üzere, memleketimiz olan Türkiye’mizde kitap okuma oranlarının azalması hem de dergilerin ve fanzinlerin unutulmaya yüz tutmasından mütevellit iki sene önce şahsımca bir karar aldım. Aldığım karar şuydu; ülkemizde okumaya verilen değersizliği değere dönüştürmek ve bu konuyla ilgili yoğun bir program sonucunda bir takım çalışmalara imza atmak. Bunun içinde iki yıl boyunca bir güzergah belirledim. Bu güzergahın en önemli gayesi ve amacı ise; diğer dergiler ve fanzinlerde olan konular, hususlar ve çalışmaların bizim ortaya koyacağımız eserde asla yer almayacağıydı. İster isim bakımından, ister içerik ve ister konular bakımından çok farklı bir çalışmayı ortaya koyacağıma dair şahsıma söz verdim. Bundan ötürü de biraz isim bakımından, birazda içerik bakımından farklı konulara değinip, bunları okurlarımıza sunmaya karar verdim. Bu sebeple eserimize Bilinç6 adını verme kararı aldım.

Peki, böyle bir çalışmayı nasıl, ne biçimde ve kimlerle başlatacaktım? Her gün bu sorular kafamı

tırmalasa da, çalışmanın alt yapısını, hangi koşullarda sunacağımı ve bu eseri kimlerle ortaya

koyacağımı öğrenmiştim. Sizlere arz ettiğim üzere ilkin diğer dergilerden ve fanzinlerden farklı olması

ile ilgili çalışmaları bizzat yürüttüm. Aynı şekilde aldığım karar doğrultusunda farklı konulara,

hikayelere, biyografilere ve fikirlere önem verecektim. Bu sebeple öncelikle üniversitemizin

fakültesinde öğrenim görevinde bulunan hocalarıma fikrimi sundum. Mamafih hiçbir hocamız bu

konuya destek vermedi. Destek vereceğini belirten hocalarım ise ne yazık ki sonradan konuyla ilgili sessiz kalma yolunu seçtiler. Ve fakat yaşanan bu husus şahsımı hayal kırıklığına uğratmıştı. Bu sebepledir ki, eserimizi dergiden fanzine dönüştürme kararı aldım.

Peki, fanzin kelimesi ile nasıl tanıştım? Çok değer verdiğim ve kendileriyle tanışmayı hayal ettiğim Istanbullu bir yazar bulunmakta. Kendileri ile sosyal medya üzerinden tanıştım. Adını vermek istemiyorum. Çünkü uygun olacağını düşünmüyorum. Bu konuyu yazarımıza anlattım ve dergi şeklinde basacak imkânımın olmadığını aktardım. Yazarımızda bu sözlerimin üzerine; ‘‘O halde sende fotokopi olarak bas. Fotokopi ve ücretli basıma ‘fanzin’ deniliyor. El altından dağıtılır. En son 5-6 yıl önce karşılaştım bu durumla. Daha önceden daha çoktu. Ancak şimdi fanzinde yazıp dağıtım yapanları bilmiyorum. Hatta bir defasında bir fanzin satıcısına neden bunu yaptıklarını sorduğum zaman; ‘fanzinin heyecanı da buradan geliyor’demişti’’ diye aktardı.

Bu gidişatlar ve sorumluluklar, şahsıma çok büyük tecrübeler kazandırdı. Filhakika eserime hocalarım

dışında arkadaşlarım da destek çıkmıyordu. Çünkü bir eser ortaya atılacak ise, ilkin bir ekip işinin sunulması ve dergi de asıl görevi yapanın da onları organize etmesi gerekir. Mamafih böyle bir organizasyonu yapacak birikimim olmasına rağmen, gelmeyen destekler beni zor durumda bırakmış olsa da, verdiğim söz yolunda dönmeyeceğime de ant içmiştim. İlle de bu eseri beni seven veya sevmeyen herkesle paylaşacaktım. Keza bu durumların zuhur bulması, şahsımı çok büyük bir

hayal kırıklığına uğratmaktaydı. Bundan ötürü fanzinin ilk iki sayısını tek başıma çıkartmak zorunda kaldım.

Yayın politikamız çerçevesinde, çoğunlukla hiç değer görmemiş insanların hayatlarına dokunmak,

biyografilerini aktarmak (Nikola Tesla, Sigmund Freud, Parks vb.), pek bilinmeyen kelimelerin ne işe

yaradığını anlatmaktır (fütürizm, narsizm, katarsizm,vb.). Buna ek olarak diğer şiirlerden farklı olarak bilim kurguya dokunan temaları seçme yolunda çalışmalar yürüttüm. Bu konuları ne yazık ki tek başıma belirliyordum. Çünkü ne bana destek çıkan bir ekibim vardı ne de bunlarla ilgili fikirlerini paylaşacak edip dostlarım bulunmaktaydı.

Yazarlarımızı çoğunlukla isim yapmış, sosyal medyadan ve halk tarafından tanınan veyahut gelecekte

çok büyük yazar olmak isteyen dostlarımızdan seçiyoruz. Keza yazı konularımızı da onların sevdiği,

uğraştığı ve beğendiği yazı içerikleridir. Neden mi? Çünkü eserimizde maddiyat konusunda destek isteyen isimlerle de tanıştık, karşılaştık. Amma velakin Bilinç6 Fanzin’de kazandığımız herhangi bir kârımız olmadığı gibi üstüne üstün zarar ettiğimiz, dostlarımıza hediye olarak sunduğumuz günlerde olmuştur. Bunlardan mütevellit şahsımca aldığım karar doğrultusunda yazarlarımızı gönüllü olarak yazanlardan veya isim yapmak için uğraşan değerli dostlarımdan seçmeye başladım. Keza her birine teşekkürlerimi eder, şükranlarımı sunarım. Her birine minnettarım. İyi ki varlar ve iyi ki onlarla tanışmışım.

Peki, gel gelelim en önemli soruya. Bu soruyu bana çok soruyorlar. ‘‘Ortaya attığın eserine neden dergi değil de fanzin diyorsun?’’ diye defalarca bana soru iletmekteler. O halde bu merakınızı yazımızda giderelim.

Sevgili dostlarım; Fanzin, İngilizce FANatik ve magaZİNE kelimelerinin kısaltılmasıyla oluşturulan, finansal kaynaklardan ve hiyerarşik yapılardan uzak, alternatif bir basılı materyaldir. Farklı yöntemlerle çoğaltılan örnekleri olmakla beraber, genellikle fotokopi aracılığı ile çoğaltılan yayınlardır. Bizim de fanzin konusunda ortak karar almamızdaki ilk ve en büyük sebep maddi sıkıntılarımızın gün yüzüne çıkmasından kaynaklıdır. Çünkü bir matbaa ile anlaştığımızda bize ilkin beş yüz adet basacaklarını aktarıyorlar. Amma velakin bizim beş yüz fanzin parasını peşin verecek gücümüz olmadığı gibi, beş yüz fanzin okuyucumuz da bulunmamaktadır. Keza bizde bu durumların oluşmasından ötürü Bilinç6 adlı eserimizi Fanzin olarak, fotokopi olarak çıkartıp okurlarımıza sunma kararı aldık.

Bu güzergah boyunca en çok yaşadığım soruna gelecek olursam, hiç şüphesiz şunu söyleyebilirim; Fanzinimizin sadece Diyarbakır ile Erzurum’da dağıtımı yapılmaktadır. Diyarbakır’da yapılmasının

sebebi Diyarbakırlı oluşumdan, Erzurum’da yapılmasının sebebi, Erzurum’da okumamdan kaynaklıdır.

Ve fakat başka şehirlerde fanzinimizi isteyen okurlarımıza gmail adresimiz üzerinden pdf’ten atarak,

okuma heveslerini aşılıyoruz. Ancak onlarda fotokopi olarak değil, pdf olarak okumaktalar. Ancak hepimiz biliyoruz ki elle tutulur bir eserin veya emeğin, gözle görerek veya okuyarak sunduğu emekten daha kıymetli olduğunu. Çünkü fanzin demek, yaprak kokusu demek. Onunla bütünleşip, bir ilişki kurabilmek demektir. O halde buradan okurlarımıza ricadan öte arz ediyorum; lütfen gmail adresinizden gönderdiğim Bilinç6 Fanzin’imizi pdf’ten değil, fotokopi olarak basıp okuyun. Çünkü orada bir emek bulunmakta ve bu emeğin yerini bulması için de fotokopi olarak basmanız gerekmektedir.

Son olarak, şahsıma böyle bir imkanı sunan Erzurum Sevdası Dergisi’ne minnettarım. Dergi ekibine teşekkürlerimi sunarım. Sizlere de sevgilerimi ve saygılarımı aktarıyorum. Tüm dostlarımıza sevgiyle ve edebiyatla kalınız diyorum…

Devrim AKTÜRK

Bilinç6 Fanzin İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni

Bir yanıt yazın

Paylaş
Bağlantıyı kopyala