ERZURUM İSMİNE DAİR TEZLER VE ERZURUM İSMİ
Doğu Anadolu bölgesindeki en büyük illerimizden olan “Erzurum” ilinin İsmi hakkında çeşitli tezler ortaya atılsa da bunlardan en önemli görülen ve yaygın olarak bilinen tez aşağıdaki gibi kayıtlara geçmiştir. Bu konuda saha araştırması yapılmadan bölgenin gerçek manada etnoğrafik ve coğrafi konumu tam manasıyla irdelenmeden yazıldığı kanaatimiz oluşup, bahsedilen tez aşağıdaki gibidir.
Tez: Türkler, eski çağlardan beri meskûn olan ovadaki Erzen’i fethettikten sonra (1048-1049) buradaki halkın bir kısmının sığındığı Theodosiopolis için Erzen adını kullanmışlardır. Ancak Siirt taraflarındaki diğer Erzen’den ayırmak ve bunun Anadolu’ya ait olduğunu belirtmek için sonuna Rum kelimesini eklemişlerdir. Nitekim burada basılan Selçuklu paralarında şehrin adı Erzenü’r-Rûm (أرزن الروم), Erzen-i Rûm (ارزن روم) ve Erz-i Rûm (ارز روم) şeklinde yazılmıştır. Daha sonra bu ad Arz-ı Rûm (ارض روم – ارضروم) olmuş, nihayet bugünkü Erzurum şeklini almıştır1.
Cevaben: Erzurum’un yerli ahalisinin eski çağlardan beri Türkler olduğu malum bir gerçektir. Bölgede II. Yüzyıldan zamanımıza kadar da nüfusun önemli bir kısmını oluşturan Kıpçak Türkleri(Yerli – Ahıska) bölgenin en eski ve yerleşik halkıdır. Daha sonra buraya 14 ve 15. Yüzyıllarda hazar denizinin alt kısmında bulunan Mavera-ün nehir denilen fakat biz Türklerce “Horasan” bölgesi olarak adlandırılan İran’dan gelen birçoğunun kanuni zamanında Tebriz şehrinden getirilen ve kendilerini günümüzde “Dadaş” olarak niteleyen oğuzların göçleriyle yerleştiği önemli bir Türk yurdudur.
Fakat Türkler, eski çağlardan beri meskûn oldukları halkın bir kısmının sığındığı iddia edilen “Theodosiopolis” kasabası için “Erzen” adını değil Kıpçak Türkçesinde “Arz” Oğuz Türkçesinde “Arş” yani gökyüzüne yakın yüksek yer manasında kullanmışlardır. Bu duruma bir örnekle özetlemek gerekirse, Kıpçak lehçesinde ör: Gönlümün Arzındasın ey sevgili. Oğuz lehçesinde ör: Ağlamaktan Arş’a çıktı avazım. Türkü ve mahnılarını buna bir örnek olarak gösterebiliriz.
Yine tezin devamında “Ancak Siirt taraflarındaki diğer Erzen’den ayırmak ve bunun Anadolu’ya ait olduğunu belirtmek için sonuna Rum kelimesini eklemişlerdir.” Denilmiş olup bu gerçeği yansıtmamaktadır. Öncelikle Siirt’te bir Anadolu şehri olduğu gerçeğidir. “Rum” kelimesi gerçeğine gelince; Bu tezi öne süren Akademisyenlerin ve Tarihçilerin gözden kaçırdığı bir şey vardır. Oda yapılan saha araştırması ve çeşitli kaynaklarda da belirtildiği üzere Erzurum’un sonuna gelen “Rum” ekinin manası onların izah ettiği ve belirtmekte mahsur görmediği gibi ne Anadolu’ya ait olduğunu belirtmek için nede Rum diyarı daha doğrusu Rum yuvası manasına gelen “Arzı-Rum” manasında kullanılmamıştır.
Tam aksine kadim devirlerden beri bu bölgede yerleşik olarak yaşayan yukarıda da bahsettiğim gibi bölgede Kıpçak Hristiyan (Ortodoks) Türklerinin yerleşik olmasından kaynaklanmaktadır. Kendilerinin Ortodoks olmasından dolayı sonradan bölgeye gelen diğer Türkler ve Müslüman ahali tarafından Anadolu’da Rum olarak adlandırılmışlardır. Oysa Türkçe ve Kıpçak lehçesinde konuşan, II. yüzyıldan beri bölgede yerleşik bulunan daha sonra Gürcistan, Rusya, Azerbaycan vd. Kafkas coğrafyasına yayılıp göç eden ve günümüzde de Türkçe konuşarak varlığını sürdüren Günümüz Kafkasya’sında özellikle Gürcistan arazisinde kendilerini Türk dilli Berzanlar olarak adlandıran Türkçe konuşan Kıpçak Ortodoks Türklerinin ta kendileri gerçeğidir.
Konumuza tekrar dönecek olursak Arz’ın sonuna gelen “Rum” kelimesi değil Kıpçak ve oğuz Türkçesinde ve yöre lehçesinde de kullanılmakta olan “Ron – Rom- Gen” yani “Geniş, Açık, Düz alan, Ova manasında kullanılmıştır. Öyleyse bu Kıpçak ve Oğuz Türk yurdu olan Erzurum’un adını sahaya inerek konumu coğrafyası ve yöre ağzı şivesini inceleyerek, Erzurum ismi hakkında bir sonuç çıkarmamız hem tarih hem de gerçek anlamda manasını bulmuş olacaktır.
Yapılan tüm bu Saha – Alan Araştırmalarımız sonuç olarak bize gösteriyor ki Erzurum ismi yerli ahalisinin eski çağlardan beri Türklerin olduğu önemli bir Müslüman ve Türk yurdudur. Şehir ismini Kıpçak ve oğuz Türkçesinde ve yöre lehçesinde kullanılan “Arz”, “Arş” yani yüksek rakımlı gökyüzüne yakın coğrafya Yüksek yer manası ve eki olan “Ron – Rom- Gen” yani “Geniş, Açık, Düz alan, Ova manasının içermekte olup, kanımızca bu iki cümlenin birleşmesinden “Arzı- Rum” daha sonraki dönemlerde ve günümüzde de “Erzurum” ismini aldığı yönünde yüksek kanaatimizdir.
Sonuç olarak Bütün sahadan toplanan verilerin ve yapılan çalışmalarımızın sonucunda “Erzurum” yüksek rakımda yerleşen geniş bereketli ova, Arza yakın geniş yayla yeri, Yüksek şehir manasını içerdiği tarafımızdan tespit edilmiştir.