AŞIĞIZ SANA ERZURUM
Yüzyılların ardından kopup gelen, tarihe ışık saçan Şehir. Seni anlatmaya ne lügatım yeter,ne de kalemim.
Masumiyetin rengi beyazın bir gelinlik gibi anlamını sende bulduğu, soğuk cennetim. Bindallı gibi bezeli Yakutiye’den mi? Yoksa zirvelerde taht kurmuş Abdurrahman Gazi Türbesinden mi? Ya da ilmin kapısı Çifte Minareli Medrese’den mi? başlamalı anlatmaya…
Sen; Moskof’un ve Ermeni’nin göz diktiği; ‘’Geldim ki göreyim, kimin malını kime veriyorlar?’’ diyen Mezararkalı Mevlüt Ağa’nın memleketi Erzurum. Sen ata yurdum, ana yurdum, milletimin mihenk taşı, Cumhuriyetin temelinin atıldığı, vatanın bile sana borçlu olduğu şehirsin.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’ bu Millet ile neler yapılmaz ki! ‘’ dediği Dadaşlar diyarısın. Cumhuriyete giden yolu açan, kahramanlıklarıyla destanlar yazan, yılgınlık nedir bilmeyen, Milli mücadelenin öncü şehrisin.
Birbirine kenetlenmiş halkıyla, genciyle, yaşlısıyla ve kadın kahramanlarıyla tarihin akışını değiştirerek Aziziye Destanını yazan şehirsin.
Tarihin önünde Dadaşça duruşun adıdır Erzurum. Vatanı ve Milleti için amansızca mücdele eden vakarlı bir duruşun, ay yıldızlı bayrağın gönderinden indirilemeyeceği, ezanın susturulamayacağının ispatıdır Erzurum. Vatanın bölünmez bütünlüğünün tasdik edildiği, manda ve himayenin reddedildiği hürriyet ve tam bağımsızlığın ilan yeridir, Erzurum.
Her bir eseriyle İlhanlı’nın, Saltuklu’nun, Osmanlı’nın mührünü taşıyan kadim şehirsin sen, Erzurum.Lalapaşa Camiinde Koca Sinan’ı, Ayazpaşa Camiinde Hafız Osman’ı, Yakukutiye’de Hoca Celalettin’i, iki avucunu semaya açmış dua edercesine gök kubbeye uzanan Çifte Minareli Medrese’de Hundi Hatunu gördüğümüz şehirdir, Erzurum.
Erzurum tarihtir, şandır, şereftir..
Erzurum vatandır, ardır, namustur, haysiyettir.
Erzurum sevgidir, saygıdır, muhabbettir, aşktır.
Darir’den, İbrahim Hakkı’dan, Efe hazretlerinden, Sümmani’den, Emrah’tan, Reyhaniye Aşktır Erzurum.. Âşıkların yurdudur.
Aşığız sana, Erzurum.