Kuşkay (Gez) Sitesi

Kuşkay (Gez) Sitesi

Şehirler simgeleri ile anılırlar. Bu simgeler mimari, gastronomi, kültürel, ekolojik, coğrafik olabilir. Bunlar içerisinde mimari unsurlar genelde ön plana çıkmaktadır. Mimari simgeler ise genelde yıllara meydan okuyan tarihi eserlerin içerisinden seçilir. Ama bazı modern mimari yapılarda şehrin simgeleri arasında yer alabilirler. Erzurum, Saat kulesi, Üç kümbetler, Yakutiye Medresesi, Ulucami ama özelliklede Çifte Minareli Medrese şehrin tarihi simgeleri arasında yer almaktadır. Bu mimari simgeler arasında bir de şehrin modern simgesi olarak bir yapımız vardır. Bu yapı uzun yıllar boyunca Erzurum’un en yüksek yapısı unvanını koruyan halk arasında Kuşkay sitesi olarak bilinen Gez sitesidir.

Gez sitesinin tanıtımına geçmeden önce bu binanın babası diyebileceğimiz onu inşa ettiren müteahhitliğini üstlenen, ismini Ali Sırrı Kuşkay hakkında şu anda şehrimizin önemli iş insanları arasında yer alan oğulları Yılmaz ve Erdal Kuşkay’dan edindiğimiz bilgilere kısaca yer vererek bu değerli müteşebbisimizi tanımaya çalışalım.

Ali Sırrı KUŞKAY, 1925 yılında Erzurum’un Gavurboğan mahallesinde doğmuştur. Babası koyun tüccarı olarak Erzurum Ticaret odasında kaydı bulunan Sıddık Bey, Annesi ise Aşkale Koşapınar Köyünden Hacı Kadir Bey’in kızı olan Medine hanımdır. Ali Sırrı Kuşkay ailenin tek çocuğudur. Babası Sıddık Bey’i 1939 yılında vefat etmesi ile 14 yaşında babasız kalmış ve ailenin geçimini üstlenmiştir. İlk mesleği soğuk demir ustalığıdır. Evlendikten sonra Erzurum’un Karaköse Mahallesi Hacı Ömer Sokakta ikamet etmeye başlamıştır. Ali Sırrı Kuşkay, Adalet Partisinin İl Başkanlığı görevini üstlenerek siyaset mecrasına atılmıştır. Ali Sırrı Kuşkay 1967 yılından 1987 yılına kadar Erzurum Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığını yürüten ve kurucuları arasında yer aldığı Erzurumspor’un 1968 1969 yılları arasında başkanı olan çok yönlü Erzurum’u seven bir kişidir. İnşaat sektöründe döneminde söz sahibi olan bir müteahhittir. İnşaatın her alanında çalışan işçilik yapan ustalık yapan yani inşaata sadece para yatıran değil, inşaatın her alanında çalışan bir kişidir. İlk inşa taahhüt işinin temelini 1948 yılında atıyor 1953 yılında Et ve Balık Kurumunun kuyu sistemlerini yapmıştır ve böylece Amerikan inşa sistemi ve teknolojisini tanımıştır. Erzurum için önemli olan birçok binada imzası bulunmaktadır. Atatürk Üniversitesinin rektörlük, oditoryum, Fen, mimarlık ve Mühendislik Fakültelerinin inşasını yapan kendisidir. Erzurum’da kapatılan Numune Hastanesinin 2012 yılında yıkımı tamamlanan binasını 1959-1962 yılları arasında yapmıştır. Şair Nefi Ortaokulunun tarihi binasını 1957-1958 yılları arasında yapılan kapsamlı onarımında yine kendisinin imzası vardır. Kuşkay kardeşler babasının toprağı seven birisi olduğunu ve Erzurum’dan ayrılmamalarını kendilerine vasiyet ettiğini söyleyerek onun Erzurum’a olan düşkünlüğünü ve şehre ilişkin vizyonunun tam olarak anlaşılamadığını söylediler. Yılmaz ve Erdal Kuşkay kardeşler babalarının en büyük özelliğinin ilklere öncülük etme isteğinin olması ve yaptığı işlerle Türkiye’de yankı uyandırma gayretinin olduğunu vurguladılar. Kuşkay kardeşler inşaat sektöründe Erzurum’da hazır beton, kalıp vb. Birçok şeyin olmadığı dönemde babasının birçok ilke imza attığını söyleyerek babaları Ali Sırrı Kuşkay’ın Erzurum inşaat sektörüne öncülük ederek sektöre ilişkin yaptığı katkılara ve yatırımlara ilişkin ilginç bilgiler verdiler. Bu bilgilerden ilki Erzurum’a ilk kez inşaatlarda kullanılan ve dereden çıkarılan “Agrega” denilen malzemenin yıkanarak inşaat teknik şartnamelerinde belirtilen beton kalitesine ulaşılması için gerekli olan kum yıkama eleme tesisini açmasıdır ki bu tesis gerçekten Erzurum inşaatının gelişmesine ciddi katkı sağlamıştır. Kuşkay kardeşlerin erdiği diğer bilgilerden Ali Sırrı Kuşkay’ın 1976 yılında Erzurum’a ilk beton vincini getirdiğini ve 1978 yılında ise Erzurum’da inşaatlarda kullanılan ilk hazır çimento harcını kullanmaya başladığını öğrenmiş oluyoruz.

Ali Sırrı Kuşkay, yukarıda zikrettiğimiz resmi binaların haricinde Erzurum’a iki önemli sivil yapıyı kazandırmıştır. Bunlardan ilki Kuşkay işhanı diğeri ise yazımızın ana konusunu teşkil eden Kuşkay sitesidir. Kuşkay sitesini tanıtmadan önce Kuşkay İşhanı’nın kısa öyküsünü Yılmaz ve Erdal Kuşkay’ın verdikleri bilgileri özetleyerek siz değerli okurlarla paylaştıktan sonra yazımızın asıl konusu olan Kuşkay(Gez) sitesini incelemeye başlayalım.

Kuşkay kardeşlerin ağzından Kuşkay İşhanı’nın kısa öyküsü ise şu şekildedir. “ Biz aslında Erzurum’da kalmayacaktık. Babamın niyeti öyleydi. O zaman İstanbul’dan birçok yerden teklif almıştık. Esentepe’deki subay lojmanlarını da babama teklif ettiler. Birçok eş, dost, arkadaş babamı İstanbul’a çağırıyorlardı. 1962- 1963 yıllarında Babıali deki Hürriyet Gazetesinin bitişiğindeki binayı babam bir doktordan satın alacaktı. Bu arsa için o günün parasıyla 610.000 liraya babam pazarlık etti ve bu arsa için 10.000 lira kaparo verdi. Babamın ortağı olan halasının oğlu Muzaffer Lokmacı, ahali ailesine ait olan ve halk arasında Kamil ahali binası olarak bilinen binanın satılığa çıkarıldığının haberini verdi. Bu haber üzerine babam İstanbul’daki yeri almaktan vazgeçti. Daha sonra doktor aldığı avansı geri verdi. Bizdee yazları okullar tatil olduktan sonra İstanbul’a babamla giderdim. Babamın kaldığı muhitte Erzurumluların kaldığı Sipahi palaz oteli bulunmaktaydı. Şevket Rado’nun çıkardığı Hayat Mecmuasının tam çaprazındaydı. Babam bu haber üzerine beni alıp Erzurum’a döndü. Kamil Ahali binasının birinci parseli yani ön parseli 122,5 metrekareydi. İhalede herkes 60.000’ lerde fiyat verirken babam 128.500 lira fiyat verdi yani babam metre karesini 1000 liraya çıkardı. Millet şoke oldu. Daha sonra babam arka parseli de satın aldı. Babamın İstanbul rüyası böylece sona erdi. 1965 yılında bu binanın inşası tamamlandı. Bu binaya düğün salonu, pastane, kadınların gün yaptığı salon, üst katına da lokanta yapmayı düşünüyordu. Bunlar yapıldıktan sonra burada filmler çekildiği zaman sinema sanatçıları da geliyordu. Yaklaşık dört yıl kadar böyle faaliyet gösterdikten sonra bu işten bir kar elde edemedik. Sonradan restoran ve kafeden vazgeçildi. Daha sonra İş Bankasına kiraya verdik. Yapı işleri müdürlüğü gibi çeşitli kurum ve kuruluşlara kiraya verdik. Bu binanın mimarı Mazhar Yeşiloğlu idi.”

Ali Sırrı Kuşkay’ın yaptırdığı binalar içerisinde en çok tanınanı Gez sitesidir. Halk arasında daha çok Kuşkay apartmanı olarak bilinen bu bina uzun yıllar boyunca Erzurum’un en yüksek binası unvanını üzerinde taşımıştır.

KUŞKAY (GEZ) SİTESİ

1973 yılında yapımı tamamlanan Kuşkay (Gez) sitesi Erzurum’un o güne kadar yapılan en büyük binasıdır. Binanın arsası Demir Yolları Kooperatifinden alınmıştır. Binanın mimari tasarımı 1962 yılında kurulan ve günümüzde de faaliyetlerini sürdüren Aydın Pelin- Can Binzet Müşavir Mühendislik ortaklığı yüklenmiştir. Yılmaz Kuşkay’a göre bu binanın inşaatında kullanılan tekniklerde babası Ali Sırrı Kuşkay’ın 1965 yılında Japonya’ya yapmış olduğu seyahatinde yapmış olduğu gözlemlerin etkisi olduğuna inandığını söylemiştir. Binanın inşasında kullanılan ve o gün için Erzurum’u bırakın Türkiye’de bile fazla bilinmeyen bu inşaat tekniklerinden dolayı Gez (Kuşkay) sitesinin inşasında Japon mühendislerinin çalıştığına ilişkin bir şehir efsanesinin doğmasına yol açmıştır.

Şimdi binanın teknik özellikleri hakkında kısa bilgiler verelim. Bina Erzurum ilinin Yakutiye ilçesinin Gez Mahallesi olarak bilinen muhitte bulunmaktadır. Harita konumu ile adresi 39.91.1812 kuzey enlem, 41.26.5639 Doğu boylamındadır. Kuşkay sitesi Devlet Demir Yolları Kooperatifine ait olan 1184 metre karelik arsa üzerine kurulmuştur. Kuşkay sitesi ve çevresindeki dükkanlar ile aynı dönemde aynı arazi üzerine birlikte yapılmıştır. Sitenin brüt alanı 280 metre karedir. Yani Kuşkay Binası mevcut arsasının % 23,64’ü üzerine inşa edilmiştir. Binanın temelinde Japonların geliştirdiği ve halk arasında raylı sistem adı verilen Radyan teknik kullanılmıştır. Bina beton arma olup 8 şiddetindeki bir depreme dayanacak şekilde yapılmıştır. Binada fabrikasyon kalıp kullanılmamıştır. Çok dayanıklı olan bu binanın inşasında bir çok farklı malzeme kullanılmıştır. Bunlara örnek olarak Travertenleri ve binanın ısı yalıtımında kullanılan ve volkanik bir malzeme olan “perlit” malzemesini örnek gösterebiliriz. Bu malzeme İzmir’den Demir yoluyla getirilmiştir. Binanın temelden yüksekliği 40 metre Caddeden yüksekliği ise 36,5 metredir. Bina A ve B olarak isimlendirilen iki Blok üzerinde inşa edilmiştir. Her bir blokta 3 dairede bulunmaktadır. Her bir blok’un koridorları eşit değildir. Yani asansörle çıktığınızda bir blok koridoru yukarıda diğeri ise aşağıda kalmaktadır. Toplam 81 daire olan binada bütün daireler 110 metre kare kullanım alanına sahip olup 2 oda, 1 salon tuvalet, mutfak ve banyodan oluşmaktadır. Apartmanın dairelerinde çöp boruları olup apartman sakinleri çöplerini bu borulardan atarak apartman zemininde bulunan bir bölümde yer alan çöp toplama konteynırının içinde biriktirilerek bu şekilde çöp tahliyesinin yapılması sağlanmaktadır ki bu bugün bile inşa edilen birçok apartmanda bulunmamaktadır. Binanın ısınma sistemi fueloil yani akaryakıt ile çalışan bir merkezi ısınma sistemi ile sağlanmıştır. Binanın teras sistemi vardır. Bu sistemle çatıda kar birikmesine engel olmakta ve kış aylarında buz sarkıtlarının oluşmasına engel olunmaktadır. Teras içerisindeki tahliye boruları ile yağmur suları aşağıya doğru borularla tahliye edilmekte ve çatıdan su damlamasının oluşmasının önüne geçilmektedir. Bina teras katı hariç olmak üzere 13 katlıdır. Binada merkezi su ısıtma sistemi mevcut olup bu sistem binanın doğalgaza dönüşümü yapıldığı için bugün kullanılamamaktadır.

Uzun yıllar boyunca Erzurum’un en ihtişamlı binası olarak halkın belleğinde yer alan Gez (Kuşkay) sitesinin açılışı sessiz sedasız olmuştur. Bir şehir efsanesi olarak anlatılan herhangi bir temel atma töreni veya açılış töreni yapılmamıştır. Bu binanın sakinlerinin temel omurgasını Devlet Demir Yolları çalışanları oluşturmaktadır. Bunun nedeni ise binanın arsasının Devlet Demir Yolları kooperatifine ait olması ve arsa bedelinin bir kısmının bu kooperatif üyelerinin isteği üzerine nakit bir kısmının ise daire olarak ödenmesinden kaynaklanmaktadır. Zamanında şehrin elit isimlerinin, belli başlı meslek ve aile mensuplarının toplandığı bu site günümüzde emeklilerin ve üniversite öğrencilerinden oluşmaktadır. Binanın bugünkü durumunu sitenin uzunca bir süre yöneticiliğini yapan İbrahim Okçu ve yaklaşık 35 yıldır bu sitenin bir sakini olarak oturan Orhan Kesemen’den dinledik.

Bu iki isimden aldığımız bilgilere göre şu anda sitenin 15- 20 arasındaki apartman dairesi Üniversite öğrencilerine kiralanmış olup, diğer dairelerde ise emekli olanlar olmak üzere emekli olan kişiler ve aileleri oturmaktadır. Az sayıda dairede ise memur çalışanları ikamet etmektedir. Site sakinleri içerisinde ev sahibi olarak oturanlar genelde Demiryolu emeklileridir. Yaklaşık olarak 5 yıl önce apartmanın mantolaması yapılmıştır. Bina duvarlarındaki düzgünlük ve ısı yalıtımı nedeniyle mantolama işlemi binanın yüksekliğine rağmen çok rahat bir şekilde ve kısa sürede yapılmıştır. Binanın doğalgaz dönüşümü tamamlanmıştır. Asansör bakımı sürekli ve düzenli bir şekilde yapılarak TSE tarafınca belirlenen standartlara uygun bir şekilde çalışmaktadır. Binanın teras çatısı üzerinde Turkcell firmasına ait bir baz istasyonu kurulmuştur. Bu baz istasyonunda alınan kira sayesinde sitenin birçok ortak gideri sakinlerine külfet olmadan karşılanmaktadır. Binanın ortak çanak anten sistemi kurulmuş ve böylece balkon ve duvarlardaki çanak antenler sökülerek görüntü kirliliğine engel olunmuştur. Site sakinleri site yönetimini genelde sitenin yaşlı sakinlerine bırakılmasını tercih ediyorlar. Sitenin giriş kapısına şifre konularak ve güvenlik kamerası takılarak güvenliği bir nebze olsun artırılarak korunmaktadır.

Sitenin faaliyete başladığı günden beri bayramlarda, düğünlerde, cenazeler gibi sosyal faaliyetlerde bir birlik, beraberlik vardır. Komşuluk ilişkileri eskisi kadar olmasa da çevrede yapılan yeni apartman ve sitelere mukayeseyle daha iyi durumdadır. Bayram ziyaretlerinde en üstteki komşudan başlayarak tek tek ziyaret edilerek bayramlaşmalar yapılmaktadır. Site sakinlerinin başka bölgelere taşınması veya vefat etmeleri nedeniyle komşuluk ilişkileri eski samimiyet ortamından uzaklaştı ama site yönetimi olarak elimizden geldiği kadar bayram geleneğimizi sitemizde yaşatmaya çalışıyoruz.

Sitedeki dairelerin fiyatları günümüzde içinin yapılı olması ve cephe durumuna göre 450.000 ile 600.000 TL arasında değişmekte olup kiraları da ortalama olarak aylık 1500 ile 2000 arasında değişmektedir.

Sitenin yapıldığı tarih incelendiği zaman hemen hemen her şeyin karaborsa olduğu bir döneme denk geldiğini görmekteyiz. Türkiye’de ve Erzurum’da gecekondulaşmanın arttığı ve sağlıklı konut bilincinin olmadığı bir dönemde inşa edilen site günlük endişelerden uzakta geleceğe dönük bir vizyon ile tasarlanarak inşa edilmiş ve yıllarca şehrin modern mimari simgelerinden biri olmuştur. Sitenin ilk sakinleri genelde tüccar veya yüksek mevkide olan memurlardı. Dairelerin satışa çıktığı ilk dönemde Ankara ve İstanbul gibi yerlerde yaşayanlarında buraya yoğun bir ilgi gösterdikleri ve hatta buradaki daireleri ile takas edilerek Kuşkay sitesinden daire almak istediklerini ama Ali Sırrı Kuşkay’ın bu teklifleri kabul etmediğini oğlu Erdal Kuşkay’dan dinledik.

Erzurum’un modern dünyaya açılan vizyon sahibi bir iş adamının tabiri caizse yaşayan bir anıtı olan bu bina bugün yapılan emsal binalardan daha farklı bir kimliği barındırarak Erzurum’un en çok bilinen adresi olmaya devam etmektedir.                                                                                                                                                                                               

Eren CEYLAN

Bir yanıt yazın