TEREREKEME KARAPAPAKLARIN GÖÇ YOLLARI VE TÜRKİYE’YE GÖÇLERİ

TEREREKEME KARAPAPAKLARIN GÖÇ YOLLARI VE TÜRKİYE’YE GÖÇLERİ

TEREREKEME KARAPAPAKLARIN GÖÇ YOLLARI VE TÜRKİYE’YE GÖÇLERİ.

 

Rus generallerinden StepanOseboviçKişmişov, Karapapaklarla ilgili şu bilgileri verir: Asya Türkiye’sinde Karapapaklar adı altında başlarına, yerli ahalinin baş giyimlerinden farklı olarak, siyah kuzu derisinden papak koyan Güney Kafkasya’dan göç edenler anlaşılmaktadır. Karapapaklar esasen bizim Tatar (Türk) tayfalarından Borçalı, Kazak ve Şemşeddinli sakinleri idiler. Sınırlarımızda meydana getirdikleri olaylardan sorumlu tutulmamaları için Türkiye’nin sınır kentlerine göçmüşlerdir.

Sibirya’dan kaçan soydaşları da onlara katılırdı. Yüzyılımızın ortalarında Kars vilayetinde 900 kadar Karapapak aile yaşamaktaydı. Osmanlı devleti Karapapakların Türkiye’ye göçlerini memnuniyetle karşılıyordu. Çünkü sınırlarımızın yakınlarında bize düşman unsurları bulundurmak onların işine geliyordu. Bu sebepten Karapapaklara Gümrü yakınlarındaki Ağbaba ve Şüregel sancaklarında topraklar veriyordu. Bu sancakların Karapapak veya Kara börklü isimleri aynı anlama gelmektedir.1

Terekemeler-Karapapaklar, Tiflis, Nahcivan, Karabağ, Loru, Ahırkelek, Gence ve Şirvan dolaylarında yurt tutmuşlardır. Çıldır ve Ardahan’daki Karapapaklar (Terekemeler) önceden Kuzey Azerbaycan’da, Kazak ve Borçalı bölgelerindeki Derbent ve Borçalı nehirleri boyunca yaşarlardı.2

Karapapakların Anadolu’ya göçleri kadim devirlerden beri çeşitli sebeplerle devam etmiştir. En önemli Karapapak göçleri, 1807, 1813-1828, 1854-1855, 1878-1881 ve 1914-1924 yıllarında gerçekleşmiştir.

Selçuklular, Safevîler ve Nadir Şah döneminde altın çağını yaşayan Kafkasya, Azerbaycan ve Doğu Anadolu, 18. yüzyılın sonları itibariyle, Osmanlı Devleti’nin kötü yönetimi ve İran Kaçar Türk şahlarının basiretsizlikleri hatta dirayetsizlikleri sebebiyle Rusların eline geçer. Bütün bu coğrafya Timur’un Altın Ordu Devletinin yıkmasıyla yıldızı parlayan Rus generalleri Bulgakov, Velyaminov, Yermolov, Paskeviç ve Melikofların cirit meydanı olur.

Altın Orda Devletinin Timur tarafından 1481 yılında yıkılmasıyla Rusların önündeki Türk engeli kalkar. Ruslar ilk plânda yeni kurulan Kazan Hanlığı (1552) ile Astrahan Hanlığı (1556) gibi küçük Türk devletlerini yıkar ve Kafkaslara yönelir.

Rus ordularının Kafkaslara inmesiyle birlikte Artık Kafkas halkları tarihin en vahşi ve kanlı zulmünü yaşayacaktır. Sindirme, yok etme politikası izlenecek, Kafkaslar Hıristiyanlaştırılmaya çalışılacaktır.3 1860’ta Şeyh Şamil’in mücadelesinin durdurulması ve diğer Kafkas halklarının direnişinin kırılmasından sonra Kafkasya’dan büyük göçler başlar.

1780-1800 döneminde 15.000, 1828’de de 12.000 civarında Kafkasyalı vatanlarını terk etmek zorunda kalır. Rusların ve onların güdümündeki Ermenilerin zulmüne dayanamayan Kafkas halkları, bu cümleden Borçalı, Kazak Kara papakları Osmanlı topraklarına kaçmaya-göçmeye başlar. Binlerce Karapapak halkı Çıldır, Arpaçay, Kars, Sarıkamış, Horasan, Hasankale, Erzurum, Eleşkirt, Ağrı, Van, Muş il ve ilçelerine göçüp, Osmanlı Devleti’ne sığınırlar.

1910 yıllarında Kabarday Türklerinin ayaklanmasını bahane eden General Bulgakov, iki yüz kadar köyü imha ettirir. Binlerce insanı öldürtür. Onlarca camiyi yerle bir ettirir. Halkın bütün değerli eşya ve mal varlıklarını, hayvanlarını Rusya’ya götürür. Çar I. Nikola’nın zalimliği ile ün yapan generallerinden Kafkasya Genel Valisi Yermolov ise Kafkas Türk halklarına yapmadığını bırakmaz. Sonradan Kafkasya Kolordu Komutanı olacak A. Velyaminov ve Ermeni çete reisleri vasıtasıyla köyleri bastırır, halkın mallarını yağmalatır, nüfuzlu insanlarını öldürtür, ekinlerini imha ettirir. Baskı ve zulme dayanamayan halk bölgeyi terk eder.4

Diger bir husus, Osmanlı ülkesine Kafkaslardan gelen ve ekseriyeti Türk olan Adıge, Abhaz-Ubıh, Andi, Avar, Balkar, Çeçen-İnguş, Çerkez, Lak, Lezgi, Kabardey, Karaçay, Karapapak, Kumuk, Nogay, Oset halkları ‚Kafkas muhaciri‛ veya ‚Çerkez Muhacirler‛ olarak adlandırılmıştır.5

Tetkikatça, 1854-1855 savaşlarında Kars’taki bazı Kara papaklar Karagöze ve Sivas’a göçtüler. Osmanlı devleti tarafından ″Müslüman-Türk-Sünni″ nüfusunu dengelemek açısından Terekemeler yerleştirilmiş ve bazı diğer halklara mensup vatandaşlardan alınan evler ve hatta topraklar verilmiştir. Bu bir devlet politikasıdır ve denge oluşturulmuştur uzun surede başarılı olunmuştur. Cumhuriyet başlangıcında bilinçli göç sağlanarak denge kurulmuştur.

Göçmenlerin yerleştirilmesi işlemleri Tanzimat Fermanı’nın ilanına kadar Bab-ı Ali’nin eyaletlere göçmenler geldikçe gönderilen fermanları doğrultusunda oluyor veya göçmenlerin başvuruları üzerine kendilerine para ve malzeme yardımı yapılıyordu. 1859 yılına kadar Şehrameneti’ne bırakılan göçmenlerin yerleştirilmesi işleri, Kırım savaşı sonrası hızla artan göçler nedeni ile yoğunluk kazanmış ve şehremanetinin sorunun çözümünde yeterli olamayışı sonucu, Devlet, sorun ile uğraşacak bir komisyon kurulmasına ilişkin yasa çıkartmak zorunda kalmıştır.

Yasa ile ″İskânı-ı Muhacirin″ adı altında kurulan ve göçmenlerin yerleştirilmesine ilişkin tüm işlemleri yürütmekle sorumlu olan komisyonun adı daha sonra ″Muhacirin ve Aşair Müdüriyeti Umumiyesi″ olarak değiştirilmiş ve bu kurum çalışmalarını Cumhuriyet’e kadar sürdürmüştür. Bu komisyon tarafından çok sayıda göçmen, Amasya, Tokat, Sivas, Çankırı, Çorum, Bayburt, Adana, Aydın, İçel, Bursa, Adapazarı ve İzmit çevresine yerleştirilmiştir.6 1860-1876 tarihleri arasında Türkiye’ye göç edenlerin sayısı 700.000’e ulaşmıştır.7VonHellwald’ın (1878-1899) kaydettiğine göre, Rus işgalinden önce Osmanlı topraklarında 105 köyde 29.000 Terekeme ve Karapapak yaşıyordu.

Osmanlı Devleti 1877 yılına kadar gelen göçmenlerden yüksek memur, ilmiye sınıfı mensubu veya zanaatları ancak kentlerde yapılabilenlere kentlerde yerleşme izni vermiş, diğerlerinin kent merkezlerinde yerleşmesini istememiştir. Ancak göçmenlerin sayısının artması sonucu birçok kunduracı, marangoz, berber ve benzeri küçük esnaf ile kent hayatına ve ticarete alışmış olan çok sayıdaki göçmen yerleştirildikleri köy ve kasabalara uyum sağlayamadıkları için kentlere göç etmek zorunda kalmışlardır.8

Rus ordularının Kaçar Türk Şahlarının elinde bulunan şimdiki Gürcistan ve Azerbaycan’ı işgal edip 1913’te Gülistan Anlaşmasını imzalamasıyla 3 binden fazla Karapapak aile Kazak ve Borçalı’dan göç eder. Bunların yarısı, yukarıda bahsedildiği gibi Revan’a, buranın da Rusların eline geçmesiyle Sulduz’a göçerler. Geriye kalanın ise bir kısmı Türkiye’ye bir kısmı da geri yurtlarına dönerler.

Türk düşmanlığı ile tanınan Çar I. Nikola, Osmanlı yönetiminin 1826’da Yeniçeri Ordusunu kaldırmasını ve yeni ordunun kurulma aşamasında olmasını fırsat bilerek, Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlardaki hâkimiyetine son vermenin, boğazları ve Anadolu’yu Rusya’ya katmanın zamanının geldiğine inanarak harp hazırlığına başlar. Ruslar, İngiliz ve Fransızlarla iş birliği yaparak 20 Ekim 1827’de Osmanlı donanmasını Navarin’de yakarlar. Ardından kara ve deniz gücünden yoksun durumda bulanan Osmanlı Devleti’ne savaş ilan eder.9

Rus orduları 1828 yazında Anadolu’ya girer, Ahılkelek, Ahıska ve Kars’ı alır. Ertesi sene Erzurum, Bayburt ve Muş’u işgal eder.10 Batı’da ve Doğu’da Ruslara karşı savaşan ve maddî ve manevî çok büyük kayıplar veren Osmanlı Devleti, Ruslarla Edirne Antlaşması’nı yapmak mecburiyetinde kalır. 1828-1829 Türk-Rus Savaşı sonrasında Borçalı ve Ahılkelek ve Ahıska’dan pek çok Terekeme/Karapapak tayfası Türkiye’ye göçer.

Diğer bir Karapapak göç dalgası 19. yüzyılın son çeyreğinde görülür. Bu dönem, sadece Kafkasya için değil, Balkanlardan Doğu Türkistan’a, Sibirya steplerinden Yemen’e kadar bütün Türk dünyası için felaketli yıllardır. Türk halklarına Hıristiyan dünyası tarafından en şiddetli zulüm ve soykırım bu yıllarda yapılır. 19 Nisan 1877’de Osmanlı devletine savaş ilan eden Çar, kardeşi Grandük Nikola komutasında 250 bin kişilik bir ordu ile Balkanlardan; diğer kardeşi Grandük Mişel komutasında 160 bin kişilik bir ordu ile de kuzey doğudan Osmanlı devletine saldırır.

Hem Balkanlarda hem de kuzey doğu Anadolu ve batı Kafkasya’da Türk halklarına benzeri görülmemiş katliam yapılır.11 Yüz binlerce insan yurdunu yuvasını terk edip Anadolu’ya göçer. Kafkaslardan gelen göçmenlerin bir kısmı Kars, Ardahan, Ağrı, Erzurum, Muş, Sivas gibi şehirlere önceden gelen akrabalarının yanına yerleşirler. Büyük ekseriyeti ise Kayseri, Adana, Mersin gibi şehirlere yerleştirilir. 93 Harbinden önce Kars ve çevresinde 105 köyde 29.000 Karapapak yaşamaktadır. Savaştan 7 yıl sonra Ruslar tarafından yapılan sayımda nüfusun 21.652’ye düştüğü görülmektedir.12

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı başarısızlıkla sonuçlanınca, 13 Temmuz 1878’de imzalanan Berlin Antlaşması ile Kars, Kağızman, Ardahan, Oltu ve Batum Ruslara harp tazminatı olarak bırakılır. Ardından 8 Şubat 1879 günü İstanbul’da imzalanan Muâhede-yiKat’iyye’nin 7. maddesi gereğince de bu şehirlerde yaşayan Türklerin üç yıl içerisinde Osmanlı topraklarına göçmelerine izin verilir. Bu üç yıl içerisinde resmî kayıtlara göre 11.000’i Kars merkez ilçeden olmak üzere 82 bin Türk Kars’tan ayrılıp Erzurum ve Anadolu içlerine göçer. 13

Göçenler içerisinde Karapapaklar önemli bir yekûn teşkil etmektedir. Karapapakların bir bölümü Horasan, Hasankale, Erzurum ve Aşkale’nin merkez köylerine, Mihrali Bey ve tayfaları ise Sivas’a yerleşirler14. Karapapaklardan büyük bir kısmı da Bayazıt sancağına gider ve orada Antap (şimdiki adı Tutak) kentini şenlendirirler.15 Zoraki göç ettirilen Türklerden boşalan köylere Osmanlı Devleti arazisinden davet edilen Ermeni, Rum, Yezidî, Süryanî (Asûrî) gibi Anadolu halkları ile Rusya’dan getirilen Ukraynalı, Malakan, Duhobor gibi milliyetleri sahih olmayan çiftçiler ile Alman ve Estonyalı halklar yerleştirilir. 16

Bütün bu göçlere rağmen Karapapak Türklerinin nüfusu bu bölgede yine de büyük yekûn teşkil etmiştir. Rusların 1895 yılında Peterburg’da yayınladıkları ünlü Ensiklopediçeskiy (Ansiklopedi) Slovar’ın Kars Oblastı (Карсскаяобласть) maddesinde verilen bilgilerden bir kısmı şöyledir:

Kars Eyaleti’nin, Ardahan, Oltu, Kağızman dâhil nüfusu 1 Ocak 1892 tarihi itibariyle 200.868 kişidir. Nüfus yoğunluğu 1 kilometre karede 12 kişidir. Rus sayımına göre 1892’de Kars’ta 28.121 olan Karapapak nüfusu, yine Rus istatistiklerine göre bütün olumsuzluklara rağmen 1910 yılında 99 köyde 39.000 olmuştur.

Ruslar %7, Yunanlar %13,5, Kürtler %15, Ermeniler %21,5, Türkler %24, Karapapaklar %14, Türkmenler %5. Dinî yapılanma ise şöyledir. Ortodoks %14, tarikat mensubu %5, Ermeni-Gregoryen %21, diğer Hristiyanlar %0,75, Müslümanlar %53 (Sünni %46, Şiî %7), Ali-Allah tarikat mensubu %5, Yezidî %1,25.

Ruslar genellikle (Molokan, Duhobor, Prıgunı) tarikat mensubudurlar. Yunanlar, Ortodoks’tur. Türkler, Sünni’dirler. Karapapaklar, Sünnî ve kısmen Şii’dir. Türkmenler, Ali-Allah tarikat mensuplarındandır. Kürtler, Sünnî ve kısmen yezididirler. Türklerin arasında çok sık Müslüman Gürcülere rastlanır. Onlar genellikle Posof Çayı havzasında ve Oltu ilçesinin kuzeyinde yerleşmişlerdir.17

Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’ın Sovyetleştirilmesi sırasında da Borçalı, Kazak, Şemşeddin Karapapakları çok yıpratılmıştır. Rus, Gürcü ve Ermeni işgal güçleri tarafından bölge defalarca işgal edilmiş, halk defalarca yurdundan yuvasından edilmiş olup, pek çok insan öldürülmüştür. Bu savaşlarda şehit edilenlerden biri de müellifin dedesi Bayramoğlu Mehmet Şıhlı’dır. Şıhlı’nın kabri çatışmaların yaşandığı II. Şıhlı – Kazak yolunun tam ortasında (15. km’de), yolun sağındaki tepenin üzerindedir.18

Bilhassa Kaçar Türk hanedanının en kudretli şahlarından olan ve 30 yıllık iktidarının tamamını Ruslara karşı savaşla geçiren Feth Ali Şah Kaçar ve oğlu Azerbaycan Orduları Komutanı Şehzade Abbas Mirza (1789-1833) (Huart 1977: 16). Rus-İran Savaşlarında, Azerbaycan Türkleri, Şahsevenler. Afşarlar, Kaşkaylar gibi Borçalı ve Kazak Karapapaklarını da Ruslara karşı savaştırır.

Çar Rusya’sı, Napolyon tehlikesini savdıktan sonra, yeni kuvvetlerle 1812 yılında Feth Ali Şah Kaçar’ın yönetimindeki İran’a savaş açar. Ünlü Kaçar Türk Şehzadesi Abbas Mirza, ağır yenilgiye uğrar. Kaçar yönetimi, Gülistan Antlaşması’nı imzalamak mecburiyetinde kalır (1813).

Gülistan Antlaşması’yla (1813) Rusya, İran Kaçar Türk yönetiminin Kafkasya’daki varlığına son vermekle kalmaz bütün Kafkasya’nın tek hâkimi olma yoluna girer. Bunun için Kafkas Orduları Baş Komutanlığı’na, Müslüman/Türk düşmanlığı ve zalimliği ile meşhur Ermeni asıllı General Yermolov getirilir (Budak 2002: 9/653).

Abbas Mirza, I. Aleksandr’ın ölümünden sonra başlayan taht kavgasından faydalanarak Rusları Güney Kafkasya’dan atma düşüncesiyle 1826 yılında Rusya’ya harp ilan eder. Abbas Mirza, Karapapakları da yardıma çağırır. Naki Bey binden fazla süvari gücüyle ona yardıma gider. Karapapaklar büyük gayret gösterirler. Bu muharebede Naki Bey’in dayısını ve kayını Ağababa Sultanı şehit olur.

İran ordusu karşısında zor duruma düşen Yermolov’u, büyük bir ordu ile yardıma gelen Paskeviç kurtarır. Abbas Mirza, Paskeviç’in büyük ve taze güçleri karşısında tutunamaz. Rus ordusu Tebriz’e girer. Türkiye ile Rusya arasında ihtilafın büyümesi üzerine Rusya, İran ile Türkmençay Antlaşması’nı imzalar (Kurat 1987: 323).

Ruslar bölgeyi ele geçirince onlara karşı savaşan Karapapaklar ve yakınları burada duramaz olur. Revan Hanlığına göçerler. Bir kısmı da Naki Han önderliğinde Kars’a geçer. Karapapaklar, göç sırasında ve kışı Kars ve Erzurum’da geçirirken çok kayıp verirler. Ertesi yaz ekseriyeti Revan’a döner. 1 Kasım 1827’de Revan ve Nahcivan Hanlıkları işgal edilir.

Antlaşmaya göre Aras Nehri sınır tayin edilir ve Aras’ın üst tarafı tamamen Rusların eline geçer. Karapapaklar bu defa 1828 yılının yazında her biri birkaç evden ibaret 800 aile olarak Aras nehrini geçerek İran coğrafyasına geçerler. Böylece Karapapakların bir kısmı Kars ve Erzurum vilayetlerine bir kısmı da Sulduz’a göçer.

93 Harbi ve sonrasında da Kafkaslardan Anadolu’ya çok büyük göçler olmuştur. Konunun dışına çıkmamak için diğer Türk ve akraba halkların göçlerinden bahsetmiyoruz. Berber’in (2011: 40) Başbakanlık Osmanlı Arşivlerindeki kayıtlara dayanarak verdiği rakamlara göre 93 Harbi sonrasında yani 1877-1892 yılları arasında Kafkasya’dan Türkiye’ye çeşitli Türk boylarından ve akraba topluluklardan 800.000 muhacir gelmiştir.

90-100 hanelik bir Terekeme grubu, 1904 yılında Türkiye’ye yerleşmek için başvuruda bulundu. Bir kısmı o zaman Rusların elinde bulundurduğu Kars’a, bir kısmı Ağrı, Tutak ve Eleşkirt’e geldi; diğerleri Adana’ya19 geri kalanlar ise 1914 yılında Malazgirt’ten Sivas’ın Tutmaç, Büyük köy ve Kurdoğlu köylerine göç etti. Diğerleri ise 1921’de Rusların çekilmesiyle Kars’a yerleşti. Ancak, Gümrü Antlaşmasıyla gerçekleşen nüfus mübadelesiyle Ağbaba, Tiflis, Borçalı ve Kazak bölgelerine göç ettiler.

Karapapak Türklerinin en büyük göç hareketine maruz kaldıkları dönemlerden biri de 1914-1924 dönemi olmuştur. 1920-1921 yıllarında Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’dan birçok Türk tayfası Türkiye’ye gelmiştir. 1921-1924 yıllarında mübadele yolu ile aynı ülkelerden 45.000 Türk, Kars’a gelmiştir.

1828 yılında Kazak, Ağbaba bölgesinden gelen Karapapaklardan sonra Kars’taki ikinci Terekeme grubu, Gümrü Antlaşmasıyla gerçekleşen nüfus mübadelesiyle, bugün Ermenistan’da kalan Ağbaba nahiyesiyle, Gürcistan’ın Tiflis dolaylarından ve Kazak, Borçalı bölgelerinden 1921’de gelenler teşkil etmektedir.

Bunlar geliş bölgelerine göre “Ağbaba Terekemeleri” ve “Gürcistan Terekemeleri”, olarak adlandırılırlar. “Ağbaba Terekemeleri” Ağbaba nahiyesinin Ördekli, Hamasa (Amasya), Balıklı, Göllü, Sınık ve Karakulak köylerinden gelmişlerdir. Bunlardan 10 bin kadarı, 1922-1923 yıllarında Kars Sovyet Konsolosluğunun gayreti ile geri dönmüştür. Kars’ta kalan 35 bin göçmenin 25 bin kadarı Ağbaba, Borçalı ve Karayazı’dan gelen Karapapaklardır.20

Gürcistan Terekemeleri”; Borçalı’daki Aran Arıklısı, Orzuman, Karayazı ve Kepenekçi; Kazak bölgesindeki Soğukbulak, Tiflis civarındaki Darvaz, Bezekli, Yırgançay, Gamerli, Ağalık, Fahralı; Ahılkelek bölgesindeki Hosbiya, Göye ve Lebis köylerinden gelmişlerdir21 Türkiye’de Ağrı ve muş illerinde Arakonak (Odunçor), Mescitli, Üçtepe (Mirbar), Yoncalı köylerini kurmuşlardır. Bulanık, Erentepe bucağı, Hoşgeldi köyü, Oğlakkaya köyü, Karaağıl bucağı, Balotu (Teygut) köyü vb. yerlerde yaşarlar.22 Ahıska bölgesinden gelenler ise Başgedikler bucağının Duraklı köyü (Peldirvan) Susuz ilçesi Porsuklu köylerinde otururlar.

Kars İline gelen en eski Terekemeler; Bugün daha çok “Karapapak” diye adlandırılan “Çıldır Terekemeleri”dir. Tarihi kaynaklar, kuzey Azerbaycan’ın Kazak-Şemseddin hanlığının tabiliğinde olan Borçalı ve Kazak bölgelerinin 1828 Türkmen çay mukavelesine esasen buraların resmen Ruslara verilmesinden sonra öz dede-baba yurtlarını bırakarak Kars’a geldiler. Çıldır ve Ardahan köylerine yerleştiler. Bir kısmı da İran’a göçtüler. Birçoğu ise bugün hala Kazak bölgesindeki Kazak, Tovuz ve Ağsdafailçelerinde yaşamaktadırlar. İran’a gidenler Sulduz’a yerleşerek “Sulduz Karapapakları” adını aldılar. Abbas Mirza Kaçar tarafından 800 ev olarak, Güney İran’a göçürülen Sulduz Karapapakları, Mesud Kayhan’ın “Çoğrafya-yı Mufassal-ıİran” adlı eserinde Savukbulağ tümeninde 3.000 ev olarak zikredilir.

Bugün 20.000 (25 yıl önce) kadar olmaları gereken bu “Sulduz Kara papakları; Terkyavyun, Saray, Arpalı, Canahmetli, Çaharlı ve Ulaşlı boylarına ayrılarak aşiret hayatlarını devam ettirmektedir. 93 Harbi’nden sonra Eleşkirt ve Ağrı bölgesine göç eden Kara papakların büyük bir bölümü sonradan İran Azerbaycan’ına ve Urmiye gölü güneyine Sulduz bölgesine geçmişlerdi.

Kazak, Borçalı ve Ağbaba bölgelerinden Kars’a ikinci Terekeme göçü 1921’de oldu. ″Halk arasında ″Terekeme″ sayılan Tiflis Borçalıları’ndan bir kısmı 1921 yazından itibaren 15 yıl içinde sığınma ve göç yolu ile Sovyet idaresindeki yerlerinden gelerek Kars’ın merkez, Göle ve Sarıkamış kazaları köylerine yerleşmişler″.23 Ensar Aslan evvelce gösterdiğimiz eserinde, Gürcistan Terekemelerinin Borçalı’dakiOrzuman, Karayazı, Kepenekçi, Kazak bölgesindeki Soğuk Bulak, Tiflis civarındaki Darvaz, Bezekli, Yırğançak, Kemerli, Ağalık, Fahralı, Ahılkelek’inHosbiye, Göyye ve Lebis köylerinden geldiklerini belirtmişti.24

Günümüzde Tiflis yörelerindeki Borçalı, Karayazı, Karaçöp, Mühren bölgelerinde, Gence yakınındaki Kazak, Ağstafa, Tovuz ilçelerinde, Şirvan çevrelerinde köyler olarak kendilerini Kara papak sayan toplumlar bulunmaktadırlar. Bu civarlardan Ardahan, Kars illerimize, oradan da İç Anadolu’ya ve başka yerlere Karapapak göçleri 19. yüzyıl boyunca ve 20. yüzyılın 30’lu yıllarına kadar “kaça kaç” ve “mübadele” göçleri dönemlerinde birkaç kez (1830, 1855, 1877, 1905, 1918, 1921, 1924, 1931 yıllarında) göç etmişlerdi.25

1912-1913 Balkan Savaşı sırasında 117.352 kişi, 1914-1915 Birinci Dünya Savaşı sırasında da yaklaşık 120.556 göçmenin Anadolu’ya geldiği tahmin edilmektedir. Birinci Dünya Savaşına kadar Kafkasya’dan, Balkanlardan ve Ege adalarından Anadolu’ya gelen göçmenlerin sayısı bir milyonun üstündedir. Ne var ki Birinci Dünya Savaşı yıllarında bölgede Rus ve Ermeniler tarafından yapılan katliamda başta Ardahan Karapapakları olmak üzere Çıldır, Arpaçay ve Kars Karapapakları çok kayıp vermişlerdir.

Ruslar, Sarıkamış hareketinde ve daha sonra Kars, Ardahan savaşlarında Osmanlı Ordusu’na yardım ettikleri gerekçesi ile 1915 yılının ilk üç ayında büyük katliam yapmışlardır. Ardahan, Çıldır, Kars, Muş, Bulanık’taki Kara papakların kuşak dedelerinin mezarları günümüzde Borçalı’daki, Kazak’taki hem boyluları tarafından korunmaktadır.2630 Ekim 1920’de Kars, 23 Şubat 1921’de de Ardahan ve Çıldır kurtulduktan sonra yapılan Moskova ve Kars antlaşmaları ile bugünkü sınırlar çizilmiştir.

Kaynak:

  1. AKYÜZ, J. (2008), Göç Yollarında; Kafkaslardan Anadolu’ya Göç Hareketleri, Bilig Dergisi, S. 46, Ankara.

  2. AYGÜN, N. (2007), Kafkasya’da Rus-Osmanlı Mücadelesi ve Kars Dolaylarında Sınır İhlalleri-1826, Cumhuriyet Tarihi Araştırma Dergisi, S. 6, Ankara.

  3. AKINER, Ş, Sovyet Müslümanları (Tercüme. Tufan Buzpınar- Ahmet Mutu), İstanbul 1995, s.216-217;

  4. ALIŞIK, G.S. (2005). “Görkemli Âlim Muharrem Ergin Bey (1923 Gögye-6 Ocak1995 İstanbul,

  5. ANDREWS, P.A. (1992). Türkiye’de Etnik Gruplar, (Çev. Mustafa Küpüşoğlu). İstanbul.

  6. AVŞAR, B.Z. (1997). “Kafkasya-Rusya Federasyonu ve Türkiye”, YT, Yıl: 3, Sayı: 16, Türk Dünyası Özel Sayısı II, Ankara, Temmuz-Ağustos, s.1875.

  7. AYDOĞ, O. (1998). Karapapaklar. Seminerler Çalışması, İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Eğitim Bölümü, Malatya.

  8. BALA, Mirza (1977), ‚Karapapak‛, İslâm Ansiklopedisi, MEB Yay., C. 6, İstanbul.

  9. BAYRAKTAR, Hilmi (2008), Kırım ve Kafkasya’dan Adana Vilayeti ’ne Yapılan Göçler, A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, S. 22, Ankara.

  10. BERBER, Ferhat (2011), 19. Yüzyılda Kafkasya’dan Anadolu’ya Yapılan Göçler, Karadeniz Araştırmaları Dergisi, S. 31, Ordu.

  11. BEYDİLLİ, Kemal (1988), 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Anadolu’dan Rusya’ya Göçürülen Ermeniler, Türk Tarih Belgeleri Dergisi, XIII/17, Ankara.

  12. BITIS, Alexander (2002), 1828-1829 Türk-Rus Savaşı ve Edirne Antlaşması, çev.: Nasuh Uslu, Türkler, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara.

  13. BİCE, H. (1991), Kafkasya’dan Anadolu’ya Göçler, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., Ankara.

  14. BUDAK, Mustafa (2002), Rusya’nın Kafkasya’da Yayılma Siyaseti, Genel Türk Tarihi, Yeni Türkiye Yayınları, C. 9, Ankara.

  15. CAFEROĞLU, A- YÜCEL, T, “Karapapahlar”, Türk Dünyası El Kitabı, Ankara 1976, s.1118

  16. ERKAN, Süleyman (1996), Kırım ve Kafkasya Göçleri, Karadeniz Teknik Üniversitesi Kafkasya ve Orta Asya Ülkeleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Yayınları 1, Trabzon

  17. FİRİDUN BƏY KÖÇƏRLİ. (1883).Sbornik` Materialov` DlyaOpisaniyaMestnostey İ Plemen` Kavkaza (SMOMPK): Kafkas Yerleri ve Taifelerinin Tasviri İçin Materyaller Mecmuası, 3.bırakılış; Tiflis, s.341, 345, 350.

  18. GÜLER, A.-AKGÜL, S-ŞİMŞEK, A. (2001). Türklük Bilgisi. Ankara.

  19. KAFKASYALI, A. (1991), Kafkaslardan Gelen Ezan Sesleri, Eser Ofset, Erzurum.

  20. KALAFAT, Y. (2002). Balkanlardan Uluğ Türkistan’a Türk Halk İnançları II, KaşkayilerTerekemeler-Elsevenler-Karakoyunlular-Kiresunlular-Avşarlar-İsmaili Hazaralar-Kengerliler-Caferiler-Karamanlılar-Nigariler-Ayrımlılar-Kekailer-Şebekler-Navıllar-Sarulular, Ankara.

  21. KALAFAT, Y. (2005). İran Türklüğü- Jeokültürel Boyut, Yeditepe, Şubat.

  22. KALAFAT, Y. (2001). ″Gürcistan Kültüründen Manzaralar″, YD., 3-9 Ağustos 2001, Sayı: 2001/31, s.26-30.

  23. KARAL, Enver Ziya (1983), Osmanlı Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yay., C. VIII, Ankara.

  24. KIRZIOĞLU, M. Fahreddin (1997), Kars, İslâm Ansiklopedisi, MEB Yay., C. 6, İstanbul.

  25. KIRZIOĞLU, M. F. Osmanlıların Kafkas-Ellerinin Fethi: 1451-1590, Ankara 1993, bk. İndeks (Borçalı, Terekeme).

  26. KIRZIOĞLU, M.F. (1953). Kars Tarihi, İstanbul.

  27. KIRZIOĞLU, M. Fahrettin (1972), Dede Korkut Oğuz nameleri Işığında Karapapaklar, Borçalı-Kazak Uruğunun Kür-Aras Boylarındaki 1800 Yılına Bir Bakış, Tarih-Etnoloji ve Dil Araştırmaları, Erzurum Türk Ocağı Yayınları (Atatürk Üniversitesi Basımevi), Erzurum.

  28. KARAMANLI, M.H. (1996). ″Gürcistan″, DİA, C.XIV, İstanbul, s.310.

  29. KURAT, A. N. (1987), Rusya Tarihi, Başlangıçtan 1917’e kadar, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara.

  30. MEMMEDLİ, Ş. (2006). Gürcistan Azerbaycanlıları-İstatistik-Ansiklopedik Bilgiler, Kolori yay., Tiflis.

  31. MEMMEDLİ, Ş. (1996). Alın Yazımız- Gürcistan Türkleri: Tarih, Kültür, Samşoblo Yay., Tiflis.

  32. ORBELİANİ, P. (1981).ორბელიანიპაპუნა.ამბავნიქართლისანი =.Kartli Olayları, Metsniereba yay., Tiflis, s.42/Gürcüce/.19)

  33. SEFEROV, R. (2005). “Sovyet Dönemi ve Bağımsızlık Sonrası Azerbaycan Nüfusunun Etnik Yapısındaki Değişimler”, SÜTAD, Sayı: 17, Konya, s.395-410

  34. TİŞKOV, V.A.- FİLLİPOVA, E.İ. (2000). Eski Sovyet Ülkelerinde Etnik İlişkiler ve Sorunlar, Ankara: ASAM Yayınları.

  35. TOZLU, S. (2005). Karapapaklar Hakkında Bazı Notlar-I-, Karam, Sayı: 7, Güz, s.86-96.

  36. TÜRKOĞLU, İ. (2001), Karapapaklar, DİA, İstanbul.

  37. VALEHOĞLU, F. (2005), Garapapaġlar ve Onların XIX EsrHerb Tarihi Seda Neşriyyatı, Bakı.

  38. V. M. (1895), KarsskayaOblast, EnsiklopediçeskiySlovar (Энциклопедическийсловарь), maddeyi çeviren: Muhammet Savaş Kafkasyalı, Tom 14, Peterburg.

Araştırmacı yazar

Ömer Yaşar Özgödek

1(Bala 1977: 330).

2(Güler-Akgül-Şimşek, 2001: 505; Kalafat, 2002: 84-99; Kalafat, 2004: 174; Kalafat, 1998: 11, 12)

3 (Budak 2002: 642).

4 (Aygün 2007: 100 vd.).

 (Erkan 1996).

5 (Bayraktar 2008: 412).

6 (ВоенныйСборник, 1883: 182; Memmedli, 1991: 16-17, 22-36; Valehoğlu, 2005; 28, 60, 68-80; Türksoy, 2007; v.d.). (www.gocsempozyumu.org/turkiyeyegocilt:htm;)- Arı, 1960: 7. 1912-1913

7

8 (www.gocsempozyumu.org/turkiyeyegocilt:htm;)- Arı, 1960: 7. 1912-1913

9(Kurat 1987: 323 vd.).

10(Aygün 2007: 93).

11(Karal 1983: 44).

12(Türkoğlu 2001: 470).

13(V. M. 1895: 602; Kırzıoğlu 1953: 552 vd.).

14(Bala 1977: 330).

15(Valehoğlu 2005: 192).

16(Kırzıoğlu 1997: 363).

17(V. M. 1895: 601).

18(Kafkasyalı 1991: 99).

19(B. Brokye, Deniz arkasına seyahat Eserinde, Çukurova’da gördüğü Türkmenlere “güzel insanlar” diyor).

20(Kırzıoğlu 1972: 21).

21(Demirtaş, 2009: 86-89)

22 (Alışık, 2005: 10-25; Kemaloğlu, 2012: 61-97; Kemaloğlu, 2011: 80-97).

23(Kırzıoğlu, 1953: 200)

24(Memmedli, 1996: 8, 16, 27, 29, 37, 40, 48, 62, 63, 68)

25(Memmedli Ş.-Gocaeva G. 2009:219-226; Karapapahların Gürcistan’dan Osmanlı’ya Kaçakaç Göçleri, Terekeme Karapapak Türkleri Kültür ve Sanat Derneği Sitesi, http://www.terekeme karapapakturkleri.com/?Bid=1181492).

26(Kobotaran, Nabi Tebriz Âşıklık Geleneği ve Âşık Edebiyatı, I. Cilt, Yüksek Lisans Tez, Adana, 2008: 16; Kalafat, 2002: 84-99; http://www.goc sempozyumu,org/turkiyeyegocilt:htm; Arı, 1960: 7; Kırzıoğlu, 1953: 200; Memmedli, 1996: 8, 16, 27, 29, 37, 40, 48, 62, 63, 68; Kemaloğlu, 2011: 61-67).

Share this content:

Genel Araştırmalar